UYKUDA ÖLÜM-4

Bugün sabah market de soğan aradım yoktu, olanlarda çürüktü ve fiyatı ise 20 lira civarında idi. Daha sonra TV alt yazısında Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın milli geliri trilyon dolara çıkaracağız ve kişi başı milli geliri de 16 bin dolar yapacağız sözü geçti. Yani 22 yılda yapamadığımızı şimdi nasıl yapacağız. Bu asla mümkün değil. Bunu muhalefet de yapamaz.

Bu yazı serisinin başında niye bize tarih lazım diye yazdım. Osmanlı maliyesi bize ne bırakmış, koca bir hiç. Peki, Vumhuriyet ne bırakmış? Atatürk döneminde her şey yolunda gidiyor iken ve kalkınma ortalama % 9’larda iken ölümünden sonraki 6 yıldan da anlaşılacağı üzere (2. Dünya Savaşı yılları); sonra ne oldu da tekrar başa döndük. Yine borçlanmaya ve gelen parayı da kalkınmaya ve üretmeye değil de sadece yol, havaalanı, bina ve beton ticaretinde kullandık.

Bugün paramız pul olmuş ve dolar yirmi katı iken nasıl olur da dış ticaret fazlası verebiliriz?

Bakın tarih ne diyor!

Tanzimat’tan evvel Osmanlı maliyesinin en önemli gelir kaynakları büyük memuriyet ve görev yerlerinin satışından elde edilen hasılat, iltizamdan gelen yani belirli devlet gelirlerinin mültezim denilen aracılara peşinen satılması sonucu sağlanan hasılat ve nihayet madeni paraların tahsisi yani vezin ve ayarının düşürülmesiyle sağlanıyordu. Demek ki devlet liyakat ile değil parayı verene ülke içinde beylik ve ağalık dağıtıyor. Bugün farklı mı? Hayır!

Ne gariptir, Osmanlı maliyesinin ve darphanesinin başında Artin Kazaz diye bir Ermeni var. Kazaz, Sultan’a; “Gümüş paraların, ayar ve ağırlığını düşürerek, hazineye büyük gelir sağlarız” der ve bunu uygular. Yani Saray kendi halkını soyar.

Birde kuruş hikâyesi var. Para birimi olarak kuruş, 17. yüzyılın ortalarına doğru 4.Murad zamanında ortaya çıkmıştır. İlk olarak benzeri olan İspanyol kuruşu (piastre) örnek alınarak basılan bu gümüş para 5 ila 6 frank arasında bir kıymet arz etmekteydi. 1774 yılında ise değeri sadece 2 frank 60 santime, yani yarı yarıya düşmüştür. 1780’de 2 frank, 1811 yılında ise 1 frank ediyordu.

Bunu niye mi anlattım! Ey Yöneticiler, Ey Türk milleti, uyanın artık uykunuzdan diye!

Olaylara finans ve maliye yönünden bakamaz iseniz yok olursunuz. Yüz yılda beş kat parası değer kaybetti diye koca Osmanlı gelen yüzyıl sonrası yıkılmıştır.

Oysa şimdi beş kat değil yirmi kat değer yitirmiştir. Para ile bizi nasıl bir son bekliyor acaba?

Bizi yönetmeye talip olanlara bir bakın? Bu çap var mı, yok mu?

Sonra da kendimize bir bakalım, yüzlerce yıldır sadece ölen veya yoksulluğun içinde yüzen bir milletiz.

Bugün eğer aklı ve vicdanı, çalışmayı ve üretmeyi başaramaz isek, sadece köle oluruz, şanslı olanlar ise ölenler olur.

Vesselam.

Necati YÜZÜAK