Son Dakika
Payitaht Abdülhamid dizisinde bir kişi var adı Wambery. Kendisi bir Macar Yahudisi (aslında bir Hazar Türk Musevisi) aynı zamanda profesör. İngiliz devleti adına Türkistan’daki yeraltı zenginliklerinin topografisini çıkarmakla görevlendirilmiş. İlk önce bir derviş kıyafeti ve misyonu ile İstanbul’daki sadaret makamındaki bir paşa tarafından korunur. Daha sonra Paşa’nın yazdığı mektupta vize işlemi görür ve önce İran’a sonra hac dönüşü bir Türk kafileye katılarak Türkistan’a seyahet eder. Bu seyahat hatırladığım 10 yıldan fazla sürer. Bölgenin topografisini hazırlar ve dönüşte İngiliz devletine teslim eder. Hikâye çok uzun. Bizzat Wambery’in hatıralarında okudum.
Yazının bir bölümünü sizinle paylaşmak için bu kısa hatırlatmayı yaptım!
Bir gün (bugünkü Türkmenistan veya Kırgızistan bölgesinde) dere kenarında kadınlar çamaşır yıkıyordu. Dikkatlice baktım. Kadınlar önce bir kaba su alıyor sonra çamaşırı yıkayıp atık suyu dereden uzak bir yere atıyordu. Yani dere hiç bir şekilde kirli su veya eşya ile temas etmiyordu.
Oysa hem Avrupa’da hem Osmanlı’da hem Acem diyarında hem de Arap bölgelerinde böylesi bir titizlik ve dikkat görmedim. Türk kafiledeki birine sordum niye böyle yapıyorlar? Dedi ki su bizim için kutsal ve önemli. Allah’ın biz insanlara verdiği en önemli nimetlerin başında gelir. Onun için biz doğaya ve havaya kutsal bir Allah emaneti olarak görürüz.
Bu konuşma aşağı yukarı bugünden 150 sene önce Türkistan’da ki bir gözleme dayanıyor. Oysa Osmanlı ve diğer tüm bölgelerde bu hassasiyet ve kutsiyet yoktu Wambery hatıralarında.
Biz Türkler hibrid (melez) kültürler içinde yok oluşlar içindeyiz maalesef. Onun içindir ki Atatürk bizleri ataların kültürüne ve özümüze varmak için önce Türkçe için Türk diline ardından da Türk için tarih bilincine götürdü tam yüzyıl önce.
Bugünkü hibrid kültürün ve ideolojilerin sonucu Türk milletine ait binlerce yıllık değerlerimizi ve hafızamızı kaybetmekle karşı karşıyayız.
Bu melez ideolojik bakış açısıyla kimse; neye, kime, nasıl hizmet ettiğini bile bilmiyor! Sanıyor ki ben milliyim, sanıyor ki dinliyim, sanıyor ki ülkesine hizmet ediyor. Lütfen bir düşünün ben ne demek istiyorum.
Not: Kuklacı, ne dediğimi biliyor. Onun için siber saldırı sonucu yazılarımı Google’dan sildiriyor. Biz yazımızı, sözümüzü; Rabbimiz huzurunda bilinsin, kullar da bunu görsün diye yazıyoruz.
Necati YÜZÜAK
Yorum yapabilmek için Giriş yapın.
BENZER HABERLER