logo

İç Güvenlik Yasası Bağlamında Kolluğun Sivil Gözetimi

İç Güvenlik Yasası Bağlamında Kolluğun Sivil Gözetimi

İç Güvenlik Yasası Bağlamında Kolluğun Sivil Gözetimi

ic_guvenlik_yasa_tasarisi

Yasalaşan iç güvenlik yasasının kolluğa ve kolluk amirlerine tanıdığı birtakım yetkilerin kamuoyunda yaratmış olabileceği birtakım endişelerin, hukuk devleti bağlamında bazı denetim ve gözetim mekanizmalarının etkinleştirilmesi yoluyla giderilmesi ve daha fazla kamuoyu desteği sağlaması mümkündür.

Kolluk görevlileri kamu düzenini sağlarken keyfi hareket edemezler, belli kurallara uygun olarak hareket etmek zorundadır. Kolluk görevlileri anayasal ve yasal sınırlamaların yanında, ölçülülük ilkesine uygun davranmalıdır. Bu sınırlamalara uyulmadan yapılan kolluk faaliyetleri kolluk görevlileri açısından suç oluşturur. Bu nedenle kamu düzeninin sağlanması ile görevli olan kolluk görevlilerinin kamu düzeninin bozulmaması için sınırlamalara mutlaka uyması gerekir. Kamu yönetiminin polisin davranışlarını etkilemesi ise kaçınılmazdır. Ancak polis davranışı üzerinde bunun yanı sıra birçok faktör etkili olmaktadır. Merkeziyetçi bir devlet yapısında, devlete ve amirlerine karşı sorumlu olduğu bilinci gelişen kolluk, eylemlerinde hizmet ettiği kamuoyunu ve haklarını göz ardı edebilmektedir. Oysa aslolan hizmetin sunulduğu kesimin hizmet memnuniyeti olmalıdır. Çağdaş kolluk, suçları ve failleri yakalamada gösterilen başarı ile değil, ilişkilerin niteliği ve halktan alınan yardımın ve desteğin önemi ile ölçülmektedir. Sürekli halk ile iletişim halinde olan ve empati kuran kolluğun, toplumda edineceği saygınlık büyük oranda halka güven verebilmesine bağlı olarak artacaktır. Evrensel anlayış, kolluğun bir korku kurumu olmaktan çıkartılarak bir güven kurumu haline getirilmesini zorunlu kılmaktadır. Kolluğun, toplumun rızası ve uzlaşma bağlamında hareket eden bir yapıya dönüştürülmesi gerekmektedir.

Ülkemizde demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını ve azınlıkların korunması ve saygı görmesini teminat altına almak amacıyla başta Anayasa olmak üzere polise görev veren kanunlarda değişiklikler yapılmıştır. Ancak kanun değişikliği yeterli değildir. Uygulamanın da yasaya uygun yürütülmesi zorunludur. İnsan hak ve özgürlüklerinin kullanılmasında güvence olması gereken polisin demokratik toplum düzeninin sürdürülmesine ve hukukun üstünlüğüne dayalı uygulamalarla barışın sağlanmasına katkıda bulunması önemlidir. Bunun için de bireylerin ve toplumun, polisin ürettiği tüm hizmetlere katılması ve bu hizmetleri etkilemesi, denetlemesi ve yönlendirmesi gerekmektedir. Merkeziyetçi yönetim polisin, amirlerine ve devlete karşı sorumlu olması sonucunu doğurmaktadır; hâlbuki asıl olan, polisin güvenlik hizmeti sunduğu halka karşı sorumlu olması, eylem ve işlemlerinde halk gözünde meşruiyetini sağlamasının amaçlanmasıdır. Yapılan tüm denetimlerin şeffaf, hesap verilebilir ve tatmin edici olması, gerçek manada devlete ve otoriteye değil topluma, kamuoyuna hesap veren sivil bir denetim sağlaması şarttır. Bu konuda idarenin sivillerce denetimi için, dünyada birçok örneği var olan halk adına kamuyu denetleyen sistem olan Kamu Denetçiliği Kurumu farklı adlar altında birçok Avrupa ve dünya ülkesinde faaliyet göstermekte olup Türkiye’de de 2012 yılında yasalaşarak uygulamaya konulmuştur.

Avrupa Birliğine girmeye aday bir ülke olarak Türkiye; dünyada ve Avrupa’da var olan uluslararası eğilimler çerçevesinde hesap verilebilirliği olan, şeffaf bir kolluk denetimi için; anayasal koruma altında olan, daha önce kolluk sistemi içerisinde çalışmamış ve kolluk alt kültürünü benimsememiş, kolluğa dışarıdan eleştirel, akademik ve ideal bakabilen ve daha çok akademisyenlerden ve sivil toplum kuruluşları yöneticilerinden oluşan bağımsız bir şikâyet ve denetim mekanizması oluşturarak insan hakları ihlallerinin önlenmesini, kolluğun daha kaliteli hizmet vermesini sağlayabilir.

A.Akın Varıcıer
Eski Kağıthane Kaymakamı
Ordu Vali Yardımcısı

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » » » »
5877 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.