BİR MÜSLÜMANIN BAŞLICA SORUMLULUKLARI NELERDİR?

Günümüz şartlarında, İslami değerleri yerine getirmeye çalışan, “Müslüman bir şahsın” duruşu, hepimizi yakından ilgilendiriyor.

Bir tarafta, “kapitalist bir dünya”, bir tarafta, “teknolojik gelişmeler”, bir tarafta, “değişim ve gelişim alanındaki yenilikler”, bir tarafta, “bilim ve sanatın ortaya koyduğu farklılıklar”, bir tarafta, “sosyolojik ve psikolojik değişiklikler”, bir tarafta da bir Müslüman’ı yakından ilgilendiren “ahiret hayatı.”

Peki, böylesine karmaşık bir dünyada, bir Müminin başlıca sorumlulukları nasıl olacak? Bunları kısaca anlatmaya çalışalım.

Birincisi: Kişi önce Yaradan’ına ve kendine karşı sorumludur. Yaradan’ına karşı kendi şahsi ve dini sorumluluğunu yerine getirmeden “dava” için mücadeleye kalkan, faydadan çok, zarar verir.

İkincisi: Ailesine ve çoluk-çocuğuna karşı sorumludur. Kişinin başlıca sorumluluğu, Yaradan’ına ve kendine karşı olduğunu belirttik. Daha sonra ailesi ve yakın efradı gelir. Aile dendiğinde, “önce anne ve baba” birinci sırada yer alıyor. Ondan sonra eşi ve çocukları geliyor.

Bu sorumlulukları şu şekilde sıralayabiliriz:

1 – Kişinin Allah’a karşı sorumluluğu.

2 – Kendine karşı sorumluluğu.

3 – Ailesine karşı sorumluluğu.

4 – Akrabalarına karşı sorumluluğu

5 – Komşularına karşı sorumluluğu.

6 – Çevresine karşı sorumluluğu.

7 – Topluma karşı sorumluluğu.

Üçüncüsü: İşinin ehli olması. Bir Müslüman, hangi mesleği seçmişse, o meslekle ilgili en ince detaya varıncaya kadar işinin ehli olması gerekiyor. Mesleğindeki başarısıyla kendini kabullendirmesi lâzım. Terzi ise ondan daha iyi elbise dikenin olmaması. Bilim adamı ise sahasında bir numara olması. Politikacı ise buluşları ve dürüstlüğü ile rakiplerine fark atması. Hülasa Müslüman, yaptığı işle insanlara ve topluma kendini kabullendirmesi gerekiyor.

Dördüncüsü: Ekonomik yönden güçlü olmasıdır. Ekonomik gücü olmayanlar, ne maddi ne de manevi yönden başarılı olmaları düşünülemez. Başarı için “güçlü olmak” büyük önem taşıyor. İnsanlar, maddi ve manevi güçleri sayesinde ancak muvaffak olabilirler. Cenab-ı Hak, gücüyle-kudretiyle kâinatı idare etmektedir.

Bu bağlamda, plan ve program dâhilinde çok çalışmak gerekiyor.

Vesselam.

Mustafa K.TOPALOĞLU