logo

İnsan Nasıl Mutlu Olur?

İnsan Nasıl Mutlu Olur?

Aziz okuyucularım, uzuvlarını günahlarından, nefsini heva ve heveslerden (boş işlerden), kalbini karanlık ve katılıktan, ruhunu hissi kirlerden, aklını boş düşüncelerden arındırmadıkça; uyanmak, silkinmek, ayağı kalkmak, dik durmak imkânsızdır.

Böylece Allah’a (c.c.) vasıl olmakta mümkün olmaz.

Öyle ise Hak aşığı Talip Ulaşan beyin şu dizelerine kulak verelim.

Yıllardır uyudun yetmez mi artık,

Uyan ey Müslüman gafletten uyan,

Senin Bu halinden bıktık usandık

Uyan ey Müslüman gafletten uyan,

Sus dediler sustun, dur dediler durdun,

Düşmanın çalıştı, sen hep uyudun,

Elinle kendine zincirler vurdun,

Uyan ey Müslüman gafletten uyan,
Malını sarfeyle Hakk’ın yolunda,

Zikrini daim yadeyle her an dilinde,

Nimetin kıymetini bil, varken elinde,

Uyan ey Müslüman gafletten uyan,

Gayret et biraz ileri atıl,

Zahir olsun Hakk, yıkılsın bâtıl,

Dine-vatana, hizmete sende acele katıl

Uyan ey Müslüman gafletten uyan,

İlim rehberin olsun, iman kuvvetin,

Fedakâr ol, biraz artsın gayretin,

Allah kulum desin, Resul ümmetin,

Uyan ey Müslüman gafletten uyan,

Onun için bakın Âşık Yunus nasıl uyarmış bizi:

“İlahi gaflet uykusundan uyar gözümü

Dergâhında kara etme yüzümü,

Aşık Yunus diyor gelin tutun sözümü,

Bu dünyayı seven ahireti bulamaz”

O halde bizde millet olarak ferden ferda şuurlanmalı özümüze dönmeliyiz, kendimize gelmeliyiz. İyi bir Müslüman olmalıyız. İyi bir Müslüman nasıl olmalı? İyi bir Müslüman, insanlarla kavgalı değil, barışık olmalıdır. Herkesle iyi geçinmelidir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Kendisiyle geçinilmeyen, kendisi başkasıyla geçinmeyen ümmetimde hayır yoktur” buyurur. O çekişmeci ve mücadeleci değildir. Müslümanın kavgası kendi nefsiyle ve şeytanıyladır, diğer hemcinsleri ile değil, çevresiyle kavga içinde yaşayan insanlar; şiddet, gıybet, kötü söz, küfür-zifir, müstehcenlik ve kalp kıymaya namzet insanlardır. Yüce Resul (s.a.v.), “Devamlı herkesle çekişir halde olman, günah olarak sana yeterlidir” buyurmuştur.

Büyüklerimiz eskiden kabına sığmayan kişi için; Akıllı ol oğlum akıllı! derlerdi. Çünkü akıllı adamın önce Allah’la arası iyi olacak, Allah’ı (c.c.) gücendirmeyecek sonra peygamberini rehber edinecek, onun sünnetini ihya edecek. Böylece has ümmet olacak. Sonra anne-babası ile arası iyi olacak. Onları üzmeyecek, dualarını alacak. Daha sonra hanımı ve çoluk çocuğu ile arası iyi olacak. Cennet vari bir hayat sürecek dünyada. Bitmedi! Çalıştığı, çalıştırdığı kişilerle iyi uyum sağlayacak. Onlarla kaynaşacak. Böd bin, kaba-saba hareketlerden sakınacak. Komşuları akrabaları, hısımları, ticaret ortakları ve yol arkadaşları ile de kaynaşır halde hayatını idame edecek. Böylece mesut, mutlu ve bahtiyar olacak.

Kardeşlerim, mutluluğa; iş, para ya da aşkla ulaşılmaz. Mutluluk sizinle kendiniz arasındaki bir meseledir. Yani kendinizle barışık (hoş görülü, sabırlı, metanetli) olmanızdır. Hz.Ömer (r.a.), “Ey insanlar! İçinizi düzeltin ki dışınız düzelsin. Ahiretiniz için çalışın ki, dünya işleriniz düzene girsin. Kim cenneti dilerse, cemaat namazlarına katılsın. Müdavim (devamlı) olsun” buyurmuştur.

Yüce Kuran’ın Hac Suresi 77.Ayetinde “Ey iman edenler! Rükû edin, secdeye kapanın. Rabbinize ibadet edin. Hayır (hasenat) işleyin ki kurtuluşa eresiniz” buyrulmuştur.

Son Söz: Uyumluyum mutluyum, uyumlu olun ki mutlu olasınız.

Selam Huda’ya tabi olanların üzerine olsun.

Muzaffer Coşkun

Etiketler:
2334 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.