logo

Üç Değer

Üç Değer

Üç Değer

Toplumca eksik olan yanlarımızı kendimizden ziyade başkasında arama alışkanlığımızı küçük yaşlardaki davranışlara bağladığımız zamanlar da oldu. Ama bunu bildiğimiz halde çocuklarımıza doğru örnek olma adına adım atmamamızda, çok büyük bir çelişki olarak karşımıza çıkıyor. Belki de bu hususta kendi eksikliklerimizi bularak başlasak belki daha iyi olur.

Kendimizde geliştirmemiz gereken en önemli değerlerden biri olarak selamlaşmayı görüyorum. Toplum ayakta durmasında, kaynaşmasında, insanlar arasındaki iletişimin artmasında en önemli hususlardan biri selamlaşma. Bir yere girerken selam vermek, çıkarken selamlaşmak çok önemli davranış olarak benimsiyorum. Çocuklarımızın bu davranışı kazanabilmesi için de anne ve babaların bu davranışı sergilemesi ile ortaya çıkabilir. Selamlaşmayı yaymak gerekiyor. Selamlaşma davranışı yaygınlaştıkça insanların arasındaki iletişim de o kadar hızlı artacak. Selamlaşma da ikinci bir evre de verilen selamı almak olsa gerek. Bu konuda da çocuklarımıza örnek olmamız gerekiyor. Dilimizin ucu, ağzımızın kenarı ile değil de selam verenin diliyle selam almak çok kıymetli. Aslında bu konuda ölçümüz Efendimiz (s.a.v.) en güzel örnek olarak duruyor.

İkinci bir değer ise yardımlaşma… Bu değerin evin içinden başlayarak tüm ülkeye yayılması gereken kıymetli bir değer. Ama önce evin içinde… Yardımlaşma denildiğinde illa ki bir yerlere para vermek olarak da görmemek gerek. Babanın anneye yardımı, kardeşin kardeşe yardımı… Oysaki çağımızın medeniyet (!) anlayışına inat bireysellikten uzaklaşmak adına önemli bir adım atabiliriz. Akrabaya, komşuya, köylüne ve tanımadığımız yüzlere binlere yardım etmek. Elimizden ne geliyorsa onunla yardım etmek. Bu konuda da cömert olmak lazım. Ama bir kez daha tekrar etmek de yarar var; önce evimizden başlamalıyız. Tabi ki çocuklarımıza da bunu öğretebilmeliyiz. Yaşamalıyız ve tabi ki yaşatmalıyız.

Üçüncü bir değer olarak da sizlere sorumluluk sahibi olmayı söyleyebilirim. Bu konuda da eksikliklerimizi her geçen gün daha fazla görmekteyiz. Çocuklarımızı sorumluluk verme noktasında tereddüt ediyoruz. Elbette bunun için geçerli bir sürü “ama” ile başlayan nedenlerimiz var. Ancak erken yaşlarda kazanılmayan bu değer ileriki yaşlarda karşımıza çok büyük bir problem olarak çıkıyor. Sorumluluklarını bilmeyen bireyler toplumda telafisi mümkün olmayan zedelenmelere yol açabiliyor.

Önemsediğim bu üç değerin yanına daha birçok değer koyabiliriz. Bu değerler benim penceremden görünen değerler.

Sizler de kendiniz bu değerleri çoğaltabilir kendinize bir yol haritası çıkartabilirsiniz. Ama öncelikle toplumsal değerlerden başlamak gerek.

Ramazan bayramınızı tebrik eder, esenlikler dilerim.

Erdoğan Ergin

Etiketler: » » » » » » » » »
1821 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.