logo

Rüşveti Reddeden Kahraman Halil Paşa

Rüşveti Reddeden Kahraman Halil Paşa

Kut’ül Amare Zaferi Kahramanı Halil Paşa’nın manevi oğlu 1923 Doğumlu Dr. Necdet Özgelen ile Halil Paşa’yı ve Kut’ül Amare Zaferini konuştuk…

Öncelikle sizi kısa tanıyabiliriz?

Dr. Necdet Özgelen. 19 Mart 1923 Edremit doğumluyum. Babamın işleri nedeni ile İlkokul 1.sınıfı Altınoluk’ta 2.Sınıfı Edremit’te 3.sınıf ve 4.Sınıfın yarısını İstanbul Çarşıkapı 59.İlkokulunda okudum. Babamın işleri rast gitmeyince Edremit’e döndük. İlkokul tahsilimi Edremit’te tamamladım. Parasız yatılı okuma imtihanını kazandım. Başka türlüde zaten okuyamazdım. Beni Manisa’ya verdiler. Manisa’da o zaman Lise yoktu sadece ortaokul vardı. Ortaokulu bitirdikten sonra İstanbul Kabataş Lisesinde okumak istedim ama gidemedim zaten harpte başlamıştı. Lise’yi Balıkesir’de okudum. O zamanlar Lise İstanbul, Bursa ve Balıkesir’de vardı. Balıkesir Lisesi iyi bir lise idi ve iyi öğretmenleri vardı. Fen Bölümünü bitirdim. Öğretmen olmak istiyordum babam istemiyordu babamın zoruyla Tıp Fakültesine gittim. İki sene okudum. Milliyetçi bir talebi idim. Bir takım hadiseler zuhur etti. Milliyetçi kesimden tutuklamalar oldu. Olaylar nedeni ile Tıp Fakültesinden kovuldum. Kovulunca resmi yurttan da kovuldum. Perişan olarak sokakta kaldım. Siyasi Polis beni İstanbul Sirkeci’de Sansaryan Han’ın en üst katında hücreye attı. Orda aç kaldık, işkence gördük. 21 yaşında delikanlı idim. Hücre arkadaşlarımız tanınmış kişilerdi. Örneğin; 1. Dünya Savaşı’nda Kafkasya Cephesi ve Irak Cephesi, Kurtuluş Savaşı’nda Batı cephesi komutanlarından olan Ali İhsan Sabis Paşa idi. İsmet İnönü’ye imzasız mektup yazmaktan dolayı oda hücre de yatıyordu. Sabis soyadını, Irak Cephesi’nde Sabis Mevkiinde İngiliz Ordusuna karşı savaşta gösterdiği başarılar nedeniyle almıştır. Bir ay sonra ben serbest bırakıldım. Yeniden talebe olmamı Halil Paşa sağladı ve Tıp Fakültesini bitirdim. Haydarpaşa Numune Hastanesine asistan olarak çalıştım.

Halil Paşa ile tanışmanız nasıl oldu?

Paraya yok pul yok İstanbul’da gezerken bir yardım eli uzandı o elde Nuri Paşa idi. Nuri Paşa, Enver Paşa’nın küçük kardeşidir. Nuri Paşa’nın Sütlüce’de Silah Fabrikası vardı. Ben o fabrikaya Ambar Kâtibi oldum. Fabrika’da kalırdım. Çok kitap okurdum. Fabrikanın Müdürü Halil Paşa idi. Halil Paşa Enver Paşa’nın, Nuri Paşanın hem de Kamil beyin amcasıdır. Halil Paşa yaş itibari ile Enver Paşa’dan küçüktür. Arnavutköy’de otururdu. Sütlüce’den Arnavutköy’e gitmek gelmek çok zordu. Fabrika’da bir odası vardı orda yatar kalkardı. Ben Halil Paşa ile dost oldum. Halil Paşa’ya sen hatıratını anlat ben yazayım dedim oda kabul etti. Halil Paşa fabrikadan ayrıldı Arnavutköy’e gitti. Ben bu sefer hafta sonları hep yanına gittim. Halil Paşa’nın hatıratlarını 3-4 sene içerisinde yazdık ve bir dosya haline getirdik. İsmini de “Bitmeyen Savaş” koyduk. O dosya Halil Paşa’da kaldı. Dostluğumuz 1944’te başladı 1957’de bitti. 1955 yılında gırtlak kanseri olan Paşa babam 1957’de vefat etti. Halil Paşa’yı sade bir törenle Beşiktaş Yahya Efendi Dergâhının Mezarlığına defnettik. Halil Paşa öldükten sonra ailesi kılıcını, nişanını, madalyalarını, eşyalarını satmış. Yazdığım hatıratlar kim bilir ne oldu bilinmez.

Dr. Necdet Özgelen Hasbahçe Gazetesi Röportaj

Çıkarmış olduğunuz eserler var mı?

1960 senesinde Mütehassıs hekim oldum. Amerika’ya gittim. 4 sene orda çeşitli hastanelerde göğüs hastalıkları ve patoloji bölümlerinde doktor olarak çalıştım. Patoloji bölümünde çok şey öğrendim. Hastalıkları dışarıdan teşhis edersin ama ne olduğunu bilmek için kesip görmen lazım. Ona otopsi derler. 155 tane otopsi yaptım. Akciğer kanserleri üzerine çalıştım. 450’e kadar akciğer kanseri yakaladım. Kanserlerin en erken teşhisi balgam muayenesi ile olur. Çünkü kanser hücreleri balgama geçmektedir. Araştırmalar yaptık, araştırmalarımız tıbbi mecmualarda yayınlandı. Amerika’dan Edremit’e döndüm bir muayenehane açtım. 1964’te açtığım muayenehaneyi yaşlandığımdan dolayı 2007’de kapattım. 43 sene hizmet ettim. Emekli olduktan sonra Akıl Hastalıkları üzerine çalışmalarım oldu. Halil Paşa hayatta iken onun hatıratlarını yazan sadece benim. O hatıratlar dosyası Halil Paşa ile yok oldu. Şevket Süreyya’nın birçok yalanları var. Halil Paşa’yı kötüleyici ve çamur atıcı yazıları var. Ben bu yüzden kitap yazmaya başladım. Bu kitabımda Halil Paşa’ya yapılan hücumları def etmek onların hakiki cephesini anlatmak için yazmaya başladım. Benim kitabımda Halil Paşa’nın biyografisi değil, Halil Paşanın hayatından muayyen kesitler aldım. O kesitleri anlatarak Halil Paşa’nın duygularını, fikirlerini, inanışlarını anlattım. Kitabım yakın zamanda çıkacak. Halil Paşa hakkında çok eser çıkmıştır. Çoğu da yalandır en büyük yalancı da Şevket Süreyya’dır.

Rüşveti Reddeden Kahraman Halil Paşa

Halil Paşa nasıl bir kişiliktir?

Halil Paşa Cephede sert asker, esaret aldığında tam bir centilmendir. Böyle adamda zor bulunur. Halil Paşa birleştirici idi, bölücü değildi, uzlaştırıcı idi. Mütevazi bir insandı. Şikâyetçi biri değildi.

Enver Paşa

Enver Paşa Mustafa Kemal Paşa Rekabeti nasıldı?

Enver Paşa Mustafa Kemal Paşa Rekabeti vardı. Bu rekabet akademide başlamıştı. O dönemlerde Enver Paşa daha ileri safhalara geçmiş. Akademiden mezun olur olmaz bir dilekçe vererek Makedonya’ya gitmek ister. Makedonya o zamanlar barut fıçısı. Bulgar, Sırp Komitalar Türk köylerinin anasını ağlatıyor. Osmanlı’da oraya onlarla mücadele için asker gönderiyor. Enver Paşa gönüllü gider oraya. Halil Paşa mezun olur oda dilekçe verir ve oraya tayin olur. İkisi amca yeğen oradaki komitaların canını çıkarır. Komitacılar artık Enver ve Halil Paşa’dan korkuyorlardı. O devirde Abdülhamit Padişahtı. 2.Meşrutiyeti ilan etmişti. İstanbul Hürriyet kahramanı diye Enver Paşa’yı tanırdı. Enver Paşa Makedonya’dadır ama türküleri İstanbul’dadır. Enver Bey tepede Mustafa Kemal altta kaldı. Enver Paşa baş olmak ister. Mustafa Kemal’de baş olmak ister. Paşa babam ortadır. İttihat Terakki Cemiyeti kurulur ve Enver Paşa lider seçilir. Halil Paşa ve Mustafa Kemal’de ittihatçıdır ama alt kademededir. O sırada Mustafa Kemal tenkitlerde bulunur ve bu tenkitler Enver Paşa’yı rencide eder. İttihat ve Terakki Cemiyeti toplanır ve Mustafa Kemal çok ileri gitti diyerek, öldürmeye karar verir. O dönemde İttihat ve Terakkinin adam öldürmesi kolay dı, dan dan vurur giderdi. Halil Paşa Mustafa Kemal beyin sınıf arkadaşıdır. Halil Paşa derki siz hata yapıyorsunuz. Mustafa Kemal iyi bir insandır memleket için faydalı bir insandır der. Cemiyet Halil Paşa’yı Mustafa Kemal’e gönderir. Memleket için zararlı ise kötü biri ise öldürecekti. Araştırmasını istediler. Halil Paşa Selanik’e gider Mustafa Kemal’le iki eski okul arkadaşı olduğu için bir hafta yer ve içerler. Mustafa Kemal, Halil Paşanın ne için geldiğini anlar ama öldürülme konusu aralarında mevzu bahis olmaz. Halil Paşa bir hafta sonra döner. Cemiyete rapor verir öldürülmesi caiz değildir der ve öldürülmez.

100. Yılında Kut’ül Amare Zaferi

Halil Paşa Geçmiş Olayları ve Kut Savaşını anlatır mıydı?

Halil Paşa Cihan Harbi ilan edildiği zaman 5. Kuvve-i Seferiye’de birliğin başındadır. Onu Van, Siirt taraflarına gönderirler. Bu arada İngiliz Kuvvetleri Basra’dan Osmanlı toprağına girmiştir. Sebep; Bağdat’ı alarak Musul civarındaki petrolleri ele geçirmekti. O bakımdan Bağdat’ı elde etmesi gerekiyordu. Oradaki Osmanlı Kuvvetleri zayıftır. Selman Pak’a kadar gelmişlerdir. Osmanlı kuvvetleri başında Albay Sakallı Nurettin Bey vardır. İyi bir askerdir. Selman Pak’ta Çanakkale kadar şiddetli Mehmetçiğin kanının oluk oluk döküldüğü bir savaş olur. İngiliz Kuvvetleri orda bir mağlubiyet alır. Geri çekilirler. İngilizler inatçıdır. Yeni takviye kuvvetleri alırlar tekrar hücuma geçerler. Bu sefer Nurettin Bey bocalamaktadır. Tehlike çanları çalmaya başlar. O sırada Siirt’te bulunan Halil Bey, Nurettin beye yardıma gönderilir. Nurettin bey daha kıdemlidir. Halil bey Nurettin beyin emrine verilir. İngiliz kuvvetlerine karşı Nurettin beyin taktiği hatalıdır. Dicle’nin sol sahilinden İngiliz Kuvvetleri taarruza geçer ama Nurettin bey sağ taraftan da saldırı bekler. Kuvvet bu durumda sola ve sağa bölünecektir. Halil Paşa bu bölünmeyi görüp 6.Ordu Komutanı Von der Goltz Paşa’ya durumu anlatır. Von der Goltz Paşa’nın emri ile Nurettin Paşa geri çekilir ve Halil Paşa komutan olur. 6.Ordu Komutanı Von der Goltz de hastalıktan ölünce yerine Halil Paşa 6.Ordu Komutanı olur. İngiliz Kuvvetleri Kut Şehrine kadar gelmiştir. Halil Paşa Dicle’nin sol sahilinde Kut Şehrini kuşatır. Müdafaa uzun sürer. Çok büyük savaşlar olur. Kan gövdeyi götürür. İngilizler üç gün boyunca bombardıman yapardı. Süngü hücumunda Osmanlı hemen müdahale ederdi. İngilizler perişan olurdu. Halil Paşa üç gün süren bombardımanı tahmin edip ilerdeki askerleri geri alarak İngilizlerin boş alanları bombalamasını sağlarmış. Top atışlarını bitirip hücuma kalkacakları zaman da askerleri ileri sürermiş. Mehmetçikte süngüde yaman ya İngilizler bir türlü muvaffak olamazlarmış. Netice’de İngiliz Komutanı anlaşma yoluna gitmiş. Halil Paşa hiçbir anlaşmayı kabul etmemiş. En sonun da İngiliz Komutanı General Townshend, Halil Paşa’ya 1 milyon sterlin rüşvet teklif eder. Paşa elinin tersi ile iter, kayıtsız şartsız teslim olacaksın der ve İngilizler teslim olurlar. Kut’ül Amare Savaşında 40 bini aşkın İngiliz askeri öldürülmüş. 13 bin 300 İngiliz askeri ile 13 General ve 481 subay esir alınmıştır. O devre kadar 150 sene İngilizler mağlup edilmemiştir. Büyük bir mağlubiyet almışlardır. Osmanlı Devleti Kut’ül Amere Savaşını kazanıp büyük bir zafer elde etmiştir.

Halil Paşanın Prensipleri var mıdır?

Halil Paşa bağnaz değildi. Mutaassup değildi. Safsataya inanmazdı. Dindar ve Milliyetçi idi. Halil Paşa Bektaşi babası gibidir. Halil Paşa Hafız Kamil Efendinin oğludur. Halil Paşa ittihatçı idi saraydan kız almak istemezdi. Evlendiği Safiye Hanım da halktan birisidir.

Halil Paşa’nın liderlerle arası nasıldı?

Halil Paşa’da baş olmak sevdası yoktu. Halil-Enver Paşa ikilisi bir cephe. Mustafa Kemal Paşa bir cephe gibiydi. Halil Paşa Mustafa Kemal’in hayatını kurtarmıştır. Halil Paşa derdi ki benim kıssasım vatana hizmettir. Kim vatana hizmet ederse ben o gruptan ona yardıma giderim derdi. Ama onun bu değerini kimse bilmedi.

Dr. Necdet Özgelen ile Halil Paşa'yı ve Kut'ül Amare Zaferini konuştuk

Cumhuriyet’in Kurulduğu Dönemden bahseder misiniz?

Kuvayi Milliye muvaffak olur. Laik, saltanatsız ve hilafetsiz Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulur ve temizlik başlar. İlk temizlik Milli Mücadele’de olur. Milli Mücadele’ye ihanet eten Rıza Tevfik ve Refik Halit gibi insanlar kara listeye alınarak toplamda 150 kişi hudut dışı edilir. İkinci olarak Saltanat mensupları hudut dışı edilir. Üçüncü olarak da ihtilal yapan grup arasında iç hesaplaşma başlar. İzmir Suikastı tertip eden, yapan ama suikastı yapan yapmayan ne kadar kişi varsa hepsi mahkemeye çağrılır. Bunları arasında Kazım Karabekir, Cafer Tayyar Paşa ve Ali Fuat Paşa da vardır. İstiklal mahkemesi kararları kesindir. İstiklal Mahkemesi Başkanı da Kel Ali’dir. Kel Ali, o kadar ileri gider ki İsmet Paşa’yı bile tevkife karar verir. Hadiseyi Atatürk zor önler. Cemal Talat ve Enver Paşalar saf dışı olmuştur. Enver Paşa Türkistan’da diğerleri de başka yerlerde telef olurlar. Kalan ittihatçılar da mahkemeye düşer idama mahkûm olurlar. Suikastla bunları hiç alakası yoktur. Ama tespit edilip yok edilecektir. Diğer Paşalarda idama mahkûm edilir. Fakat Atatürk son anda bunları affeder. Ali Fuat Paşa Atatürk’ün hem sınıf arkadaşı hem de hafta sonları birlikte vakit geçirdikleri ailenin oğludur. Atatürk, Ali Fuat Paşa’yı çağırır ve senin yüzün suyun hürmetine ben bu paşaları affettim der. Onlar affolur ama her zaman gözetim altındadırlar. Senelerce Kazım Karabekir’in evinin önünde polis beklerdi. Sivillerden Hüseyin Avni Bey vardı. Kendisini tanıdım dehşetli bir hatiptir. Mecliste konuştuğu zaman her yeri sarardı. Bu arada Trabzon Milletvekili Ali Şükrü Bey katledilmiştir. Yapanda Topal Osman’dır. Atatürk’ün Muhafız Bölüğü Komutanıdır. Atatürk’ün yaptığı anlaşılır. Hüseyin Avni beyde tutuklanır daha sonra affolunur gözetim altında tutulur. O zamanki sansür herkesi susturur. İttihatçıları çoğu idam edildi ama Halil Paşa’yı idam etmediler. O zamanlar “Enver-Halil ikilisi bir cephe idi. Enver Paşa şehit olunca Halil Paşa tek başına bir mana ifade etmez” derlerdi. Belki de ondandır bilinmez.

Kut’ül Amare Zaferi önceden kutlandı mı?

Kut’ül Amare Zaferi ordu içinde kutlanıyordu diyorlar, benim abim de Emekli Albay’dı ama Halil Paşa’yı bilmezdi. Hiçbir zaman askeriye böyle bir zaferi kutlamadı derdi. Zafer’den bile haberleri yoktu. Neden kutlanmıyordu bilemeyeceğim. Senelerce uğraştım anlatayım diye ama şu kadarcık ilerleyemedik. 1952’den sonra okul kitaplarından da çıkarıldı diyorlar. Ben lise de okurken de hiç görmedim. 1942 senesinde liseyi bitirdim. Nedendir bilinmez. 1952’den sonra gelen bütün hükümetlere de yuh olsun diyorum. 

Dr. Necdet Özgelen Hasbahçe Gazetesi

Son olarak neler söylemek istersiniz?

Yahya Efendi dergâhındaki Halil Paşa’nın mezarı çok basit. Niyetim Halil Paşa’ya anıt kabir yaptırmaktır. Harbiye’deki Askeri Müzeye bir anıt yapılmasını talep ettim. O anıt ile Halil Paşa hatırlatsın istedim. Aynı zamanda Kut’ül Amere Zaferinde şehit olan Mehmetçikler de hatırlatsın istedim. Halil Paşa’ya ait değerli eşyalar var mesela; kılıçlar, üniformalar, madalyalar. Onları toparlayalım. Harbiye Askeri Müzenin kapalı bir odasında Halil Paşa köşesi olarak sergileyelim dedim ama yaptıramadım. Benim param yok ki yaptırayım. Halil Paşa’ya hak ettiği değerin verilmesini istiyorum.

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » »
10346 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.