Gençler Evlenmek İstemiyor! İşte Nedeni

Evlenme zamanı gelen pek çok genç, ekonomik imkânsızlıkları bahane ederek: “Bu hayat pahalılığında nasıl evleneyim?” gerekçesini ortaya koyar. Diğer bir gerekçe de çevresinde ve toplumdaki “geçimsiz evlilikleri ve boşanmaları” öne sürerek: “Evlenip onlar gibi olacağıma hiç evlenmeyeyim daha iyi” diyenlere çok rastlıyoruz. Elbette bu gerekçelerin haklılık payları vardır ancak işin aslı geçekten öylemi?

Eskilerin evliliklerine hatta anne ve babalarımızın evliliklerine baktığımızda çoğu ekonomik imkânsızlıklar içinde olmuştur. Bu hikâyeleri çoğumuz dinlemişizdir. Her türlü zorluklara ve imkânsızlıklara rağmen evliliklerini yapmışlar. Çalışarak didinerek düzenlerini sağlamış ve çoluk çocuk sahibi olmuşlardır. Karı-koca birbirlerine destek vererek hayata tutunmuşlar ve evliklerini bir ömür boyu sürdürmüşlerdir.

Evlilik yapmamak için ekonomik imkânsızlıklar gerekçe olamaz. Öyle olsaydı, eskilerimizin evlenmemeleri gerekirdi. Onların da anne ve babaları daha büyük imkânsızlıklar içinde hayat sürdürmüşler. Bilakis evlenerek zorlukların üstesinden gelmeyi becermişler. Karı-koca birbirlerine destek olmak suretiyle birbirlerine daha fazla bağlanmışlar ve sevmişler. Onların o zorluklarıyla bugünün şartlarını karşılaştırdığımızda dağlar kadar farklılıklarının olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Peki, işin aslı nedir?

İşin aslı ekonomik zorluklar değil, ”rahatlığın ve konforun” ön planda olmasıdır. Bilinçaltındaki bu duygu, zorluk çekmeden hayatı kolay yönüyle yaşama arzusudur. Oysa zorluklar, insanı olgunlaştırıyor ve hayatı anlamlı hale getiriyor. Daha da önemlisi karı-koca zorlukları birlikte göğüslediklerinden birbirini gerçek anlamda sevip “ikinin gücünü” meydana getirmişlerdir.

Yanlış ve Geçimsiz Evlilikler

Evlilik, fıtrattan gelen hem biyolojik hem de ruhsal bir ihtiyaçtır. Bu doğal ihtiyacı meşru yollarla yapmayanlar, gayrimeşru yollara başvurma durumları olabiliyor. Akıllı ve düşünen insan yalnız kendi yaptığı yanlışlardan ders çıkarmaz, başkalarının yaptığı yanlışlardan da ders çıkarır. Geçimsiz evliliklere bakıp da umutsuzluğa kapılanlar, bilakis bunu fırsata çevirebilirler.

Yanlışlar ve hatalar çok iyi öğreticidir

Hataların ve yanlışların alternatiflerini, nedenlerini öğrendiğinizde, bunlardan vazgeçme ve doğruları bulma imkânınız her zaman vardır. Ticarette, haksızlıklar ve yanlışlıklar yapılıyor diye kimse “para kazanmaktan vazgeçmiyor.” Her türlü olumsuzluklara ve yanlışlıklara rağmen canla başla çalışılıyor ve para kazanmanın yolları bulunuyor. Evlilikte bunun gibidir, ihtiyaç olduğuna göre her tülü zorluklara ve imkânsızlıklara rağmen mücadele etmek herkesin aslı görevi olmalıdır.

Aslında geçimsiz evlilikler ve boşanmalar sizler için büyük bir fırsattır. Bunu bizzat yaşayanlar acılar çekerken, sizler için de birer deneyimdir. Onların yaptığı yanlışları araştırıp öğrendiğinizde, o yanlışları yapmama imkânını elde etmiş olursunuz.

Başkalarının yanlışlarından doğruları yakalamak ve kendinize bir istikamet seçmek, evliliğe hazırlanmanın bir başka boyutudur.

Mustafa K.TOPALOĞLU