Son Dakika
Kur’an aslında Arapça olarak Hz. Peygamber’in şahsında istisnasız bütün insanlığa müjdeleyici ve uyarıcı olarak (Sebe Suresi, 28.ayet) gönderilen bir kitaptır. Şu halde bütün insanlığa tebliğ edilmesi, bütün insanların da Kur’an’ın içeriğinden haberdar olması gerekmektedir.
Bunun için iki ihtimalden birisi olacaktır. Ya dünyada herkes Arapça öğrenecek yahut da Kur’an dünya dillerine çevrilecek. Tüm insanlık Arapça öğrenemeyeceğine göre geriye bir yol kalıyor. Kur’an diğer dillere çevrilecek.
Zaten Kur’an ırkların ve dillerin farklı farklı olmasını Cenabı Hakk’ın varlığının delillerinden sayar. (Rum Suresi, 22.Ayet)
Bir metnin bütün özellikleriyle birlikte bir dilden bir başka dile tam anlamıyla çevrilmesi mümkün değildir.
İslam dünyasında çeviri yerine “meal” kelimesi kullanılmıştır. Meal de sözlükte “bir sözün lafzen ve harfiyen değil, mana ve mefhum cihetiyle aktarılması” olarak karşımıza çıkmaktadır. Her ne kadar tercüme ve meal aslının yerini tutmaz ise de, çünkü her dil farklı bir dünya görüşü, farklı bir kültür ve coğrafyaya mensup toplumların günlük hayatındaki kavram ve tasavvurların ürünü olduğu için bir dildeki deyim, bir başka dilde olmayabilir veya anlamda da farklı olabilir.
Onun için Kur’an mealcilerinin Arapça’ya hem Semantik olarak hem de etimolojik geçmişine tam hâkim olması gerekmektedir. Bunun aksi şimdi yaşadığımız büyük kaos ve bunalıma sebeb olmaktadır.
İsim yazmadan bir örnek vermek istiyorum.
Bazı İslami grup veya örgüt ayet içerisindeki bir kelimeyi alıp, yapacağı eylemlere referans verebilmektedir. Oysa o ayet ve sürenin bütünü semantik olarak çok başka bir şey anlatmaktadır.
Veya Marksist öğreti de Proleterya kavramının kökü Roma Döneminde ve Roma hukukunda Proles’ten gelme olduğunu kimse bilmiyor. Proles, Roma hukukunda sadece doğum yapan basit bir Romalı kadına dendiğini bilmez veya batıda ki İslam düşmanlığı kelime ve kavramlar itibariyle bunu şiddet haline getiren kişilerce ise hiç bilinmez. Avustralya’da camide 52 Müslümanı şehit eden terörist ise hiç bilmez.
Sonuç itibariyle Tüm Dünya ve Türkiye bir melez ideolojik saldırı altındadır.
Bu melezleşme dil üzerinden yapılmaktadır.
Bunun ise bizim ülkemiz için tek çözümü Türk dilinin semantiğini çalışmak ve en kısa zamanda Etimolojik çalışma sonucu dünyadaki yerinin almasını sağlamaktır.
İnanın bu insanımız için en büyük savunma silahıdır.
İnşallah olması dileğiyle!
Necati YÜZÜAK
Etiketler: Etimolojik » Marksist öğreti » meal » melez ideolojik saldırı » Necati Yüzüak » Proles » Proleterya » Roma Dönemi » Rum Suresi 22. Ayet » Sebe Suresi 28. Ayet » semantik » SEMANTİK – 3. Bölüm » Semantik nedirYorum yapabilmek için Giriş yapın.
BENZER HABERLER