Temel Eğitim Ailede Başlar

Sevgili dostlarım; önceki yazılarımda madde bağımlılığı ile mücadele konusunda spor, sanat ve kültürel eğitimin etkilerinden bahsetmiştim. Bu sosyal faaliyetlerin gelişmiş ülkelerde insanların mental, ruhsal ve fiziksel olarak kendilerine huzurlu, sağlıklı ve mutlu bir yaşam sağladığı görülmektedir. Fakat bu ülkelerde de maalesef madde bağımlılığı gün geçtikçe ileri seviyelere gitmektedir. Bunun sebepleri ekonomik rahatlıkla birlikte temel eğitimin eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Yani anlaşılan en büyük ve başlıca sorun temel eğitimdir.

Temel eğitim nedir? Temel eğitim bütün dünyada okul başlangıç yıllarında alınan eğitim olduğu sanılmaktadır. Sonra bunun yanlış olduğu düşünülerek yuvalar ve anaokulları ile çözüm bulmaya çalışılmıştır. Maalesef buda yanlıştır…

Devletlerin verdiği başlangıçtaki eğitim, aslında mesleki eğitimin altyapısıdır. Temel eğitim, bir çocuğun yürümeye ve konuşmaya başlamasında annesi, babası ve aile büyükleri tarafından aldığı ahlaki ve dini bilgilerdir. Yani Temel Eğitimi aile verir. Okul öncesi çocuklarımıza verilen dinimizin temel bilgileri ve aile terbiyesi sayesinde, ceddimizde uzun yıllar üst düzey devlet ve bilim adamları yetişmiştir. Maalesef Osmanlının eğitimde dışa açılmasından sonra bizim geleneklerimize uymayan modellerle önce Osmanlının çökmesine sonraki yıllarda da toplumumuzda insan yetiştirmede erozyona sebebiyet vermiştir. Daha sonraki yıllarda da siyasi istikrarsızlıkların yaşandığı ülkemizde, devletin din ve ahlak eğitimi sık sık değişikliklere uğramıştır. Kimi iktidarlar bu dersleri kaldırdı, kimileri de eksik ve yanlış uygulamalarla müfredata koymuştur. Bu nedenledir ki bir insanın yetişmesinde aile kavramının çok büyük önemi vardır.

Anne ve babalar çocukları yürümeye ve konuşmaya başladığında temel eğitimi vermek için daha dikkatli olmalıdırlar. “Ağaç yaşken eğilir” atasözü Temel Eğitimin aileden başladığının kanıtıdır. Bu nedenle ilerde çocuklarımızın kötü alışkanlık ve yollara gitmemesi ve önce ailesine sonrada devletine hayırlı bir evlat olması için anne ve babalar üzerine düşen görevleri yapmalıdır.

Bu bağlamda biz eğitimcilerin de ahlaki ve dini temel bilgilerini tamamlayarak elimize gelen bu çocuklara daha faydalı olabileceğimizi ve daha başarılı bir genç nesil yetiştireceğimizi düşünüyorum. Spor okullarına gelen çocuklara spor ve branş bilgisi verirken bunun yanında ahlak dersi ve dinimizin kurallarını öğretiyoruz. Tabi ki zamanında ve gerekli bilgiyi alamamış olan bu çocuklarımız başarısız bir sporcu neslin yetişmesine neden oluyor.

Bu ülke bizim ve bizi geleceğe, bu genç nesiller taşıyacak. Aileden alınacak sağlam bir temel eğitimin ardından mesleki eğitimin yanında bilgi ve becerisiyle çok başarılı sporcular, devlet ve bilim adamları yetişeceğini umut ediyorum. “Sağlam kafa sağlam vücutta olur” felsefesiyle lütfen çocuklarımızı spora yönlendirelim.

Yazıma “Son pişmanlık fayda etmez”, “kızını dövmeyen dizini döver” atasözleri ile son veriyorum.

Hoşça kalın, sağlıcakla kalın.

İlhan Yıldız

Tweetle

Paylaş

0 Paylaşımlar