Son Dakika
Aziz okuyucularım, Hristiyanlıkla bizim inanç esaslarımız arasındaki en büyük farklardan birisi; onlar, peygamberlerini Allah’ın oğlu ve elçisi kabul etmektedir. Biz ise Peygamberimizi Allah’ın kulu ve elçisi kabul ederiz.
Kulluk, insanın en şerefli vazifesidir. Kelime-i Şehadetimiz ile Peygamber Efendimizin (s.a.v.) Allah’ın kulu ve elçisi olduğunu dile getirirken, kulluğun en üstün mertebe olduğunu da anlatmaktadır.
Miracı haber veren İsra Suresinin ilk ayetinde “Bir gece, kendisine bazı ayetlerimizi gösterelim diye kulunu Mescid-i Harâm’dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah eksikliklerden münezzehtir. O, gerçekten her şeyi işitmekte ve görmektedir” buyrularak Efendimiz (s.a.v.) kul olarak ifade edilmektedir.
Başka birçok ayette de peygamberimiz ve diğer peygamberler, kulluk vasfı ile zikredilmektedir.
Cenab-ı Hak, Nisa Suresi 172. Ayette “Ne Mesîh, Allah’ın bir kulu olmaktan geri durur ne de yakın melekler. Büyüklenerek O’na kulluktan geri duranların hepsini Allah, yakında huzuruna toplayacaktır” buyrulmaktadır.
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, kulluk mertebesinin yüceliğini ve kul oluşundan duyduğu hazzı “Herkes kulluktan, kölelikten kurtulunca sevinir, ben ise en büyük saadeti kullukta buluyorum” diyerek dile getirmiştir.
Allah’u Teâla’ya layıkıyla kul olanlar, başkalarına köle olamaz; ikiyüzlü, içi başka dışı başka olamaz. Haksızlık yapamaz, zalim olmaz, asi olamaz, tembel olamaz, hasetçi olamaz, fesatçı olmaz, bencil hiç olamaz.
Allah’a kul olmanın en mühim gereği salih ameldir, güzel ahlaktır.
Cenab-ı Hak, havayı, suyu, güneşi, türlü besin maddelerini, hülasa bütün kâinatı bizim hizmetimiz için yaratmıştır. Bizi de kendisine kul (Cenâb-ı Hakk’ı tanımak, O’na gönülden bağlanmak, inanıp iyi işler yapmak, ibadet etmek; Allah’a karşı sevgi, saygı ve bağlılığını gösteren duygu, düşünce ve davranış biçimleri) olarak yaratmıştır.
Kul bu rolünden uzak kalırsa kâinatın bir çarkı ona çarpar ve mahvolur.
Merhum Hafız Milli Şairimiz Mehmet Akif ERSOY; “Yer uyanıkken, gök uyanıkken uyumak maskaralıktır” diyerek, bizi şuurlu bir kul olmamız için adeta uyarmıştır.
Aziz okuyucularım,
Biz de Allah’ın has kulu olarak; “Önce akıl, sonra iman sonra sağlık daha sonra varlık” diyoruz.
Rabbim cümlemizi bu dört nimetten ayırmasın. Amin!
Son Söz: Allah’ı ve kendisinin kul olduğunu unutan, unutulur.
Selam Hüda’ya tabi olanların üzerine olsun.
Muzaffer COŞKUN
Yorum yapabilmek için Giriş yapın.
BENZER HABERLER