logo

Şimdi Başlıyor Asıl Mücadele!

Şimdi Başlıyor Asıl Mücadele!

Şimdi Başlıyor Asıl Mücadele!

simdi basliyor asil mücadele

İğneyi kendine batırmak diye ifade ederiz; dışımızdan birisini eleştirdiğimizde, kendimizi unutmamak gerektiğini vurgulamak için. Sivil Toplum Kuruluşları (STK’lar) veya sendikalar için zor olanın bu olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Hz. Peygamberin savaş sonrası Medine dönüşünde; “Küçük cihattan büyük cihada dönüyoruz” sözünü bilmeyenimiz yoktur. Kendimizi veya kendimize ait olanı ya da moda deyimle sosyal taban örtüşmesi ortak paydasında buluştuğumuz yönetim erkini kritik etmenin/eleştirmenin hem zor hem de bir o kadar önemine göndermedir bu ifade.

Hz. Ömer’in “bir hata yaptığım zaman ne yaparsınız” duyarlılığında kaç yönetici var içimizde bilmiyorum. Ya da bu söze, “seni kılıçlarımızla düzeltiriz” diyebilecek sivil irade. Bizim medeniyetimiz, “Bir kötülük gördüğünüzde elinizle düzeltin…” ilkesiyle bu kapının hep açık tutulmasını istemiştir.

Sendikacılık yapanlar bilir; bir sendikanın asıl kimliği ya da rengi, sosyal taban itibariyle örtüştüğü siyasi aktörlerin iktidarında belli olur. Eğer dün söylediklerimizi bugün yönetenler “bizden” diyerek terk ediyorsak, burada “ağır görev ihmali” ve “asli kusur” var demektir. Zor olan soru şudur;

Bir sendika yöneticisi olarak biz de bu “asli kusur” dan nasibimizi aldık mı? Yönetenlerin kimliğine ve rengine bakmadan eleştirebiliyor ve muhalefet misyonunu ifa edebiliyor muyuz?

Kendi adıma sıklıkla örneklerini yaşadığımız bir durumdur bu. Siyasetin “sizden çektiğimizi falancalardan çekmiyoruz” yakınmalarına defalarca tanık olmuşuzdur. Bizim için asıl olan kimin yaptığı ya da dediği değil, ne yapıldığı ve ne söylendiği önemlidir.

Bugün birçok sendikamız üyesi -ya da yöneticisi- arkadaşımız bürokrasiyi tercih ederek, dün hedef tahtasına koyarak eleştirdiklerimizin yerlerine göreve geldiler. Bu perşembenin gelişi çarşambadan belli olur hesabı dün bazılarını geçmişinde bolca örneklerini gördüğümüz “ahbap çavuş ilişkisi” ne gireceğimiz anlamına gelmiyor tabi ki. Biz masanın o tarafını oturan kişiye göre tanımlayacak kadar birileri gibi omurgasızlığı hiçbir zaman kendimize yakıştırmadık yakıştırmayacağız da.

Umarım, göreve gelen arkadaşlarımız, bıraktıkları mevzileri dolduran dostlarına “bizim oğlan” nazarı ile bakacak bir rahatlığı tercih etmezler. Emanete sadakatlerini bilmekle beraber İbrahim (a.s) misali kalplerimiz mutmain olsun diyerek hatırlatmak isteriz;

Hz. Ömer’i unutanları olursa “kılıçları ile düzeltecek” bizde nice “çelimsizler!” var.

İdris Şekerci
Eğitim Bir Sen Şube Başkanı

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » »
1447 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.