Cumhur Başkanını Seçiyor

Cumhur Başkanını Seçiyor

 

Millet Adamını seçiyor

Yapılacak seçim halkın kendi cumhurbaşkanını seçmesi açısından çok önemlidir. Halk cumhurbaşkanlığı seçimlerini bir izleyici gibi izlemeyecek, bu seçim sürecinde aktif bir şekilde rol oynayacaktır. Artık birilerinin adayları cumhurbaşkanı olamayacak. Halkın istediği, halkı ile bütünleşmiş, halkının teveccühünü kazanan daha başka bir deyişle halkın dilinden
konuşan, halkın dilinden anlayan kişi cumhurbaşkanı olacaktır.

Millet Cumhurbaşkanını seçiyor

Türk milleti ilk kez seçilmiş bir devlet başkanı için sandık başına gidiyor. Millet olarak önemli bir sınav vereceğiz. Seçilen Başkanda Türk milletinin özlemini çektiği devlet adamı portresini çizecektir.

Karar, yetki, söz ve mühür millettedir

Milletimiz statükocu, elitist ve vesayetçi yapılara ve bunlara destek olan siyasal partilere rağmen değişim iradesini büyük bir çoğunluk ve kararlılıkla her zaman ortaya koymuş ve sürdürmüştür.

İlk Defa Cumhur Kendi Başkanını Seçiyor

Milletimiz, Türkiye Cumhuriyeti devletini ve milli birliğini temsil eden Cumhurbaşkanını ilk defa doğrudan kendisi seçiyor. Bu tarihi bir olaydır.

Bu tarihi seçim, anayasadan kurumların işlevlerine, toplumsal barıştan Türkiye’nin dünya siyasetindeki rolüne kadar her alanı dönüştürecek bir devrimdir.

Cumhuriyetin ilanının üzerinden 91 yıl geçmiş bu süre zarfında 18 kez cumhurbaşkanlığı seçimi yapılmıştır. Görev yapan 11 Cumhurbaşkanımız olmuştur.

Cumhuriyetle yönetilen ülkelerde devletin başında belli süreliğine görev yapan cumhurbaşkanı bulunur. Cumhuriyet millet hâkimiyetine dayanan devlet biçimi olduğu için cumhurbaşkanının da millet tarafından seçilmesi akla gelen ilk yöntemdir. Bazı ülkelerde cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi ilkesi benimsenmiştir. Ancak ülkemizde 2007 yılında yapılan anayasa değişikliğine kadar cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde meclis yani milletvekillerine yetki verilmişti.

Meclis tarafından yapılan cumhurbaşkanlığı seçimleri her zaman sancılı olmuştur. 15. Turlara kadar uzayan cumhurbaşkanlığı seçimleri olmuştur. Cumhurbaşkanının meclis tarafından seçiliyor olması nedeni ile parti liderlerinin veya meclis dışında başkaca odakların istediği adaylar Cumhurbaşkanlığı makamına gelmiştir. Tartışmalı ve uzayan seçimlere rağmen kimse kalkıp ta bundan sonra bu işi millet yapsın, bunu millete soralım demek cesaretini bile gösterememiştir.

Anayasa değişikliği 2007 yılında yapılmıştır. Yani cumhuriyetin ilanından ancak 84 yıl sonra egemenliğin sahibi olan cumhura başkanını seçmek hakkı tanınmıştır. Yapılacak seçimlerle de millet, cumhuriyetin ilanından tam 91 yıl sonra araya kimseler girmeden cumhurbaşkanını seçecektir. Neredeyse bir asır sonra gelen bu kazanım demokrasi tarihimizde çok geç gelen ama çok önemli olan bir gelişmedir.

Milletimiz statükocu, elitist ve vesayetçi yapılara ve bunlara destek olan siyasal partilere rağmen değişim iradesini büyük bir çoğunluk ve kararlılıkla her zaman ortaya koymuş ve sürdürmüştür.

Bu seçim; değişim, demokrasi, açıklık ve refah iradesi ile tutuculuk, vesayetçilik, kapalılık ve ekonomik oligarşi odakları arasında yapılacak bir seçimdir.

Milletimiz her zaman olduğu gibi kendi iradesine, geleceğine ve birliğine sahip çıkacaktır.

“Millet iradesinin baş tacı olduğu Yeni Türkiye’nin kuruluşuna şahitlik ediyoruz, tarih yazıyoruz.”

Yapılacak seçim halkın kendi cumhurbaşkanını seçmesi açısından çok önemlidir. Halk cumhurbaşkanlığı seçimlerini bir izleyici gibi izlemeyecek, bu seçim sürecinde aktif bir şekilde rol oynayacaktır. Artık birilerinin adayları cumhurbaşkanı olamayacak. Halkın istediği, halkı ile bütünleşmiş, halkının teveccühünü kazanan daha başka bir deyişle halkın dilinden konuşan, halkın dilinden anlayan kişi cumhurbaşkanı olacaktır.

“Vefa, ahde vefa, minnet, sadakat değerlerine bağlı kalınarak kullanacağımız oyumuz bizlere doğru adresi ve adayı net olarak gösterecektir.”

“Vesayet kaleleri bir bir yıkılmıştır. Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra vesayet tamamen tarihe gömülecektir. Vesayetten kurtulmuş yeni dönemde seçilmiş bir cumhurbaşkanı ile seçilmiş bir başbakan ülkeyi 2023’e taşıyacaktır.”

Recep Tayyip Erdoğan:

Siyaset yolculuğumuza başladığımız günden bu yana, milletimizin gösterdiği istikamette yolumuza devam ettik ve çıktığımız bu yolda attığımız tüm adımları halkımızın tercihlerine göre şekillendirdik. Bu yüzden siyasetimizin ana eksenini belirleyen milletimizin iradesidir. Bundan sonraki rotamızı da belirleyen yine bu irade olacaktır.

Ben ve yol arkadaşlarım geçmişin siyasi alışkanlıklarından hep uzak durduk, ayrıştırıcı siyasetin tuzağına düşmedik. Bütünleştirici ve yapıcı siyasetin temsilcisi olduk, olmaya da devam edeceğiz. Kalıcı eserler üreterek milletimize hizmet ettik. Bu sayede Türkiye hayallerine daha yakından bakmanın haklı ve gururlu heyecanını yaşamaktadır.

Biz millete efendilik yapmaya değil, hizmetkâr olmaya geldik. Bir kez daha karar, yetki, söz ve mühür millettedir. Bir kez daha takdir milletindir. Milletim son sözü kararıyla birlikte söyleyecektir.

Ekrem Erdem:

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem, Cumhurbaşkanlığı memurluk makamı değil, icra makamıdır. 10 Ağustos’ta vesayet rejimi kökten değişecektir dedi.

10 Ağustos 12. Cumhurbaşkanlığı seçimi ilçemiz, ülkemiz, milletimiz ve tüm dünya mazlumları için hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, demokrasimiz için bir dönüm noktası olan bu seçimlerde tüm vatandaşlarımızı oyunu kullanmaya davet ediyoruz.

Etiketler: açıklık ve refah iradesi » ahde vefa » Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem » Anayasa değişikliği » Cumhur Başkanını Seçiyor » Değişim » demokrasi » ekrem erdem » İlk Defa Cumhur Kendi Başkanını Seçiyor » kapalılık ve ekonomik oligarşi » Millet Adamını seçiyor » Millet iradesi » minnet » Recep Tayyip Erdoğan » sadakat » T.C. 12. Cumhurbaşkanı » tutuculuk » Vefa » Vesayet kaleleri » vesayetçilik