YİĞİDİ YER TOPLU SÖZLEŞMENİN HAKKINI VER

Hani bir söz vardır: “Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz” diye. Kamu sendikacılığında bu sözün ne yazık ki pek karşılığı yok. Kamu çalışanları lehine ufacık katkısı olmayanların, vakti zamanında Toplu Sözleşme Masası’na çakılıp kalanların, memurların faydasına bir icraat olduğunda sahiplenen, can sıkan gelişme olduğunda topu taca atan bu malûm zevâtın yazıp çizdiklerine bakınca iflah olacaklarına ilişkin ümidimiz her geçen gün azalıyor.

Fazla uzağa gitmeye gerek yok. Son toplu sözleşmeye dilini dolayıp da üye kaydı için işyeri ziyaretine giden ruh hâlinden başlayalım mesela. Ya da % 72 seviyesine ulaşan sendikalılaşma oranında en büyük payın Memur Sen’in imzası olduğu son Toplu Sözleşme olduğunu itiraf edebilirler mi?

Bir Memur Sen kazanımı olan, Toplu Sözleşme tarihinde bir devrim sayılabilecek,  katsayıya bağlanmış vaziyette imzalanması ve -her üç ayda bir- hangi sendikanın üyesi olursa olsun 400 ₺ ile başlayan ve Temmuz 2022 itibariyle 706 ₺ olan toplu sözleşme ikramiyesinden dolayı teşekkür ettiklerini duyan var mı?

Şunu unutmayalım: Hiçbir kazanım ağaç kavuğundan çıkmıyor. Hepsinde alın teri ve emek var; mücadele var. Son toplu sözleşme elbette, dünyanın en iyi toplu sözleşmesi değildi. Eğer Ek gösterge ile çalışma yapılarak 3600 noktasında tarihî bir adım atıldıysa ya da bugün, hükümet enflasyon farkını hesap ederek kamu çalışanlarına % 40’ın üzerinde bir zam vermek durumunda kalıyorsa veyahut ek derslerle ilgili artıştan söz ediyorsak unutmayalım ki bu kazanımların hepsi temmuz maaşlarında sendikalı personelin hesabına yatan 706₺ gibi toplu sözleşme masasında attığımız imzanın gereğidir.

Bürokrasiye ve devlet yönetimine vakıf olan herkes bilir ki;  hiçbir adım öylesine atılamaz ve devlette hiç bir ödeme keyfi olarak yapılamaz. Memur Sen’i toplu sözleşme üzerinden eleştirenler -hiç olmazsa- bir seferlik insafa gelerek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Vedat Bilgin’in, geçmişte 3600 çalışması bağlamında söylediklerini ve son olarak da kamu çalışanlarına enflasyon farkını hangi gerekçeyle ödediklerini açıkladığı beyanatı tekrar izlesin.

Ve sonra -sorun değil- sessizce itiraf etsin: Yiğidi yer; toplu sözleşmenin hakkını ver!

İdris Şekerci

EBS İstanbul 6 Nolu Şube Başkanı