KUTSALLARIMIZA SÖVDÜRMEYİZ, SÖVDÜRTMEYİZ!

Rahmetli babam derdi ki; oğlum “bütün âlem toplansa, bir insanı rezil edemez, etse etse kişi kendi kendini rezil eder” Sezen Aksu da, esas adı ile Suzin Yıldırım hanım İslam âleminin Peygamberi olan Adem aleyhisselam’a hakaret ederek kendi kendini rezil etmiştir. Çünkü şapka düşmüş kel görünmüştür.

Suzin hanım Selanik’ten göçme Musevi Sanuel Yıldırım’ın kızıdır. Kendisi de bir Yahudi olmasına rağmen kimliğine din olarak Müslüman milliyetine de Türk yazdırmıştır. Neden? Çünkü bu ve bunun gibileri kuzu postunda kurtluk yapıp suret-i hak’tan görünüp misyonerlik faaliyetlerini sosyal hayatın içinde yürütmeye çalışmışlardır. Gerek Türk filmlerinde gerekse de Türk müziğinde sinsice ilaveler yaparak İslam’a hakaret ve aşağılamalarda bulunmuşlardır. Örneğin son çıkardığı şarkısında “Binmişiz alamete, gidiyoruz kıyamete, selam söyleyin O CAHİL HAVVA İLE ADEM’E” diye beste yapmıştır.

Zaman zaman Türk milletine zaman zaman da İslam dininin peygamberlerine hakaret eder ve hatta o şarkılarla gençlerde peygamber ve din sevgisini yok etmeye çalışmışlardır. Kimliğimde Müslüman yazdığı halde Müslüman olmayan, Türk yazdığı halde Türk olmayan bu zat, tahrif edilen Tevrat’ta Adem peygamber düşmanlığını bilinçli olarak şarkı sözleriyle dile getirmiştir.

Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar sahtekârlık olmaz. Hem kimliğini hem dinini istismar edeceksin hem de istismar ettiğin milletin parası ile zengin olacaksın, şöhret ve üne kavuşacaksın sonrada o milletin dininin peygamberine cahil diyeceksin, hakaret edeceksin.

Dünyanın her yerinde gerçek sanatçı ve müzisyen halkları, ayrıştıran değil birleştirendir. Öteleyen aşağılayan değil sevgi ve barışta buluşturandır. Suzin Yıldırım Hanım (Sezen Aksu) bu millet senin şecereni çoktan biliyordu lakin İslam’ın hoşgörüsü ve Türk milletinin asaletinden dolayı senin teşhir etmiyordu. Çünkü İslam dini ve Türk geleneğine göre birileri sizin tabanıza girdiyse “onu koruyun, kollayın, sevin der” ama sen amaçlı ve gayeli Yahudiliğin bir faaliyet alanı olan sabetay felsefesine sevdalandığından şarkılarında ve söylemlerinde kendini kaybederek bu milletin hoşgörüsüne ihanet etmişsindir.

Her insan istediği dini ve milleti kabul edebilir ama başkasının dinine peygamberine hakaret edemez. Hele bu hakarete maruz kalan İslam Türk milleti ise buna asla müsaade edemez.

İslam; tüm peygamberleri hak kabul etmiş ve kutsamış o da yetmemiş imanın şartı kabul etmiştir. Sayın Sezen Hanım dilerim bu hatadan vazgeçer önce yaradandan sonra da Türk İslam milletinden af ve özür dilersin.

Af ve özür acizlik değil erdemliktir

Ahmet AL