logo

FATİH SULTAN MEHMED MUMYALANDI MI?

FATİH SULTAN MEHMED MUMYALANDI MI?

FATİH SULTAN MEHMED MUMYALANDI MI?           

Dünya tarihinin en önemli liderlerinden Fatih Sultan Mehmed’in ölümü hakkında dünya da birçok yerli ve yabancı tarihçiler teoriler önerseler de kesin bir karara bağlanılamamıştır.

Cihan Padişahı Fatih’in Mısır seferinde 3 Mayıs 1481 Perşembe günü öğleden sonra bilincini kaybederek ikindiden sonra Hünkâr çayırında vefat ettiği bilinmektedir. Başka başka esrarın peşinde olunduğu zamanımızda bilinenlerin bilinmeyenler gibi gösterilmesi aşikârdır. O devirde yaşamış ve olaylara şahit olmuş Tarihçi Aşık Paşazade Derviş Ahmet şöyle anlatır. “Vefatına sebep ayağında zahmet vardı. Tabipler ilacından aciz oldular. Ahır cem olup ittifak ettiler. Ayağından kan aldılar. Zahmeti ziyade oldu. Şarabı fariğ verdiler. Allah rahmetine vardı” diye neşreder.  

Saray’da Hükümdarın Baltacılar Kethudası Kasım bey tarafından rahmetlinin tahniti gecikmeli yapılarak 21 Mayıs 1481’de İstanbul’a gelip 22 Mayıs’ta toplanan divanda, oğlu Korkud’dan cenazeyi teslim alan II. Bayezıt, Şeyh Muslihiddin bin el-Vefa’nın kıldırdığı babasının cenazesini öpüp omuzuna almıştır. Merasim Topkapı sarayından başlayarak eski Havariyun (Ayli Apostoli) kilisesi yerine yapılan Fatih camiine kadar sürerek Fatih’in merkadına destarı ile kılıcı konur. Yalnız Fatih Sultan Mehmed’in mumyalama tekniğinin merasim öncesi mi veya sonrası mı yapıldığı kaynaklarca netlik kazanmamıştır.

En bilinen Mısırlıların mumyalama tekniğiyle ilgili olarak ölülerini hangi mucizevi karışımlarla muhafaza ettikleri hala net bilinmemektedir. Mamafih burundan çekilmek suretiyle çıkarılan beyin başta olmak üzere, kalp dışındaki bütün organların kavanozlara yerleştirildiği, göz yuvalarının ardına keten konulup bedenleri tümden bitkisel ve kimyasal işlemlerle muhafaza edildiği bilinmektedir.

Dünyada mumyalar ve mumyalama hakkında uzmanlaşmış Mısır Eski Eserler Konseyi uzmanlarınca varlığı keşfedilmiş birçok mumyanın olduğu ve halen araştırmalarının büyük heyecanla devam ettirildiğidir.

Türklerin Selçuklulardan beri mumyalama tekniğini bildikleri sahih ve sabittir mamafih Anadolu’da; Amasya, Konya, Harput, Merzifon, Ahlat şehirlerinde itinayla mumyalanmış birçok mumya bulunduğu bilinmektedir.

Kısa bilgilendirme sonrası bizlere ulaşan kaynaklarca İkinci Abdülhamid döneminde şiddetli yağmur yağmasıyla Fatih semtinden geçen ana su kanalları patlayarak su baskını oluşmuş. Şehrin yaşayanlarından kimliği meçhul birkaç kişi rüyalarında Fatih Sultan Mehmed Han’ın “Boğuluyorum… beni kurtarın…!” dediğini söylerler. Jurnalcilerinde derhal avamdan saraya haber salmasıyla II. Abdülhamid Han sır olarak kalması şartıyla güvendiği Fatih itfaiye kumandanı Mehmet Paşa’yı görevlendirerek kabre ulaşılması emri verir. Türbedeki sanduka kaldırılarak kabir kazılır ki tahminen üç metre derinlikteki dehlize ulaşılır. Büyükçe mahzenin ortasında yine büyükçe mermerin üzerinde Fatih Sultan Mehmed Han’ın tabutu usulünce açılarak itinayla mumyalanmış bedenini görürler. Özellikle yüz hatlarının yerli yerinde çizilen portlere benzediği teyid edilir kaynaklarda. Mehmed Paşa derhal tüm yaşananları II. Abdülhamid’e detayıyla heyecanlı şekilde aktarır. Padişah II. Abdülhamid ise her ne sebepten olduğu bilinmez ki, “Mahzenin yolunun ve kabrin derhal kapatılmasını emreder.” II. Abdülhamid, Mehmet Paşa ve yanındakilere “gördüklerinin ve bildiklerinin sır olarak kalmasını tekrar tekrar emir ve tembihler.”

İki kişinin bildiği sır değildir misali Fatih İtfaiye kumandanı Mehmed Paşa “Cihan Padişahı Fatih Sultan Mehmed Han’ın türbesinde sandukanın altında değil de camisinin mihrabı altında yatarmış” bu sırrını samimi dostu Damat Şerif Paşa’ya iletir ki o da yakın arkadaşı ünlü şair Yahya Kemal’e iletir.

Saltanat sürresi 32 yıl süren Ortaçağlar devrini kapatan yeni bir insanlık çağını açarak, Roma’nın oğlu Bizans’ın başkenti Konstantinopolis’i bin bir güçlüklerle fetheden 16 krallık ve beyliğe hâkimiyetini kabul ettirmiş, Macar krallıklarını, Venedik ve Ceneviz Cumhuriyetlerini, Akkoyunlu Türkmen Devletini yenmiş, Boğazlara hâkim olarak Karadeniz’i Türk Gölü haline getirerek maneviyatıyla iftihar ettiğimiz Cihan Padişahımız Fatih Sultan Mehmed’in yüzünü ve vücudunu görebilmek bize sonsuz bir haz verirdi.

Mekânı Cennet olsun.

Volkan Yaşar Berber

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » »
3623 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.