İstanbul’un Fethinde Nurlar

İstanbul’un Fethinde Nurlar

15. Asır velilerinden Derya Ali Baba orduda sahabaşı olarak görev yaptığı için Saka Ali Baba veya Derya Ali Baba diye meşhur olmuştur.

28 Mart 1453 günü ”Ordu susuz kalacak; kuyularda su yok, çeşmeler de akmıyor! diye söylenti çıkar ki, bunu duyan Fatih, Derya Ali Baba’yı ister ve derdini istirham eder. Derya Ali Baba sırtındaki kırbayı işaret etmişler koca orduya yetecek su doludur, Fatih ”Nedir bu yaptığın?” hiddetlenir. Derya Ali Baba güler yüzle derki; Sultanım! Su işte burada amma askere fazla su vermiyorum. Savaştıkça terliyorlar. Her istediklerinde su verirsem hepsi hastalanacaklar. O zaman zafer de tehlikeye düşecek. Sözünün peşinden kırba yere düşerek düştüğü yerden su fışkırmaya başlar. Bu olaydan sonra kendisine ”Derya Ali Baba” denir. Osmanlı Devletinde sakalar, Derya Ali Efendi’yi mesleklerinin manevi değerlerinden biri olarak kabul ederlerdi.

Savaş olabildiğince kana kan derya devam ediyor. Fatih, Şeyh Akşemsedin Hazretlerine müracaat ederek akıbeti öğrenmek ister. Akşemseddin “Ümmet-i Muhammed” den bu kadar Müslüman ve gaziler bir kâfir kalesine doğru hücum ederse, inşallah zafer kazanılır. Bu senenin Cemaziyülevvel ayının yirminci günü, seher vaktinde inanç ve gayretle filan taraftan yürüsünler. O gün İstanbul fetholunacak, şehrin içi ezan sesiyle dolacaktır. ”Nur yüzlü şeyh ayrıca bir risale göndererek “Kul tedbir alır, Allah takdir eder kaziyesi, delili sabittir. Hüküm Allah’ındır fakat kul elinden geldiği kadar gayret göstermekte kusur etmemelidir. Resulallah’ın ve ashabının sünneti budur” demektedir.

İstanbul sabah sekiz sıralarında fethedilmişti. Fatih, şehre öğlen Topkapı’dan girmişti. Fatih, Şeyhe sorar, ”Nasıl bildin?” Şeyh der “Kardeşim Hızır ile ilm-i ledünniyye üzere İstanbul’un fetih vaktini tayin etmiştik. Hızır’ın yanında evliyeden cemaatlen İstanbul’a girdiğini gördüm. Hızır kardeşimin hattaki surların üzerinde ayaklarını sarmış oturur halde gördüm” derler.

Fatih Camii ilk ibadete açıldığı zaman, ilk cuma namazına Hızır Aleyhisselam teşrif ederler ki Fatih Sultan Mehmet Hazretleri kendisini tanıyarak ansızın kolundan tutar derki “Seni cemaate ilan edeceğim” Hızır Aleyhisselam ”Bunu sakın yapma” der. Fatih “bir şartla kabul edeceğini, beş vakit namazın en az bir vaktini bu camide kılacaksın” teklifinde bulunarak, Hızır Aleyhisselam’ın beş vakitten birini mutlaka Fatih Camii’nde kıldığına inanılır.

Allah nurlar içinde yatırsın tüm Âlimlerimizi…

Araştırmacı Yazar
Volkan Yaşar Berber