BİLEN VAR MI? KİM BİLİYOR?

Herkes her şeyi biliyor. Peki, gerçekten biliyor mu yoksa bildiğini mi zannediyor?

Aslında hayatı çıplak seyretse insan hayatının bilmecelerle dolu olduğunu görecek ve çokta bir şeyler bilmediğini görecektir. Ancak öğrenmeye çalıştığında hayatın bir bulmacadan ibaret olduğunu anlayacaktır. Öyle olmasa bu hayatta sınırın ötesinde bir adam öldüren kahraman da kendi tarafında öldüren neden katil, ikisinde de sonuçta ölen İNSAN!

Bir insanı küçük düşürmek canını acıtmak ahlaksızlık ve iğrenç ise dayak yiyen boksörün hali nedir?

Allah’ı inkâr eden, neden taşlanır? Tarih birçok menfur acılarla doludur da neden tekerrür eder veya ettirilir?

Her canlı ölümü tadacaktır. Peki, en yakın ölüm niçin ders olmaz!

Çok şeyini bildiğimizi zannettiğimiz bu hayatın neresini ne kadar biliyormuşuz… Daha nicelerini sayabiliriz.

Bir et parçası göz nasıl görür, kulak nasıl işitir, insan neyi nasıl bilir?

Velhasıl neyi ne kadar biliyoruz.?

Sonuç “İdrak-i maali bu küçük akla gerekmez. Zira bu terazi o kadar sıkleti çekmez.”

Ahmet AL