Sizi Gidi Din İstismarcıları Sizi

Yıllarca bu memleketin muhafazakâr insanlarına hakaretler ettiler, cehaletle suçladılar, yobaz, pis sakallı, kazma dişli canavar şeklinde karikatürize ettiler. Çevirdikleri filmlerde cami imamlarını ahlaksız, tipsiz, bakımsız, tacizci, düzenbaz ve din istismarcısı olarak lanse ettiler. Muhafazakâr insan tiplemeleri de aynı şekilde. Tüm bunları karikatürlerde, dizilerde, haber manşetlerinde, sinemalarda, tiyatrolarda ve hatta foto romanlarda kurguladılar.

Sol zihniyeti temsil eden kesimler ise her zaman eğitimli, temiz giyimli, yakışıklı, kültürlü ve birer ahlak abidesi insanlar olarak lanse edildi topluma.

Burada hedef muhafazakâr-dindar kitleydi.

Daha sonra rahmetli Erbakan ile siyasete girdi bu hakaretlere uğrayan muhafazakâr kesim. Sol cenah anında buna da müdahale etti.

Peş peşe, siyasette sözde dini istismar edenlere hakaretler yağdıran, o kesimin temsilcilerini küçümseyen, cahil, yobaz olarak gösteren, oy için her türlü din istismarını yapan, onlarla alay eden-dalga geçen filmler çektiler.

Onlara göre siyasetteki bu muhafazakâr kesim, halkı dini inançlarını kullanarak istismar ediyor ve oylarını alıyordu.

Hatta bir filmde o partiye oy verenlere “cennetten tapu” vermemiş miydi bu muhafazakâr partinin yetkilileri!

Rahmetli Erbakan’a bir taraftan “şeriatı getirecek” diye saldırıp, diğer taraftan “dini siyasete alet ediyor” diyen bu kesim değil miydi?

Bir insan getireceği bir şeyin istismarını nasıl yapabilirdi ki?

Gün geldi devran döndü.

Bu hakaretler ettikleri, dalga geçtikleri, en büyük sosyolojik problem olarak gördükleri, hatta “İran’a, Arabistan’a gidin” çağrıları yaptıkları bu sosyal kesim demokratik bir güç ve kitle haline geldi. Hatta iktidara geldi. Oy oranları bir başkan seçebilecek seviyelere ulaştı.

Başkanlık sisteminde iktidar için her şartta % 50 + 1 oy gerekliliği ortaya çıkınca işler değişti. Helalleşmeler başladı. Hatta elinde rakı şişesiyle rahatlıkla poz verebilenlerin yüzlerinde “Rabbi Yessir” ler görülmeye başlandı.

Hayatı boyunca camiye adım atmamışlar hafız ilan edildi, peygamber soyundan geldikleri bile söylendi.

Zamanında Bakanlık yapıp saf değiştirmiş bir zat ise, bir tarikat şeyhinin kendisine, liderinin diğer kişiden çok daha imanlı biri olduğunu söylediğini ifade etmiş.

Tabii ki kimin imanlı, kimin ihlaslı olduğunu ancak Allah bilir. Doğru da, bu tarikat şeyhinde iman ölçer mi varmış.

Daha düne kadar muhafazakâr inançları doğrultusunda siyaset yapanları “din istismarcısı” olarak lanse eden bu sol zihniyetin, bugünkü geldiği duruma bakar mısınız?

Teorik ve pratik anlamda tam bir “din istismarcısı” oldular.

Gerçek manada yobaz, gerçek manada istismarcı, gerçek manada din tüccarlığı tam da bu olsa gerek.

Daha düne kadar karikatürize ettikleri yobaz siyasetçi tiplemelerinden tek bir eksikleri kaldı. Badem bıyıklar.

Onu da yaparlar mı dersiniz?

Bence bu seçimlerde olmasa bile gelecek seçimlerde kesin.

Hey gözünü sevdiğimin “Başkanlık Sistemi”

Sen nelere kadirsin.

Mustafa ÖZBAY

Etiketler: CFO » Ekonomist » Mustafa Özbay