Filistin ve Şehadet

Filistin ve Şahadet

Evvela Yüce Rabbime bizleri Müslüman olarak yarattığı için sonsuz şükürler dileyerek Hamdü Sena ediyorum ve Habibi İki Cihan Güneşi Hz.Muhammed Mustafa (s.a.v.) e Salat-ü Selam getiriyorum.

Rabbim bizi yeni bir imtihandan geçiriyor, hem de çok büyük bakalım bu imtihandan nasıl geçeceğiz. Bu bizim elimizde, sizin elinizde.

Filistin’de yapılanları herkes görüyor. O kadar Müslüman ülke var kim ne yapıyor Allah aşkına. Ama sakın ha siz sessiz kalmayın elinizden ne geliyorsa dua, yardım, kim nerde miting yapıyorsa tüm STK’lara bu konuda destek verin. Hükümete seslenin Filistin’e sahip çıksın.

Filistin bizimdir bizim kalacak. Diyoruz ama adamlara her yeri almışlar işgal etmişler kimseden de ses çıkmıyor. Ama yeter. Söz Ümmetin !

Bu kadar Müslüman ölüyor, kimse buna kılıf aramasın kim elinden geleni yapmaz ise şunu bilsin ki hepimiz Allah’ın azabı ile kaşı karşıya kalabiliriz.

Dünyada ümmette bir suskunluk vardı, sanki ölü toprağı atılmıştı üstümüze, koyun kesilmiştik…

Herkes dünya hayatına kapılmışken böyle bir imtihan ile yerimizden bir silkindik kendimize geldik. Ümmet olduğumuzu sanki yeniden doğmuş gibi yaşadık. İslam kardeşliğini yaşadık yaşayacağız da inşallah. Rabbim bu kardeşliğin bu bilincin bu duyarlılığın devamını nasip etsin.

İsrail konsolosluğu önünde diğer kardeşlerimiz gibi bizlerde kuşatmada bulunduk bundan sonra da bulunacağız.

Rabbime şükürler olsun ki orda gördüklerim beni mutlu ederken diğer taraftan 1000’in üstünde o kadar Müslüman kardeşlerimin şehit olması beni üzmüştür. Ama şu da bir gerçek ŞEHİT olmuşlardır. Şehadet şerbetinden içmişlerdir. O kardeşlerimin mücadelesi ile direnişleri ile Siyonist İsrail ( Rabbim Onları En Büyük Azabı ile Cezalandırsın. Amin! ) Gazze’de hüsrana uğrayacaktır.

Şimdi o Kansızların Konsolosluğu önünde neler gördüm onları sizlerle paylaşmak istiyorum: Yer gök Tekbirlerle Salavatlarla inliyordu. Sema açmış gözlerini Rabbinin adını duymaktan hoşnut, ağaçlar, yapraklar, yerler, binalar bu hasretlerini gidermenin mutluluğu içersinde idiler. Sanki yer ve gök eşlik ediyordu orda ki Müslüman insanlara, kardeşleri için gözyaşı akıtanlara ve diyordu ki Ya Rab! Sen bu insanların duasını kabul buyur. Filistin’e yardım et! Rahmetini Bizlerden Esirgeme!

Ve bir çocuk sesi geldi birden döndüm baktım bir bayan kardeşimiz elinde 5-6 yaşlarında bir çocuk Ya Yabbi Sen Filistine Yaydım Et. Kahyolsun İsyail diyordu. Bunu duyunca göz yaşlarıma hakim olamadım aynen şimdi olduğu gibi.

Yazıma burada son verirken Sizlerden İsrail konsolosluğunu her gün gelip kuşatma altına almanızı, İsrail ürünlerini boykot etmenizi ve elinizden geleni yapmanızı istiyorum. Rabbim kabul buyursun.

Filistin Halkı Yalnız değildir. Sessiz kalmayın. Ses siz olun. Vesselam…

Bu Yazımda Son Söz Şiir Mehmet Akif Ersoy’dan :

Zulmü Alkışlayamam
Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdadıma saldırdı mı,hatta boğarım!…
-Boğamazsın ki!
-Hiç olmazsa yanımdan kovarım.
Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;
Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.
Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale;
Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale!
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
Adam aldırmada geç git, diyemem aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu…