logo

Bugünü Anlamak İçin

Bugünü Anlamak İçin

Bugünü Anlamak İçin


Bundan tam 258 yıl önce Vatikan tarafından gönderilen Papaz Garzoni Diyarbakır’da yaşamaya başladı.

Yıl 1760, Papaz Garzoni burada Kürtçe öğrenir ve tam 16 yıl sonra Vatikan’a geri döner. Dönüşte Kürtçe bir sözlük yazar. Bu sözlük ona şu payeyi kazandırır: Kürtçülerin Atası. Bütün dünyanın, tarihte ilk kez Kürt ve Kürtçülük ile tanışmasını sağlar.

Bunları niye yazdım. Bugün bize ve bölgemize bela olan Marksist ve Ateist Kürtçülük ne zaman ve kimin eliyle başladığını bilmenizi istedim.

Bu öyle bir oyun ki; Vatikan’ın bu toprakları (İncil’in Toprakları) olarak tanımlaması ve tarif etmesi. Yine bu toprakların Güney Doğu Anadolu’yu içine alan Yahudi inancının (Arz-ı Mev’ud) emelleri içinde olması karşısında, bugünü anlamaya çalışmamız gerekir.

Bu büyük satranç oyunu, yüzyıllar önce kurulmuş ve zaman, mekân uygun oldukça bize düşman olanlar tarafından hamle yapıla yapıla bugüne gelmiştir.

Nihai hedefleri Türk’ün olmadığı Anadolu’dur.

Bugün bölge ve bizi doğrudan hedef tahtasına koyan bu devletler, konu Türkler olunca kendi aralarındaki her sorunu geçici de olsa dondurmuş ve bize karşı tek vücut olmuştur. Tarih bize bunu defalarca ispat etmiştir.

Dünü ve bugünü tarif ve anlamada, bu bilgilere ihtiyacımız vardır. Devletimizi yönetenler olaylara bakmada bu derinlik ve şuurda olmadıklarını üzülerek görmekteyiz. (Atatürk hariç)

Para, Makam, Kadın, Şöhret, Bilgisizlik, Cemaat veya tarikat taassubu ve diğer birçok cahil insan tavır ve davranışları sonunda ülkemiz bir çıkmazın içine itilmiştir.

İktidar erkleri bu kadar çirkin işleri yaparken muhalefet erkleri (Devlet bey hariç) yine düşman güçlerinin değirmenine su taşımışlardır. Yani kale içten fethedilmiş.

Şimdi bir şans yakalandı. İlk kez mecburiyetten de olsa düşman aleni tarif ediliyor. (İnşallah yarın kıvırmayız) Bu saatten sonra ya yok olacağız ya da bize bırakılan bu vatanı layıkıyla savunacağız.

Şimdi sadece şuna odaklanmamız gerekiyor. İyi bir tarım politikası, iyi bir su politikası, iyi bir ağır sanayii politikası, iyi bir savunma sanayii politikası, iyi bir milli eğitim politikası (Türk çocuğunun ihtiyacı ne ise), iyi bir diyanet politikası (selefi ve vehhabi olmayan)

Ayrıca şu çok önemli; sen sevmesen de, sana biat etmese de, işini doğru ve dürüst yapanları makamlara getirmeden bu işler çözülmez. Yani işi ehline vermen gerekir.

Hemşerimiz diye insanlar kurumlara atanmamalı, atanırsa bu iş olmaz. Yarın sana ilk ihanet yine onlardan gelir. Bizden söylemesi.

Allah (c.c.) bu milletin yar ve yardımcısı olsun.

Vesselam.

Necati Yüzüak

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » »
1265 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.