BÜYÜK RESMİ GÖRELİM

Dış dünya da gelişmeleri takip edenlerce öngörülen en büyük algı, kendi ülkesinde gerçekleştirilemeyen veya gerçekleştirilmesine müsaade edilemeyenlerdir. Geniş bir perspektifçe ele alacak olursak farklı çözümlemelere vakıf oluşabilecek ilgi alanlarına imkân verilmemesidir. Kendince ilgi alanları, genel ve özel kültürleri yeterli olmadığından dışarıda olup bitenleri mantelizmi almadığından iç sahasında da çözümleyememekten dolayı yapılacaklardan bihaberlerdir. İç ve dış şer odakların projelerine uzaktan ve yakından ilgi alakası olmayan, farkında olmadan destek vermiş olmalarının yanı sıra doğru bildikleri yanlışa halen diretmeleri şaşkınlık oluşturmaktadır.

Yabancı sermayedarların başlıca hedeflerinin hedefledikleri toplulukların evveliyatında kültürel ve inançsal değerlerini çökerterek sonrasında endüstriyel faaliyetlerini ele geçirmektir. Yenidünya düzeninde yabancı sermayenin yurda girişini kolaylaştıracağını mamafih istihdamı arttıracağı savunularak algı üzerinden girişimlere başlanır. Değişimlerin hakkaniyetle olacağı yanında çağ farkının getireceği teknolojik gelişmelere dayanılarak sunum yapılacağı taahhüt edilerek genç toplumları da etkilemektedir.

Büyük resmi göremeyen siyasetçi, politikacı, devlet adamlarımızın halen inatla güneş gözlüklerini takmaya devam ederek kendi içlerindeki sataşmalarından fırsat, önümüzdeki tehlikelerden bihaber yaşamlarını sürdürmektedir. Milliyetçilik, vatanseverlik kavramlarına sahip çıkarak tek bir yumruk olarak ültimatom verme zamanıdır.

Bize bizden başka şu koca dünya da sahip çıkacağın olmadığı bilinciyle hareket ederek gerçekleştirilmesini bekleyen projelere hız verilmelidir. Savunma, endüstri, askeri alanlarda yatırımların destek ve teşvikiyle iç ve dış saldırılara her an teyakkuzda olunması elzemdir.

Geçmişten gelen şer birikimlerini kullanmaktan çekinmeyen odakların bilhassa en büyük ideali güzelim memleketimizi özerklik altında daha da parçalayarak mandalarına sokmaktır. Amerika’nın başı çekerek Avrupa’nın da desteğiyle büyük projelerini reale geçirme hevesleri dün olduğu gibi bugünde kendini göstermektedir. Global medya basın aracılığıyla tehditkâr baskılarını cesaretle sürdürebilenlerin sonu elbet hüsran olacaktır.

Aziz Türk milleti dün olduğu gibi daim asilce vatanını koruyup kollayacaktır.

Kurgulanmış şer projeler klasiklerin bizim öngördüğümüz gerçeklerimizden uzak bir dünyayı yansıtmalarıyla geçmişte kalan ölü bir dünya misali gibidir. Cevaplandırılması gereken çözümsüz gibi görünen birçok algının temelinde hayali gibi görünen senaryolar üretilmiştir. Bizlerin daha akılcı daha stratejiksel yaratıcı düşünsel dengeyle hareket ederek subliminal tuzaklara gelmememiz gerekir. Kendinden olmayanlara acımayan merhametten yoksun bu şer odakların gayesini öncesinde çözümleyerek toplumumuzun aydınlatılması gerekmektedir.

Bilinmeyenlerin bilinenlerin yanında daha tehlikeli boyutta olduğunun farkındalığıyla bilinçli hareket edilmelidir. Masumlaştırılmış çağı yakalama adı altında planlanan anlaşmaların içeriğinin derin ve anarşik taraflarını farkındalığıyla bilinçlendirilmeliyiz.

“Tarihte Kayıp Oryantalistler” adlı kitabımda açıklandığım gibi son yedi yüzyıl boyunca dış güçlerin Anadolu’dan vazgeçmediğini, bin bir türlü oyunlarla halen de zamanımızda sürdüre geldiğini sahih ve sabit kaynaklarla yazdım okumanız dileği ile.

Vesselam.

Volkan Yaşar BERBER