SAP İLE SAMAN KARIŞINCA AYIRMAYA FERASET LAZIM

Bir çocuğa isim koyma o kadar önemli ki çocuğun anne-baba üzerinde birçok hakkı vardır. Bunlar:

1. Güzel isim koymak. İlk gün veya 7 gün içinde konulması lazım.

2. İyi terbiye etmek

3. Evlendirme

4. Çocukları arasında eşit muamele

5. Çocuğa şefkatli muamele

6. Helal gıda ile beslemek

Gaziantep’te Şıh Cami olarak bilinen ve Şeyh Fethullah olarak da tanınmış zatın yaptırdığı bir külliye vardır. Bizim ismi koyarken rahmetli validemiz bu zatı rüyasında görmüş ve böylece bu ismi vermiştir. Bu zata mal olmuş “her deliğe elini sokma ya yılan çıkar ya da çıyan” diye güzel bir atasözü vardır.

Yine Gaziantep’te gözü kızıl Mehmet Baba diye 19. yüzyılda bir zat yaşamıştır. Tayyi mekân ile bir kişinin hac yapmasına vesile olmuştur. Anadolu’muzda bu ve benzeri zatlar çoktur.

Nice Abdullah ismini ve benzeri İslami isimler güzel isim koymak adına anne-babanın koyduğu isimlerdir.

Uzun zamandan beri emperyal düşünce maalesef İslami değerlere savaş açmış ve bu değişik mecralarda devam etmektedir.

İlk fitne Abdullah b. Sebe tarafından atılmış, kendisi yemen asılı bir Yahudi’dir. Hz. Osman döneminde yaşamıştır ve sözde Müslüman olmuştur. Ümmetin birliğini parçalamak için çalışmıştır. Rafıziliğin ve Şii akımının kurucusu olmuştur. İlk Ric’at (geri dönüş) fikrinin öncüsüdür. Fakat Şia akımındaki Hz. Ali taraftarlığı eğer sadece Hz. Ali’yi sevmek ise

O zaman ehl-i sünnet de Hz. Ali’yi ve ehli beyti çok sevmektedir. Hz. Ali 5 vakit namazında ve tam bir Müslümandır ve onun takipçilerinin de bu konuya hassas olmaları gerekir.

Emperyal güçler ve küresel akım dünyada her şeyde olduğu gibi İslam’a her tür bozgunculuğu yapmakta ve fitne tıkmakta beis görmez.

Bir zamanlar Hizbullah akımı Hizbuttahrir isimlerini kullanarak İslam’a saldırmıştı. Hizbullah ne demek; Allah’ı sevenler, Allah’ın taraftarları demek. Maalesef bilinçli şekilde bazı yapılar, gizli örgütler v.s. İslami terimlere ciddi hücum yapmıştır.

Türkiye’de FETO-Fethullah Gülen hareketi, Irak’ta Kesnizaniler, Pakistan’da Tahirül Kadri, diğer ülkelerde farklı isimlerle İslam’a zarar vermiştir.

Bu zararlı varlıklardan dolayı insanlar Abdullah, Fethullah veya benzeri güzel isimleri koymak yerine güneş, ay, kaya gibi isimler hatta John, Hans adını koymayı bile tercih etmekte beis görmemektedir.

Bizim için Ahmet, Mustafa, Abdullah, Fethullah, Mehmet, Nurullah, Hayrullah ve Yusuf gibi erkek isimleri ve Aişe, Hatice, Fatıma, Meryem ve Münevver gibi kız isimleri önemlidir. İnternetten veya sözlükten bu isimlerin anlamına bakan herkes en güzide anlamlarla karşılaşacaktır.

Dikkat edersek bir merkezden bu isimlere saldırılar yapılmakta ve kamuoyu ile zihinleri karıştırarak halkı soğutmaya çalışmaktalar.

Eğer bir insan FETÖ gibi Öcalan gibi ülkesine hıyanet etmişse, terör vb. eylemlerde bulunmuş ise Abdullah, Fethullah gibi isimlerin onlardan alınması ve bu yönde meclis araştırması yapılmalıdır. Bu memlekete hainlik yapan kişi veya şahıslar cezalandırılarak, onlara unutulmaz bir ders verilmeli, isimleri dahi silinmeli hatta kütükte dahi olmamalıdır. Nasıl maddeten elindeki değerler alınmaktaysa manen de bu isimlerle de anılmamalıdır.

Keşke mümkün olsa da bugün Abdullah b. Sebe, FETÖ ve Abdullah Öcalan vb. isimlerin nüfustaki kayıtları silinse.

Bugün Abdullah bin Sebeler fazlası ile yetişmekte ve yetiştirilmektedir. İsrael’de Tel Aviv İslam üniversitesi adı altında dünyaya bozgunculuk ve fitne üreten İslami isim ve kılıklı fitne ve zarar veren şahıslar yetiştirilmektedir. 2006 yılında 29.000 öğrencisi vardı. 1956 yılından beri bu üniversiteden yetişen kimlerdir ve nerelerde görev almıştır? Hangi istihbarata veya kimlere çalışmaktadır?

İngiltere’de başlatılan “Sadece bize Kur’an yeter” diye atılan fitne tohumları nereden nemalanmaktadır? Bizim ülke dâhil bu konuda aynı görüşteki kişiler, güya ilim adamları kime hizmet etmektedir?

Dünya’da güya “dinler arası diyalog” söylemleri ile insanlarımız kandırılmamış mıdır? Ehl-i Sünnet akaidi neden bulandırılmakta ve gerçek inancımız hedefe konmaktadır?

Dünyada hak ile batılın mücadelesi devam etmektedir. Bu bazen aşikâr bazen de gizli olarak devam etmektedir.

Ülkemizde bugün gerçek âlimlere eskisinden daha çok ihtiyacımız vardır. Ehl-i Sünnet âlimlerini tam donanımlı olarak yetiştirmek zorundayız. Bu âlimler sayesinde çok uyanık bir nesil yetiştirmek mümkün olabilir. Bunun için eskiden daha çok gayret sarf etmek gerekir.

İslam ile şereflenmek en büyük kazancımızdır. Onun için de efendimizin nuru ile kâinatın aydınlanması ve insanlık âleminin de bundan istifade etmesini ganimet bilmeliyiz. Bugün manevi değerlerimize yapılan saldırılar tüm insanlığa yapılmakta ve insani değerlerimizi yok etmektedir. Bizler ancak manevi değerlerimizle ayakta kalabiliriz.

Velhasıl çocuklarımıza sap ile samanı ayırt edebilecek feraseti öğretmemiz lazım.

Vesselam

Fethullah FAKIOĞLU