Yeni Neslin Hayata Bakışı

Yeni nesil, kendilerine göre eğlenmeyi, kafalarına göre yaşamayı ilke haline getirmiştir. Küreselleşen dünyada değişimin, gelişimin ve dönüşümün gençler üzerinde ki etkisi çok büyük. Şimdiki gençlik; kendi kurallarını, yaşantılarını, zevklerini kendileri belirliyor…

Benlikleri fazla geliştiğinden söylemek istediklerini karşı tarafa direkt olarak söylüyorlar. Sabırsız ve tez canlı olmaları ve aynı anda birçok işle meşgul olma becerileri nedeniyle de her şeyden çabuk sıkılıyorlar. Bu kuşak, teknolojinin hızla geliştiği dönemde yetiştiğinden, sosyal hayatı elektronik üzerinden yaşıyor. Arkadaşlıkları genellikle sanal ortamlardan edinilmiş arkadaşlıklardır. Yüz yüze görüştüğü arkadaşları olsa da bir kafeye gittiklerinde sosyal medyadan ellerini eteklerini çekemiyorlar.

Mobil teknolojinin içinde doğdukları için genelde mobil cihazlar ya da online kanallar üzerinden iletişime geçiyorlar. Mobil ile büyüyen bu nesil teknolojiye kolay adapte oluyor ve her şeyi hızlı tüketiyor. Anne ve babalar zamanında çok çektiklerinden: “Biz çektik onlar çekmesinler” diye istediklerini yerine getiriyorlar. Teknoloji, hayatlarının içerisine öylesine girmiş ki teknoloji dışında kalan şeylere kafalarını yormuyorlar bile…

Bilgisayar ve telefon gibi cihazlar bu kuşağın ayrılmaz parçası. Sanal iletişim nedeniyle yalnız yaşamayı tercih ediyorlar. Buna rağmen algıları oldukça açık, her bilgiyi kolayca işleyebiliyor ve kullanabiliyorlar. Yeni neslin en belirgin özelliği “benmerkezci ve özgürlükçü” olmalarıdır. “Bağımsızlık ve özgürlük” yolunda sınır tanımıyorlar. Serbest yaşama istekleri nedeniyle taşkınlık yapmaktan kendilerini alamıyorlar.

Önceki yıllarda başkalarının haklarını, ülkelerinin bağımsızlığını savunmak için sokaklara çıkıyorlardı. Şimdilerde ise kendi özgürlüklerini ve daha iyi yaşam şartlarını elde etmek için uğraş veriyorlar. Küresel dokunuşlar ve tatlarla büyüyen yeni kuşaklar, ne olursa olsun günün sonunda bulunduğu coğrafyaya ve kültüre adapte olmak yükümlülüğü ile karşı karşıya kalıyorlar. Hangi iş olursa olsun, yaptıkları işte odaklanma süreleri çok kısa oluyor.

Kuşaklar arası çatışma her dönemde olmuştur. Bundan sonra da olacaktır. Bu sosyolojik durum, geçmişten bu güne süre geliyor. Ancak kitle iletişimin ve görselliğin yaygın olduğu günümüzde, bu çok daha ileri boyutta yaşanıyor. Bu durumdan başta anne ve babalar rahatsız oluyorlar ama zoraki de olsa kabulleniyorlar.

Eskiden evlatlar anne ve babalarından çekinirlerdi şimdi ise anne ve babalar evlatlarından çekinir duruma gelmişler. Evlatlarına olan sevgilerinden dolayı da pek çok şeye tahammül ediyor ve kabullenir durumda oluyorlar. Tabii bunlar birer genelleme. İstisnai durumlarda olan kristal sakinleri de vardır mutlaka.

Vesselam

Mustafa K. TOPLAOĞLU