Son Dakika
İnsanlarda bir telaş bir koşuşturma…
Yanılmıyorsam zamana ayak uydurabilme endişesiyle, bu kadar strese giriyorlar. Biraz sakince oturup derli toplu düşününce zihnimizin derinliklerinde cevaplanamayan birçok soru olacaktır. Herkesin zaman zaman kendini kenara çekerek; ne yapıyorum, gelecekte neler yapmak istiyorum diyerek en önemlisi de bunu yaparken ne kadar özen gösteriyorum kendime ve çevreme zarar vermeksizin diye sorduğu oluyordur. Peki, değer mi?
Bireyin duydukları, düşündükleri, yetenekleri, variyetinin sorgulanması tüm bunlar bir araya geldiğinde yaşamın kimlere nasıl faydası olduğu mühim bir araştırmadır. Çevremizdeki tüm canlıları ne kadar çok eleştiriyorsak, başkalarını sorgulamadan önce de kendimizi sorgulamlayız! Verdiklerimiz, aldıklarımızdan daha fazla olması gerekirken bencilliğimiz, egomuz, kibrimizle önümüzdekileri saygısızca ezmek doğallaşmış. Yaşanılan dünyamızda bizden de eski olanlardan karşılıksız istifade ettiğimiz canlıları önemsiz gördüğümüz sürece, insanlığımızdan şüphe etmeliyiz. Tabiatta her ne var olmuşsa birliktelikli yaşamı kucaklayarak karşılıklı saygı ve sevgiyle olması gerekirken yine her şeyin çöküntü sebebi insan olmuştur.
Doyumsuzluğu kendine hakkaniyet sanarak tüm canlıları aşağı görmeye devam ettikçe geriden gelenlere hangi şekilde savunma yapabileceğiz. Bencilce kaynaklarımızı tüketerek geleceğe bir şey bırakmayarak bunun son bulmayacağı kanaatiyle yaşama el sallamak, kendini kandırmaktan ibarettir. Hedeflerimize ulaşmak için önce kendimize yalan söylemeyelim.
İnsanoğlu teknolojiyi, bilimi keşfettikçe dünyayı korumak yerine çıkarlarına alet ettiğinden beri, yeryüzünde huzur kalmadı. Araştırmaların sonuçlarına bakarsak yaşanılanların bizlere ders olmadığı hatta daha da fazlasıyla yeryüzüne zarar verildiğidir. Tüm canlıların yaşam hakkını tehlikeye atarak soylarının da geri dönülmeksizin bir döngüye girdiğini görüyoruz. Hastalıklar, virüsler, doğal afetler vb. tüm olumsuzlara rağmen insanoğlunun doyumsuzluğu kat ve kat artmaktadır.
Yapılanların, canlıları ortadan kaldırma projesi olarak görmekteyiz. Artık geri dönüşü olmayan bu yoldan biran evvel, insan kendine gelmelidir. Bu amaçla düşmanını içinde yaşatanlar geleceğe gözle görünür elle tutulur emanetler bırakmak için kendini toparlamalıdır. Küresel yaptırımların yetersizliği ve görmezliğiyle bir yere varılamayacağıdır.
Yöneticilerin yeryüzünün çağrısına kulak vererek iktidarlı yaptırımlara ön ayak olunması elzemdir.
Tüm canlıların yaşam hakkına saygı duyulmalıdır.
Küresel pozitif projelere hız verilerek, gönül veren tüm kuruluşların maddi manevi desteklenmesi gerekmektedir.
Volkan Yaşar BERBER
Etiketler: birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz » canlıları ortadan kaldırma projesi » değer mi » hayvan katliamı » Volkan Yaşar Berber » yaşam » yaşam hakkıYorum yapabilmek için Giriş yapın.
BENZER HABERLER