Kısa Kısa…

Son yazımızda 30 Mart seçimlerine dair bir öngörü de bulunmuş ve “Netice olarak; bağımsız aday olduğu günden bugüne dek bizzat ve şahsen tanığımız isim olan Sayın Başkan Fazlı KILIÇ, seçimlerin ertesi günü olan 31 Mart da görevinin başında Kağıthane’mizi yönetmeye devam edecektir” demiştik, böyle de oldu ve devamında da Kağıthane ye dair sonuç sıralamamızın birebir neticelendiğini belirtmek isterim. Kağıthane yerel seçimi her ne şekilde sonuçlanırsa sonuçlansın temennimiz şu dur ki kazanan Kağıthane olsun…

Av Mevsimi…

17 Aralık operasyonları ardından İçişleri Bakanlığı görevine Sayın Müsteşar Efkan ALA’nın getirilmesinin Türkiye’nin yakın geleceği açısından oldukça önemli bir adım olduğunu ve sonuçlarının pek yakında görüleceği üzerine düşüncelerimizi sizlerle paylaşmıştık. Şimdi ise 30 Mart yerel seçimlerini halktan aldığı büyük destekle daha da güçlü bir şekilde tamamlayan Ak Parti hükumeti belki de tüm karalamalara kirli senaryolara rağmen oyuna gelmemiş kendilerinden desteğini esirgememiş olan seçmenine karşı borcunu ödeme telaşı içine girmiş durumda. Nedir mi bu borç? Sayın Başbakanın seçim öncesi söylemlerinde defaten dile getirdiği “İnlerine Gireceğiz” sözüdür. Evet Başbakan; devlet içinde devlet yapılanmasına giden, her kurum ve kuruluşa kendi zihniyetinde elemanlarını yerleştirme, önemli görevlere tayin ettirme derdinde olan, bununla da yetinmeyip devletin en önemli kademelerine sızan ve kendi zümreleri çıkarı uğruna Türkiye’nin, vatanın ve hatta tüm İslam coğrafyasının çıkarlarını hiçe sayabilen, Müslümanlara yardım götürmek gibi kutsal bir görevi olan İHH’ya baskın düzenlettiren, nereden bulduğu bilinmeyen bir cüretle MİT tırlarını durdurtup arama yapmaya çalışan, kurtuluş mücadelesi veren Filistinli mücahitlere TERÖRİST diyecek kadar hadsiz bir yapılanmayı devletin tüm kademelerinden kapı dışarı yapmak ve hak ettikleri ceza ve bedelleri hukuk çerçevesi içerisinde kendilerine ödetmektir.

30 Mart seçimlerinde Ak Parti’ye oy verenler sadece AK Parti seçmeninden ibaret değildi?

Kendi çıkarlarını devletin, milletin ve hatta ümmetin çıkarlarının üzerinde tutan grubun bu kirli yapılanmasından midesi bulanan tüm seçmen kitlesi parti ayrımı yapmaksızın bu yapılanmaya son vermesi için oyunu AK Parti ye, Sayın Başbakana vermiştir. Çevremizde pek çok arkadaşımız dostumuz başka parti mensubu olmasına rağmen devletimize karşı oynanan bu oyunu bozma adına oy tercihini bu yönde kullandı ve buna bizzat şahit oldum. Dolayısıyla gerek Sayın Başbakan gerekse bu tasfiye sürecinde en büyük rolü üstlenmiş olan Sayın Bakan “Ala” sözlerini tam ve eksiksiz tutmalı ve borcunu ödemelidir!

Bu borç ödenir mi? İnlerine girilir mi?

Muhakkak ki ödenecektir ve ödenmelidir. Şöyle ki bu yaşanan sürecin ve sonrasının yani 30 Mart seçim tablosunun bam teli diyebileceğimiz en önemli noktası Başbakanın verdiği söze karşılık Ak Partili olmayan seçmen kitlesinin de bu söze güvenerek kendisine oy vermesidir. Ve son günlerde özellikle 15 Nisan 2014 tarihi itibariyle bu kirli yapılanmanın tasfiye işlemin başladığını, her ne kadar henüz sonuçlanmamış olsa da iyi bir mesafe alındığını yakinen bilmekte ve görmekteyim. Umarım sonuna dek üzerine gidilecek ve devlet içinde devlet yapılanması olan bu paralel yapı çökertilecektir.

Tweetle

Paylaş

0 Paylaşımlar