ENDİŞE EDİYORUZ

ENDİŞE EDİYORUZ

1974 yılında Amerika’da, Siyonist Sir Henry Kissinger güdümünde bir çalışma bitirildi. Adı “Amerikan Ulusal Güvenlik Etüdleri Muhtırası 200. Dünya nüfus artışının ABD’nin deniz aşırı çıkarları açısından etkileri”

Şimdi gelin bu tasarı ne imiş ona bakalım.

Dünya nüfusu bu gidişle 2075 yılında 22 milyarı bulacaktır. Oysa bunun 2075’te en çok 8 milyar olacak biçimde şimdiden sınırlandırılması gerekmektedir. Çünkü az gelişmiş ülkelerdeki nüfus artışı, sanayileşmiş ülkelerin bu ülkelerden sağlamakta olduğu hammadde kaynaklarını tüketecektir. ÇİN, HİNDİSTAN, BANGLADEŞ, PAKİSTAN, NİJERYA, MEKSİKA, ENDENOZYA, BREZİLYA, FİLİPİNLER, TAYLAND, MISIR, TÜRKİYE, ETOPYA VE KOLOMBİYA’daki nüfus artışı her YOLLA mutlaka durdurulmalıdır.

Emperyalist ülkeler üretimde kullandıkları enerji ve ham maddelerin tükenmesini önlemek amacıyla, toprağında bu maddeler bulunan ülkelerin nüfusunu her yolla azaltmayı planlıyor ve bu ülkelerin arasında Türkiye’de var. Ülkenin nüfusunun azaltmak için yeğlenecek yollardan biri de genetik biliminin kullanıldığı biyolojik savaş olduğuna göre?

Hani Oktar Babuna adlı bir hain, Türklere ait yüz binlerce kan örneğini toplayıp ABD’ye kaçırmıştı. O zaman ki sağlık bakanı rahmetli Osman Durmuş feryat etti ama kimse duymadı aslında anlamadı. Sonuçta Türk milletinin genetik şifresini çözecek veriyi kendi elimizle ABD’ye teslim ettik.

Bir düşünün. Bugünkü teknoloji ile sadece Türk milletini etkileyecek öldürücü bir mikrop atmosfere bırakılırsa ne olur?

Bu üst aklı yukarıda açıkladım.

Olabilir mi? Olabilir!

Bugünkü yaşanan pandemi ile birlikte bir düşünün. Neyi, nereye, ne kadar yapabileceklerini siz de görün artık!

Tüm bu yaşananlar ışığında, bir de ülkeyi yönetenlere bir bakın!

Artık Türk milleti olarak uyanma ve farkına varma zamanı her şey için.

Ürettiğimiz her ürünü mutlaka ata tohumlar ile üretmek zorundayız. Aksi halde süreç bir bilimsel katliam olarak bizim sonumuz olabilir.

İktidarın niçin İsrail menşeli hibrit tohumla üretimi zorladığını anlayabilirsiniz!

Ülkemiz aleyhine olan yasalar ivedi iptal edilsin

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından son 20 yılda çıkarılmış tüm yasalar incelenmeli. Sonuçları acil olarak değerlendirilmeli. Buna göre bir çözüm üretilmesi ve yasaların aleyhteki olanları iptal edilmelidir.

Bugün feryat ediyoruz; yağmur yok, kar yok ve su yok diye. Aslında bu günler adım adım geldi. Çünkü ormanını, bitkini, meyve ağacını, sebze ve meyve üretim planını bile yapamıyorsun. Hangi geleceği kurtaracaksınız?

İklim değişikliğinin çok ağır sonuçları olmuştur tarihte. Bunu en iyi Türkler bilir. Çünkü GÖÇ bizim hep kaderimiz olmuş. Sebebi KURAKLIK. Bugün gidebileceğimiz bir yer yok.

Yukarıdan aşağıya tüm yazdıklarımı bir düşünün lütfen.

Artık sorumluluk almalı mıyız?

Yoksa seyircimi kalmalıyız?

Necati YÜZÜAK