Filistinli Müslümanlar Mescid-i Aksa’ya Sahip Çıktılar

Mescid-i Aksa’ya baskın düzenleyen göz yaşartıcı gaz, plastik mermi ve ses bombalarıyla saldıran, Gazze’de sivilleri hedef alan, sivil yerleşim yerine roket atan, çok sayıda şehid ve yüzlerce yaralıya sebep olan İsrail’in insanlık dışı zalimce saldırıları artık son bulmalıdır.

Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa’ya Saldıracaktı

Fanatik Yahudiler, İsrail’in Doğu Kudüs’ü işgal ettiği 1967’deki Altı Gün Savaşı’nın yıl dönümünü İbrani takvimine göre “Kudüs Günü” olarak kutluyor. Fanatik Yahudi örgütler, bu yıl 9-10 Mayıs tarihlerine denk gelen Kudüs Günü nedeniyle Mescid-i Aksa’ya baskın çağrıları yaparak birçok Yahudi’yi Mescid-i Aksa’ya saldırmaya ve yıkmaya davet etmişti.

Asıl amaçları Kutsal Mabedi İnşa Etmek

İsrail Filistin’i ilk işgal ettiği günden bugüne Mescid-i Aksa’dan bir alan almak ve Yahudi mabedi inşa etmek istiyor. Bunu da fırsat buldukça yavaş yavaş deniyor. Kimi zaman Fanatik Yahudiler üzerinden kimi zamanda farklı yollarla Mescid-i Aksa’yı yıkmak istiyorlar.

Emanete Sahip Çıktılar

Filistinli Müslümanlar, Fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa’ya baskınını önlemek için 9 Mayıs’tan bugüne nöbet tutmaya, namaz kılıp dua etmeye devam ediyorlar.

Onlar canlarıyla, mallarıyla emanet sahip çıktılar!

İsrail tarafından işgal edilen; Doğu Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’da Fanatik Yahudilerin baskınını önlemek için nöbet tutan, namaz kılıp dua eden Filistinlilere İsrail polisi saldırdı. İsrail polisinin asıl görevi fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa’ya yürüyüşünü, baskınını önlemek yerine Filistinli Müslümanlara saldırmak oldu.

Mescid-i Aksa’ya baskın düzenleyen İsrail polisi, Filistinlilere göz yaşartıcı gaz, plastik mermi ve ses bombalarıyla müdahale etti. Filistinliler, İsrail polisinin müdahalesine sadece taş atarak karşılık verdi ve yüzlerce yaralı hastaneye kaldırıldı.

Saldırganlara Karşı Durdular

Filistinli Müslümanlar, Kur’an-ı Kerim’de Rabbimizin bizlere buyurduğu “emr-i bil maruf ve nehy-i anil münker” emrini ifa etmiş, “onlar bir zulüm ve haksızlıkla karşılaştıklarında birbirleriyle yardımlaşarak saldırganlara karşı koyarlar” hükmüne uymuşlardır. Allah onlardan razı olsun.

Bizler gerçekten “Müslümanız” iddiamızda ne kadar samimiyiz?

Bizler “Ümmet ve Kardeşlik” iddiamızda ne kadar samimiyiz?

Bizler, “ALLAH ve Rasulünün yolunda olma” iddiamızda ne kadar samimiyiz?

Büyük bir imtihanla karşı karşıyayız

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) “Müslümanların dertleriyle ilgilenmeden sabahlayan benden değildir” vazifesinin gereklerini yerine getirmek için her zamankinden daha büyük bir imtihanla karşı karşıyayız.

Her şeyden önce Rabbimize olan ahdimizi tazeleyelim

Kudüs’e, Mescid-i Aksa’ya olan sadakatimizi bir kez daha göstererek, zulüm, nifak, ihanet ve tuğyana karşı öfkemizi yükseltelim. Siyonist saldırganlık tamamen son buluncaya, Filistin bütünüyle özgür oluncaya, hususen Gazze’deki ambargolar ve saldırılar tamamıyla bitinceye kadar yerimize oturmayacağımıza dair Rabbimize söz verelim.

Zaman, Mescid-i Aksa için ayağa kalkmanın ve haykırmanın zamanıdır!

Zaman, Müslümanca duruşun, Kudüs ve Mescid-i Aksa’ya olan sevdanın ne anlama geldiğini dost ve düşmana gösterme zamanıdır.

Zaman Müslüman devlet başkanlarının uyanma, uyarma ve müdahele etme zamanıdır.

Bizim içinse dua etme zamanıdır.

İnşallah bir gün hep beraber özgür bir şekilde Mescid-i Aksa’da namaz kılacağız.

Selam ve Dua ile

Ayetullah COŞKUN