logo

Geciken Adalet, Adalet Değildir!

Geciken Adalet, Adalet Değildir!

Geciken Adalet, Adalet Değildir!

Adaletin en kötüsü, geç tecelli edenidir. Sonunda hüküm isabetli olsa da geciken adalet, adalet değildir, zulümdür. Adaletin gereği, yargılarken düşünsel karşıtlığımızı hasımlığa dönüştürmemektir. “Bir topluma olan düşmanlığınız sizi adaletsizliğe sevk etmesin!..” buyuruluyor Kur’an’da. Bu hakikat bize daima adil olmayı ve yönetimin olmazsa olmazı adaletten, asla ayrılmamayı öğütlüyor.

Hakikatin dile getirilmesi, insanlar için ne kadar acı olursa olsun adil olmanın gereğidir. Bu hassasiyet, önce kamuoyunu temsil eden STK’ların vazifesidir. Tolstoy’un, yıllarca işlemediği bir suçtan cezaevinde yatan bir ihtiyarın hikâyesini bilenlerimiz vardır muhakkak. Hafızamda kaldığı kadarıyla hikâye şöyleydi;

“Zengin bir adam cezaevine düşer; ceza evinde ihtiyar bir adamın kaldığı koğuşa atılır. Zengin adam, yıllardır cezaevinde kalan yaşlı adama aldığı cezanın hikâyesini sorar muhabbetin bir yerinde. Bakar ki yaşlı adam, aslında yıllar önce kendisinin işlediği bir suçun cezasını çekmektedir. Gece boyu uyku girmez gözlerine ve sabah ilk iş olarak  “yaşı 70’i aşmış bu adam hiç olmazsa ömrünün kalan kısmında hürriyetine kavuşmuş olarak yaşasın” düşüncesiyle cezaevi müdürüne durumu anlatmaya gider. Durumu anlatır ve yaşlı adamın cezaevinde tutulma gerekçesi olan suçu işleyenin kendisi olduğunu itiraf eder. Savcıyla görüşülür ve yaşlı adam koğuştan çağrılır. Ne yazık ki yaşlı adam için artık adaletin bir anlamı kalmamıştır. Zira hak vaki olmuştur.”

Bu hikâyeyi hatırlatan birçok KHK mağduru memur olduğuna inanıyorum. Yakinen tanıdığım birçok arkadaş var bu durumda. Bunlardan bir tanesi de eski bir sendikacı arkadaş. İsmi bizde saklı bu arkadaşa, Bylock kullandığı gerekçesiyle tutuklama kararı verilip 7 gün cezaevinde kaldıktan sonra denetimli serbestlik verildi. Bir vesile ile çalıştığı şehri ziyarete gittiğimde kendisiyle geçmiş olsun demek için buluştuk. Ömrünün hiçbir zaman diliminde FETÖ ile irtibatı olmamış bu arkadaşın hikâyesini dinlerken hak etmediği bir suç isnadının ruh dünyasında açtığı yara yüreğimi burktu ve gözlerine bakamadım arkadaşın. Evet, belki tutuklanmak, isnat edilen suçun mesnetsizliğini ispata vesile bir fırsattı onun için. Bylock kullanmadığı ortaya çıkmıştı bu doğru;

Peki ruhunda açılan yara ne olacaktı?! İtibarına sürülen lekeyi kim temizleyecekti?!

Sapla samanın, suçluyla masumun karıştığı/karıştırıldığı günleri yaşıyoruz. Bildiklerimiz, bir o kadar bilmediğimiz masumun olabileceğini de işaret ediyor ne yazık ki. FETÖ ile mücadele başlayınca hiç birimizin aklına, değil irtibatı itikadı bile örtüşmeyen kişilerin sürece dâhil edileceği gelmemişti. Özellikle son KHK’lar- ki yukarıda durumunu paylaştığım arkadaş ilk bylock listesinden- Tilki’nin hikâyesini hatırlatıyor maalesef.

Hikâye şöyle; Tilkinin biri ormanın içinde son hızla kaçıyordu. Kurt, onun telaşını görünce sorar: -Yahu, kan ter içinde nereye, bu telaşın nedir? -Hükumet bir karar almış da. -Neymiş o karar? -Bütün develer kesilecekmiş! -Behey ahmak! Bundan sana ne?! Sen deve olmadığın gibi, ona benzer bir tarafın da yok.

Tilki manalı cevap verir: -Öyle deme, iftiracının biri kalkar benim deve olduğumu ihbar eder de ele bir kere geçersem, deve olmadığımı ispatlayıncaya kadar kim bilir kürkümü hangi tüccar karısı giyer!

Açığa alındığı vakit nasılsa düzelir sabredelim diyerek bekleyen ve bir sabah uyandığında ihraç edilen birçok masum, böyle giderse haksız tutuklamalar ile de karşılaşabilir.

Korkum Tolstoy’un hikâyesinde geçtiği üzere, masumların aklanması, adalete artık ihtiyaç kalmadığı bir vakte sarkması!

Masumluğuna tanıklık eden bir dostumun yakını hanımefendinin feryadı sanırım hepimizin vicdanına hitap ediyor: “- Hz.Aişe (r.anha) iftiraya maruz kaldığında onu temize çıkaran vahiy gelmişti. Bizim böyle bir imkânımız da yok!”

“Rabbim, dostlarım ve hayatım şahidimdir!” diyenlerin, “30 yıldır ailemden, eşimden ve çocuklarımdan sakladım da FETÖ’cü olduğumu kendimden nasıl sakladım bilemedim?!” diyerek şaşkınlığını ifade edenlerin ve daha bir çok masumun ahına tercüman olarak diyorum ki; Geciken adalet, adalet değildir!

İdris Şekerci
EBS İst. 6 Nolu Şube Başkanı

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » »
2613 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.