Tarihi Değiştiren Savaş: 28 Temmuz 1402-ANKARA SAVAŞI

Timur Han ve Bayezid Han arasında olan bu savaş, dünya tarihinin yeniden yazıldığı bir savaş. Eğer iki cihan imparatoru birbirine sırt-sırta verseydi, kılavuzları, vezirleri ve tüm iktidarı elinde tutan güçler, anlayışlı ve mütevazı olsaydı, cihan bugün Çin’den Orta Asya’ya, Doğu’dan Batı’ya, Kuzey’den Güney’e ve tüm Türk devletlerine Orta Doğu’ya kadar İslam ile şereflenecekti.

Ne Roma’sı kalacaktı ne batı birliği olacaktı, bugünkü süper güçler de olmayacaktı.

Tarih maalesef tekerrür etmekle yeniden yaşanıyor, bir güç birliğine ihtiyaç var!

Peki, bu nasıl sağlanır;

-Dost ve komşu ülkelerle çok iyi ve sağlam temeller atarak,

-Dini inanç ve görüşler etrafında muamelat ve fiili çatışmalara girmeyerek,

-Her ülke, kendi insanlarını sosyal refaha kazandırmak için azami gayret sarf etmeli,

-Kardeşliği ve işbirliğini ön planda tutmalı,

-Birbirinin arkasından iş çevirmemeli hatta destek olmalı,

-Önce ülkelerimizin refahını sonra insanlığa kalıcı yatırımlar ve örnek şahsiyetler yetiştirmeli,

-Âlimler birliğini çok çok acil tesis etmeli,

-Tekrar insanlarımızın birbirine güvenlerini tesis etmeli,

-Her ülke, okullarında ortak kültür ve değerde çocuklarımızı yetiştirmeli,

-Kültür Bakanlığı, Aile Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı gibi birçok bakanlığımızın bu ülkelerle bağlar kurmalı,

-Ülke insanlarımızın spor vs. alanında hızla yaklaştırıcı faaliyetlerini organize etmeli,

-Ülkeler, tarih ve kültürel zenginliklerini topluma ulaştırmalı,

-Konuşulan fakat bekleyen ortak para birimini geç olmadan başlatmalı,

-Birbirinin yer altı ve yerüstü zenginliklerini batıya peşkeş çektirmemeli,

-Hızla bu ülkelerle her dalda komisyonlar kurulmalı

Yeni tarih sayfaları açmamız lazım!

Yöneticiler çok iyi düşünmeliler, birkaç sene önce İran’ın Irak’a, Suriye’ye, Yemen’e, Sudan’a vs. uzanması ve neticesinde bugün ABD, Suriye’de PKK terör devleti kuruyor. Dünyanın her yerinde daha önce tesis ettiği üsler ve uzantılar ABD‘nin bir jandarma gibi hareket ettiğini gösteriyor.

Rusya hakeza bahanelerle geldiği Suriye’de oturmuş keyif çatmakta. Şimdi Azerbaycan’da ABD’nin hem de Rusya’nın ne işi var?

Bir yanda insanlık virüs belası ile uğraşırken diğer yanda enerji savaşları ve asimetrik savaşlar devam etmekte.

Virüs’ü çıkaranlar ve yayanlar hesap vermeli!

Virüs yayan ve dünyayı etkisine alan kurum veya ülkeler hesap vermelidir. Hala hesap soran ve dava açan kimse yok! Bu Covid-19 virüsü, hangi ülkenin ve kurumun işi ise insanlık tarihi bunu kaydetmektedir ve siyah bir sayfa olarak tarihe geçecektir.

Hiçbir şey, insandan daha kıymetli değilken “insan” bugün tarih boyunca olmayacak kadar kötü bir sınav vermektedir.

Tarihte mertçe ve göğüs göğüse yapılan savaşlar artık geride kaldı, maalesef bugünlerde namertçe, psikolojik, sosyolojik, micro bakteriler vs. gibi insanlık adına her tür iğrenç usullerle savaş devam ettirilmekte.

Virüs çıktığında iki büyük ülke laboratuvar ortamında hazırlanan virüs konusunda birbirini suçlamakla meşgul oldu. Dünyanın belli zengin iş adamı seneler önce hastalığın patentini almış, aşısı için who-dünya sağlık teşkilatına müracaatta bulunmuştur.

Dünya salgınla uğraşırken dünya zengini ve dünya’yı idare eden iki aile hem Londra hem New York’ta dünyayı yeniden şekillendirme toplantıları yapmaktaydı.

Tüm dünya insanları, maalesef aciz ve mağdur

İnsanlık, Allah’a teslimiyette buluyor çaresini fakat yapılan mağduriyetlerin hesabını vermek elbette çok zor. Her vefat eden insanın ayrı hesabının olduğu unutulmamalı.

Bizler insanlara faydalı olmak için varız, insanlığa zulüm eden herkimse onu da Allah’a havale ediyoruz.

Selam ve Dua ile

Fethullah Fakıoğlu