logo

YA O…

YA O…

YA O…

 Ya O

– Sen dedim ne yapıyorsun?

– Hiiç abi. (Bozuk Türkçesiyle)

– Nerdensin? Memleket nere?

– Halep, Suriye.

– Burda mı çalışıyorsun?

– Evet abi bir sene.

Orta yaşlıydı.

– Eee ailen burda mı?

Hani bir şarkıda mı nerede geçiyordu bilemedim ama “Sormaz olaydım, sormaz olaydım”

– Benim hanım ve iki çocuk Halep’te kaldı. İki dükkânım vardı orada, savaş başladı her şey bitti.

– Gelmeyecekler mi?

– Belli değil.

– Görüşüyor musunuz hiç?

– Haftada bir kere telefonda, bazen.

Dönerken eve uzun saatler süren İstanbul trafiğinde “Ben evime dönüyorum YA O, ben evime dönüyorum YA O” dedim kaç kere…

Hepsi bıraktı geldi, kimi eşini, kimi yavrusunu, anasını, babasını, tarlasını, evini, işini, arabasını, kiradaki dairesini, tuttuğu takımı, mahalledeki camisini, çorbacısını, sandıktaki el işini, geçmişten yadigâr fotoğrafları, babadan kalma kitapları, anneden hatıra yazmaları, ön tekeri patlamış tamir edilmeyi bekleyen bisikletini, dedesinin getirdiği kocaman bebeği, okula giderken taşıdığı eski çantasını, okuldaki sırasını, kara tahtasını, öğretmenini, sıra arkadaşını, arkadaşlarını mahallesinden geçen otobüsü, çift kale maç yaptıkları taşları, topu, arada sırada havlayan köpeği, simsiyah tüylerle hava atan kediyi, çatıdaki güvercinlerini ve uzayıp giden hikâyelerini… Terk edip geldiler.

Onlara kucak açan bir ülkeyiz biz. Nerede bir mazlum varsa oraya uzanmak, tutup kolundan kaldırmak isteriz. Bu ümmetin ağabeyidir bu devlet, bu toplum. Bakmayın siz bu milletin kalbinden infak kelimesini koparmak için yapılan mücadeleye, başaramazlar. İnfak, zekât, yardıma muhtaç diye bir anons duymayalım biz, o yöne doğru yürümek ne kelime koşarız hiç durmadan koşarız. Elimizin uzandığı yerde bir eser bıraktığımız gibi kapımıza gelene de “Niye geldin?” demedik, demeyiz. Ekmeğimizi bölüşmesini iyi biliriz. Son 5 yıldır bu millet çok ciddi bir sınavdan geçiyor. Elhamdulillah duvarda asılı duruyor zannedilen kitabın bu konuyla ilgili ayetlerini milletçe unutmadığımızı ispat ediyoruz.

Sosyal medyaya bakıyorum bir gün bir abim “1 aylık maaşımı gönderiyorum” diyor, sarsıyor bütün arkadaşlarını, telefonuma mesaj geliyor “Soba lazım, kiralık daire lazım, dolap lazım, kömür lazım” lazım da lazım. Bir arkadaşım mesaj gönderiyor grubumuza acil koduyla, herkes harekete geçiyor bir bakıyorsunuz mesele çözülmüş çok şükür.

Bu coğrafya ANADOLU; bu topraklar bereketli, burda yaşayanlar hayırsever. Olayın siyasi boyutuna hiç girmeden “Şöyle olsaydı, böyle olmazdı” gibi cümleleri kurmadan yardım elinizi hep uzatın mazlumlara.

Allah yardımcınız olsun.

Serdar Çil

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » »
1389 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.