DEMOKRASİ ZİRVESİ İMİŞ!

GLOBAL DEMOKRASİ altında yeni bir anlayış ve kaybettikleri insanlığa yeniden bir düzen ve yeni şekil verme toplantısı, baştan kaybetmeye mahkûm görülmektedir. Dünyamız iki yıldan beri zaten kendilerinin ürettiği bir insanlık tehdidi altındadır.

Virüsün çıkışı ve virüsle mücadele adı altında yapılan uygulamalar nasıl yorumlanabilir?

Hala virüsün nerden ve nasıl çıktığı konusunda uzlaşma sağlanamamış vaziyette. İki büyük ülke suçu birbirine atıp topu taca atmaktan başka ne yapmıştır. Herhangi bir İslam ülkesinde bir şey çıktığında uluslararası platform derhal toplanır ve hiç düşünmeden ambargolar, kısıtlamalar, askeri ve ekonomik müdahaleler olagelmektedir. En son örnek Irakta olduğu gibi, Suriye’de olduğu gibi…

Hala İran dâhil birçok Ortadoğu ülkesinde bitmeyen bir baskı devam etmiyor mu?

Afganistan tüm bu süreçlerden geçmedi mi?

Yeni dünya düzeni ve global anlayış Birleşmiş milletler çalışması ile başlamış fakat yeterli “İnsan haklarını“ sağlayamamıştır. Şimdi “korona” ile başlayan yeni global dünya düzenini çok iyi takip etmeliyiz.

“Demokrasi zirvesi“ seçilmeden önce Biden’ın bahsettiği planlı ve ileriye dönük bir görüş ve bu görüş hepimizin de tanıdığı “Carnegi Uluslararası Barış Vakfı“ tarafından da açıklanmaktadır. Bu vakfın idaresinin ve kurucularının kimler olduğu ve kime hizmet ettiği bilinmektedir.

Dünyayı sömüren “Elit olamayan elitler” maalesef sömürü yetmemiş gibi tekrar yeni planlar yapmaktadır.

Güya düşünülen “Demokrasi zirvesine” kimler çağrılmış; Birçok batılı ülkeler var bunun yanında; Ghana, Nepal, Peru, Malawi, Senegal, Nigeria, Liberia, Zambia, Fiji, Malta, Kıbrıs Rum Kesimi, Filipinler, Polonya, İsrael, Irak, Ermenistan, G. Kore, Angola vs.

Zirvede konular; 1-Otoriterliğe karşı demokrasiyi savunmakmış, 2-Yolsuzlukları tespit edip onlarla mücadele etmekmiş, 3-İnsan haklarını savunmakmış.

Otoriter hükumetlerin baskılarına karşı internetin erişilebilir olması, siber güvenlik ve teknolojik konularda işbirliği konuları geçmekte. Toplumdaki güvensizliklerin demokratik konuları dinlemeyen liderlerin çıkmasını sağlıyor olması vb. konular geçmekte. Küresel özgürlüklerin tehdit altında olduğu varsayılmakta.

Uzun zamandan beri bazı ülkelerin açıklamaları, insan hakları izleme örgütünün açıklamaları, Birleşik Krallığın “Y” kuşağı ile ilgili açıklamaları, güya demokrasi dersi veren kuruluşların açıklamaları bu zemini hazırlamak için oluşturduğu görülmektedir.

Toplantının sonunda; uzun soluklu bir diyalog başlangıcı beklenmekte ve 1 yıl ve devamındaki toplantıya katılan ülkelerin söz verdikleri reformları gerçekleştirmeleri konuşulmaktadır. Yani güya insanlık adına taahhütler alınmakta ve gereğinin yapılacağı belirtilmektedir.

Peki, tüm bu konulara değinmişken; Afganistan’daki 20-30 yıldan beri devam eden kendilerinin yaptığı insan hakları ihlali ne olacak?

Irakta milyonlarca insana mal olan kayıplar ve ülkeyi sömürgeleştiren insanlık dışı uygulamaların sorumluları ne olacak?

Suriye’de, Myanmar’da, Sudan’da, Afrika’da, Yemen’de, Balkanlar’da ve dünyanın birçok yerinde uygulanan insanlık dışı uygulama ve ihlalleri ne olacak?

Sadece zenginler kulübünün istediği zaman ve zemin de mi demokrasi toplantısı ve bildirgesi olacak?

İşte asıl mesele bu!

Dünyamızın bir zenginler kulübü diktasından kurtulup, gerçek Dünya ülkelerinin ve insanlığın birleştiği temiz bir insanlık ve sağlıklı nesillerin oluştuğu/oluşturulabildiği bir dünya gününü beklemek hakkımız.

Sadece 5 ülkenin belirlediği ve söz hakkı olduğu Birleşmiş Milletlerden bir şey olmadığı gibi bu zirveden de bir şey çıkmayacağı ortadadır.

Unutmayalım Dünya 5’ten büyüktür.

Sağlıkla ve sağlıcakla kalmanız dileğiyle.

Fethullah FAKIOĞLU