Küçük Ümmet

Küçük Ümmet

Mayıs’ın başında onlarca farklı ülkeden gelen kardeşimizle Taksim’de bir yürüyüş gerçekleştirdik. Toplanılan yere ilk vardığımda gözümü bir müddet o manzaradan alamadım. Kelime-i tevhit bayrağı tutmuş Afrikalılar, Suriyeliler…

Daha sonra yanımıza gelen 6-7 yaşlarındaki Doğu Türkistanlı minikler. Yıllardır hasret kaldığım ümmet tablosunun bir numunesinin içerisindeydim. 90 yıl sonra ilk defa Müminlerin kardeş olduğunu omuz omuza haykırdık. Coşkuya fazla dayanamayıp Suriye bayraklarıyla koşturup slogan atan genç kardeşlerimiz oldu. Turistlerin ve ”yerli yabancıların” garip bakışları arasında yaptığımız haykırışları basın açıklamalarıyla tamamladık.

Basın açıklamaları…

Her dilden…

Türkçe yapıldı, tekbirlerle noktalandı.

Kürtçe yapıldı, tekbirlerle noktalandı.

İngilizce yapıldı, turistler camlara koştu.

Arapça yapıldı doya doya “Amin” denildi.

Yıllarca empoze edilen ırkçılık yoktu. Ümmet adına toplanıp siyasi parti adına slogan atan yoktu.

“İlla da cemaatimin menfaati, illa da cemaatimin menfaati” diyenler hiç yoktu.

Orada sadece “İnnemel mü’minine ihvetün” yazılı pankartla kardeşlik denizinde eriyen gençler vardı.

O gün yürürken “Allah’ım bu başlangıç olsun. Peygamberimiz (sav)’i yeniden kavuşmamızdan haberdar et, bunun büyük çaplı versiyonunu da bize nasip et.” diye dua ettim.

Dualar ve küçük bir ümmetle yaptığımız türlü türlü göndermeler yerlerine ulaşmıştır zannediyorum.

“Allahu ekber” diye bağıranların tek bir ağacı dahi incitmeden bitirdiği yürüyüş, medeni geçinenleri utandırmıştır zannediyorum. Birileri bu manzaradan titremiştir zannediyorum.

Ve siz!

Siz ne kadar daha cetvelle çizdiğiniz sınırlara boyun eğeceğimizi zannediyorsunuz?

Sema Gündağ

Etiketler: Afrikalılar » cemaatimin menfaati » doğu türkistan » İlla da cemaatimin menfaati » İnnemel mü’minine ihvetün » kardeşlik denizinde eriyen gençler » Kelime-i tevhit » Kelime-i tevhit bayrağı » Küçük Ümmet » Suriye bayrakları » Suriyeliler » ümmet tablosu