logo

Ölmek ne garip şey!

Ölmek ne garip şey!

Ölmek ne garip şey!

Soma-Faciası

Soma’da ölmek daha da garip olsa gerek. Sevdiklerine bir parça helal aş kazanmak için girilen toprağın yüzlerce metre altından, hani o yürüyerek bugün de nasıl geçecek sıkılganlığı ile ilerleyip ama nede olsa aldığım bir ekmek de olsa helal olacak düşüncesi aklına vurunca hani o yüzüne vuran tebessümle girdiğin toprağın kara bağrından, cansız bedeninin çıkarılması için binlerce kişinin çalışması…

Ne garip…

Binler belki de yüz binler milyonların duası ile ummalı bir çalışma görülüyor Soma’da… Devlet erkânı hep birlikte ayakta, işçiler işçi kardeşlerine yardım için koşuşturuyor, sendikalarımızın, siyasi partilerimizin liderleri orada. Herkes ama herkes bir şeyler yapmaya çalışıyor neden mi? Muhtemel ölü bedenleri tekrar gömeceğimiz toprağın altından yer üstüne çıkarmaya.

Bunca insan, siyasiler ve özellikle de 1 Mayıs’ları ille de Taksim meydanda kutlayacağız diyen sendikalarımız ve onlara destek olan kısmi halkımız, hep bir ağızdan birlik olsa ve asıl görevleri olan işçiyi ve işçi haklarını koruma çalışmalarını yerine getirse ve bu tür facialardan zararsız bir biçimde ya da asgari bir zararla kurtulsak daha güzel olmaz mı? Ki 1 Mayıs’ları propaganda amaçlı kara güne çeviren, cadde ve sokakların savaş alanına çevrilmesine sebep olan sözde işçi ve işçi hakkı savunucuları nedense Türkiye’yi yasa boğan bu Soma faciasında başını kuma gömmüş bir halde saklanıyor.

Bir de diğer bir husus var üzerine değinmeden geçmeyeceğim, geçemeyeceğim. Bu yazıyı kaleme alışım Soma maden faciasının 4 gün sonrası akşamıdır. Bugün de dahil olmak üzere tüm görsel ve yazılı basının bu faciaya dair haberlerini takip etmeme rağmen üzerinde hiç ama hiç durulmayan, özellikle de görsel basında yer alan çok bilmiş ve hatta her şeyi bildiğini zanneden koltukçularımızın inatla açmadığı gözlerden kaçırdığı bir husus var.

Şöyle ki; mesleki örneklendirme ile gidersek;  sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle silahını eline alan vatandaş kasten ya da taksirle yüzlerce insanın ölümüne sebep oluyor ve nihayetinde yargı karşısına çıkarılıyor. Yargılamayı yapan davanın hâkimi sanık koltuğuna bir kez dahi bakmaksızın niçin bu olay yaşanırken devlet yoktu, devlet görevlileri o sırada neredeydi, neden kanunlar yetersiz kaldı denetimler yapılmadı sorularını arda arda soruyor. İşte dostlar burada ki hâkim koltuğunda oturan kişi olaya hâkim gözüyle bakacak olan halkımızdır. Can kaybına sebep olan iş yeri maden ocağı sahibi firma ise sanık koltuğunda oturan işverendir. Lakin halkımızın yerine kendisini koymayı ve zihin bulandırarak halkı yönlendirmeyi kendisine gelenek edinmiş olan satılık medya nedendir bilinmez ama günlerdir maden ocağının sahibi firma hakkında ya da firmanın sahibi hakkında tek bir satır haber yayınlamadı. Neden acaba? Yine birilerinin sokağa dökülmesine hükümet aleyhine eylemler yapmasına çanak tutan ve bundan nemalanan medya örgütleri nereden ve kimlerden talimat alıyor acaba? Maden ocağının işletmecisi Soma Holding kimdir hangi zümreye aittir, sahibi hangi geniş aile mensubudur bence bunların özellikle sorgulanması gerekmektedir.

Birde son olarak gözüme takılan ilginç detayı paylaşayım sizinle; faciadan sonra olay yerine ilk giden isimler arasında son günlerin popüler ismi; hani Münevver KARABULUT isimli genç kızın katili Cem Garipoğlu’nun gönüllü olarak avukatlığını üstlenen, hani 2009 yılında Bursa’da yaşanan maden faciasında hayatını yitiren 19 işçinin yakınları tarafından işveren firmaya açılan dava da İŞVEREN firmanın avukatlığını üstlenen, sözde işçi dostu METİN FEYZİOĞLU. Ne garip değil mi? Bursa’da maden faciası oluyor, 19 işçi ölüyor Sayın Feyzioğlu işvereninin avukatlığını üstlenip bu kaza işçilerin ihmalinden dolayı meydana gelmiştir diyor ama şimdi koşar adımlarla Soma’ya gidip madenden sağ kurtulan bir işçi kardeşimizi öperken poz veriyor. Bu tutarsızlık, bu ne çelişki değil mi? Bence değil, çünkü Sayın FEYZİOĞLU’nun kıvrak hareketler sergilediği bu olay onun açısından ne ilktir ne de son olacaktır, zaman bizi muhakkak teyit edecektir.

Tüm Türkiye’yi ve hatta Türkiye Dostlarını yasa boğan bu faciada hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet yakınlarına ise başsağlığı ve sabır diliyorum. İnşallah bu son olur ve bir daha bu günleri yaşamayız.

Av.H.Ferhat Karagöz

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » »
1757 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.