logo

FETÖ’nün Laboratuvar Altın Nesli!

FETÖ’nün Laboratuvar Altın Nesli!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçenlerde Diyanet İşleri Başkanlığı’nın tertip ettiği bir programda Din İşleri Yüksek Kurulu’ndan bir talepte bulunmuş idi. 15 Temmuz Darbe Girişimi ile gerçek yüzleri ortaya çıkan FETÖ yapılanmasının lideri Fetullah Gülen’in eserleri hakkında inceleme yapılmasını, İslam’ın temel ilkeleri bakımından değerlendirilmesini ve sonuçta da bunu kitaplaştırılarak “Fetullah Gülen’in Günah Galerisi” başlığı altında kamuoyu ile paylaşılmasını istemişti. Diyanet İşleri Başkanlığı konu ile ilgili kolları sıvamış olmalı ki yine bugünlerde medyada Fetullah Gülen’in gençler üzerindeki etkisini gündem eden haberler servis edilmeye başlandı.

Çıkan bu haberler pek çok kişiyi hayrete düşürmüş olsa da bu yapıya ilişkin benim şahsi kanaatlerim 15 Temmuz darbe girişimi ile değişikliğe uğramış ya da şekillenmiş olmadığı, öteden beri bu yapılanmanın ortaya koyduğu din algısının hep sorunlu görmüş olduğum için kamuoyunun aksine Diyanet İşleri Başkanlığı’nın FETÖ’ye ilişkin ortaya koymuş olduğu bu değerlendirmeye doğrusunu söylemek gerekirse hiç şaşırmadım.

Dört ana başlıkta FETÖ yapılanmasının çıkardığı sorun alanları incelenmiş bu çalışmada. Bu sorun alanlarının ilki şahsiyet ve kişilik gelişimi bakımından gençlerin problemli yetiştirilmesidir. Kuranı Kerim’de sıkça karşılaştığımız “hiç düşünmez misiniz?”, “akletmez misiniz?” ayetlerine rağmen aklını adeta başkalarına kiralayacak kadar mankurtlaşan zihinler ortaya çıkardı bu yapı. Kendi adlarına karar verme yetisinden yoksun, baliğ fakat akil olamayan bireyler yetiştirdi böylelikle. Bu durum ikinci bir arızayı tetiklemiş oluyordu; Aile Bağlarının zayıflaması. Yok denecek kadar zayıf aile bağları olunca anne ve baba yerine abi ve ablayı önceleyen ucube bir gençlik ortaya çıkmış oldu. Bir arkadaşın aktardığı anektot bu duruma çarpıcı bir örnek olduğu için paylaşmakta yarar var. 15 Temmuz gecesi darbe girişimine katıldığı için tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne konan genç subay, kendisini ziyarete giden ailesinin “oğlum niçin böyle yaptınız, millete silah çekilir mi?!” dediklerinde verdiği cevap dehşet vericidir:

“Sizin gibi ahmaklar olmasaydı başarılı olacaktık!” Bu cevap bir taraftan kendi ailesini yok sayacak kadar aile bağları zayıflamış türedi bir nesli, diğer taraftan aklı kiraya verilmiş eğriyi doğrudan ayırt edemeyen bir anlayışı ortaya koymaktadır.

Artık şahsiyetleri örselenmiş, aile bağları zayıflamış bu nesil için ne millet ve vatan ne de ümmet bir anlam ifade etmeyecekti yazık ki! Dün Mavi Marmara Gemisi, Gazze’li Müslümanlara yardıma giderken karşılaştığı İsrail terörüne “otoriteden izin alınmalıydı!” diyerek tepki koyan bu anlayış, 15 Temmuz’da kendi ülkesinin otoritesini yok sayarak hangi otoriteye hizmet ettiğini açıkça ortaya koyuyordu.

Dinler arası diyalog safsatası ile nasıl bir din hayal ettiklerini geçmişte Hatay’da yapılan Müslüman/Hıristiyan evliliğine şahitlikleri ile biliyorduk. Lakin şimdilerde “haçlılara karşı olmaya gerek yok; onlar çocuklara ve kadınlara zarar vermiyorlar!” diyerek dine dair anlayışlarının daha da bir netleşmiş oluyordu.

FETÖ’nün gençliğe dair “Altın Nesil” hayali ile yıllarca kandırıldı bu millet. 15 Temmuz gösterdi ki ortada ”üç yudumda oturarak su içen;  ancak kardeşine kurşun kurşun sıkabilen, teheccüt namazı kılan fakat milletinin üzerine tank sürebilen bir nesil” vardı. FETÖ ‘nün altın nesli, hani şark kurnazlığı ile “altın suyuna bandırılarak parlatılan tenekeden takı eşyaları vardır ya!”  işte tam da bunu hatırlatıyordu FETÖ’nün laboratuvar altın nesli! Az eşeleyince, altın sandığımız bilezik ya da küpenin gerçekte birer teneke olduğunu anlıyorduk. İşte FETÖ’nün 40 yılı aşkın ortaya koymuş olduğu altın nesil hikâyesinin özeti buydu!

Ne diyelim; aldatan bizden değildir!

İdris Şekerci
EBS 6 Nolu Şube Başkanı

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » »
2725 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.