logo

Bu Şehir Bana Yabancı

Bu Şehir Bana Yabancı

Bu Şehir Bana Yabancı

Bu Şehir Bana Yabancı

Ne kadar da yabancı bu şehrin sokakları. Kaldırımlarında yankılanan sesler ne kadar da uzak kulağıma. Bilemiyorum ben mi yabancılaştım bu şehre yoksa şehir mi yabancılaştı bana? 

Bir kopuş ki yaşanan bu şehirden, ruhumda; sanki herkes çimlerde koşar bense kumda.

Otobüsler, taksiler, minibüsler, binalar, kaldırımlar, insanlar belki de hayvanlar hatta çiçekler bile tanıdık gelmiyor gözlerime.

Sinemalar, afişler, vitrinler, caddeler, gazeteler, lokantalar, yenilenler, içilenler, yiyenler, içenler, geçinenler nasıl da yabancı geliyor bana.

Parklarında çimen döşek olmuş marazi yatışlara. Banklarında arsız fısıltılar üflenir kulaklara…

Kaldırımlarında ince bilekler gezer “Ve gizledikleri ziynetleri bilinsin diye ayaklarını vurmasınlar“ nidasının bağrına basa basa.

Rüzgârda çığlıkları isyankâr saçların. Kalemlerin soytarı çizgileri şeklini verir kaşların.

Ten çarşısı arka sokakların “nüfusu İslam kayıtlı müdavimleri” aratmaz olmuş helak edilen kavimleri.

Dişil heveslere kurban hücre kayışları ve nura dönemeyen ruhların ışık arayışları hüsranla sonuçlanmış.

Bir minare, bir cami bir cenaze…

Namaza mı duruldu?

Evet!

Ama o da ne?

Farz-ı kifâye ya ondandır belki şu güneş güzlüklü, takım elbiselilerin meyyite tekbir getirmeyişi. Sanmam ki bu kadar ileri gitsin dinden uzaklaşma işi.

Bir karınca gibiyim yüksek binaların yanında, nasıl akıyor bu insan trafiği sanki her biri alyuvar bu şehrin kanında. 

Sarhoş naraları portelerinde nota tutar, valsları Müslüman mahallesinde salyangoz satar.

Bunlardan değilse de biraz tanır gibi olacaktım bu şehri,  ışıklı çam ağaçları altında “ho, ho!” diye koşan kırmızı şapkalı adamdan. Önünden geçtiğim evin delikanlısının “You can touch this!” çığlıklarından!

Olmasaydı o an minareden taşan ezan!

Yine bilemedim:

Ben mi yabancıyım bu şehre, şehir mi bana yabancı? 

İlhan Kurt

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » »
2116 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.