Mülakat Sorun Çözmez

Mülakat Sorun Çözmez

İhtiyaç arzına karşın talebin fazla olduğu durumlarda belirli kriterlerle seçimde bulunmak, birini diğerine tercih etmek kadar doğal bir şey yoktur. Ancak bu seçimin ya da tercihin hem seçici taraf hem de seçime tabi kesim için aynı düzeyde makul görülmesi ve olabildiğince objektif olması gerekir.

Kamunun istihdamı uzun yıllardır talep fazlalığı nedeniyle KPSS marifetiyle gerçekleşmekteydi. Herkese aynı soruların sorulup aynı anda sınava tabi tutulduğu durumlarda itiraz minimize edilmiş olur. KPSS de bu yönüyle bakıldığında kısmen objektif bir yöntem olarak hüsnü kabul görmüş bir sınavdır. Yıllardır yapılan bu sınava kimsenin itiraz ettiği yoktu. Ne zaman ki adını daha sonra duyduğumuz bir yapılanmanın sınava hile kattığı ortaya çıktı işte o vakit bu model de tartışılmaya başlandı.

15 Temmuz darbe girişimi sonrası devletin kendini koruma refleksi kimi müdahalelerle düzene sokulan KPSS sınavlarının da yetersiz olduğu başkaca tedbirlerin alınması gerektiği mealinde arayışlara sevk etti. MEB ilk önce FETÖ ile mücadele kaygısı ve biraz da yönetimin tüm katmanlarıyla kendi vizyon ve ufkuna hizmet edebilecek kadroları yönetime ortak etme isteği ile  -eskiden herhangi bir kriter olmaksızın yönetici atayan geçmiş hükümetlere göre-daha anlaşılabilir bir yöntem olarak mülakat sistemini atama biçimi olarak tercih etti. Bu yöntem ile büyük oranda istediği kıvamı yakalayan MEB öğretmen alımında da benzer yöntemin uygulanabileceğini düşünerek mülakat sistemini bir atanma yöntemi olarak düşünmeye başladı.

Aday öğretmenliğin kaldırılmasında yazılı sınavın yanı sıra sözlü mülakat sistemini de devreye sokan bakanlık, maalesef daha bu sistem oturmadan, fayda zarar muhasebesi noktasında yeterli dönütler alınmadan kamuoyunda tartışmaya açmadan birden bire hem sözleşmeli öğretmenlik hem de daha işin başında memuriyete atanma safahatında mülakat sistemine geçti.

Hani sıkça duyulan bir şehir efsanesi vardır; “Eğitim eğitimcilere bırakılamayacak kadar önemlidir” diye başlayan… Ne yazık ki Sayın İsmet Yılmaz ile bu efsane gerçek oldu ve Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde kaldırılan sözleşmeli öğretmenlik geri geldi. Yetmezmiş gibi buna bir de KPSS’yi neredeyse anlamsızlaştıracak mülakat ile öğretmen alımı adında yepyeni bir sorunu kucağında getirdi.

Devletin beka sorunu yaşadığı durumda elbette güvenlik soruşturması ile kimi adayları elemesini anlayabiliriz. Ancak hukuken sübuta erdirilememiş gerekçeler ile devlete küskün vatandaş üretilmesini de hiç kimse izah edemez. İhtiyacın 3 katı adayı çağırarak sanki elinde dedektör varmışçasına 5 dakikada şipşak iyi öğretmen seçmenin sosyal maliyeti yüksek husumet üretmekten başka ne faydası olabilir? Bilinmelidir ki ekmek meselesi olan konularda deney yapmak tehlikelidir. Yıllarca okuyarak dirsek çürüten, bir üniversiteden mezun olduktan sonra bir de KPSS sınavına girerek başarılı olan bir gence mülakat ile yol göstermek hangi hakkaniyet ölçüsü ile izah edilebilir?

Yol yakınken bu haliyle “mülakat zulmün temelidir!” dedirten anlamsız, hakkaniyetten uzak, siyasal ve sosyal maliyet üreten, herkesi töhmet altında bırakan bu yöntem terk edilmelidir. İnsanlar için hayat memat meselesi olan atanma hakkı-bir kişi dahi olsa –mülakat yoluyla haksız yere elinden alınıyorsa zulüm olarak yeter.

Aklıselimin hâkim olduğu, insanlar arasında güvenin yeniden tesis edildiği bir Türkiye’ye uyanmanın yolu eline kardeşinin kanı bulaşmamış, diline beddua uğramamış, bir takım hesaplar için yediği lokmaya ve içtiği suya nankörlük etmeyen, bu toprağı vatan bilen herkesi kucaklayan bir iklimin bir an önce tesis edilebilmesidir. Bu konuda siyasetinden, sivil toplumuna büyük sorumluluk düşmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın 1 (Bir) kişinin istihdam yolunu açmak için 2 (iki) kişiyi küstüren, keyfi kullanıma açık mülakat yöntemini terk ederek bu gayeye hizmet edeceğini düşünüyorum. 

Umarım yazımız son KPSS mülakat tartışmalarına kurban edilmeyen herkese, emeği ve başarısının karşılığını alacağı bir başlangıca vesile olur.

İdris Şekerci
Eğitim Bir Sen İst.6.Nolu Şube Başkanı

Etiketler: 15 Temmuz darbe girişimi » Aday öğretmenliğin kaldırılması » Aday öğretmenlik » Eğitim Bir Sen İst.6.Nolu Şube Başkanı » Eğitim eğitimcilere bırakılamayacak kadar önemlidir » idris şekerci » İsmet Yılmaz » KPSS » KPSS mülakat tartışmaları » MEB » Milli Eğitim Bakanlığı » mülakat » Mülakat Sorun Çözmez » mülakat tartışmaları » mülakat zulmün temelidir