logo

Durokrasi

Durokrasi

Durokrasi

Durokrasi

Tavukların yönetim sistemidir durokrasi. Günde bir yumurta yumurtlanacaksa bir yumurta yumurtlanır. Zaman değişmiş; çağ, bilgi ve teknoloji çağı olmuş çok da önemli değildir. Günde bir yumurta yumurtlanacak!

Haydi yumurtla! Siz de hemen kalkıp yumurtlayacağını sandınız değil mi?

Nasıl da aldandınız!

O bir yumurtayı bile oflana puflana yapar.

Durokrat mı? E, bunu da sormayın artık! Durokratik sistem içerisinde hiyerarşik öğelerden biridir durokrat. Hiyerarşik basamağının hangisi olduğu önemli değildir. Basamak ne kadar yukarı çıkarsa çıksın günde bir yumurta prensibi değişmez. Yukarı çıkış “haydi yumurtla” emrini biraz daha keskinleştirir hepsi bu.

Kelime Latince’den bize geçmemiştir. Latince bürokrasidir bize geçerken deniz aşırı yolculuklar, uzun kara yürüyüşleri onu biraz hırpaladığı için bize durokrasi olarak ulaşabilmiştir.

Batılı -ki onlara karşı olan “bilgi-yargımı” herkes bilir- bürokrasiyi işleri yolunda yürütmek için daha düzenli olmak maksadı ile kullanırken biz durokrasiyi işler yoluna uğramasın, çözüme kavuşmasın diye kullanıyoruz.

Bürokrasi kelimesi Latince “burra” ve Yunanca “kratos” sözcüklerinden türetilmiştir. “burra” masaları örtmede kullanılan koyu renkli kumaş, “kratos” ise egemenlik, yönetim anlamına gelmektedir. (Eryılmaz, 1995: 204)

Yani masa örtüsünden kasıt masa, masadan kasıt bürodur. Burada büroların egemenliğinden bahsedilmektedir. Bizde ise “dura” ve “rast” kelimelerinin birleşmesiyle üremiştir. (Dikkat türemek değil) Yani durarak rastgele yapılan yönetim işi manasına gelmektedir. İş bu kelime üzre hareket eden durokratlarımız bu işin hakkını vermektedirler. Kelimenin manasını -cuk diye- karşılayacak şekilde yönetim tarzı uygulamaktadırlar.

Neydi sloganımız? Günde bir yumurta! O da durokrat hangi saat isterse o zaman!

Bu kelimenin karşılığı bir idari yönetim tarzı tarih boyunca olagelmiştir. Fakat bunu bir yönetim kuramı olarak tanımlayan ve içeriğini dolduran Weber’dir. Biz de ise bu işin oluşumu hep beraberdir. Tabi ki buradaki fikir ve işbirliğimiz takdire şayandır(!)

Bu sistemi idari yönetim şekli haline getirip uygulayan batılı, işleri hızlı çözmek için “Vatandaş bekleme gel kalmasın önünde engel!” diyerek serlevha yapmış. Bizse “vatandaş bu iş olmaz bugün git, yarın gel!” diyerek sloganlaştırmışız.

Batılı bu bürokratik sistem içinde işi bizzat yerinde, hatta yaşayarak yapmayı tercih eder. Biz ise durokratik anlayışımız sayesinde koltuktan kalkmadan, telefonla yapmayı tercih ederiz. Bu yüzden durokrat ne kadar yükselirse odası, koltuğu, masası o kadar ciks olur.  Durokrat ne kadar yükselirse ona ulaşmak o kadar zor olur. Ee, tabi kardeşim doğal değil mi? Yükselene ulaşmak kolay değildir. Bu işin doğası budur.

Çok karamsar bir yazı oldu. Haydi, biraz da güzel şeylerden bahsedelim:

Tanıdıklarım var durokratik duvarları yıkan.  Bir günde iki, hatta üç yumurta çıkaran. Şaşıracaksınız ama dördüncüyü zorlayanlar bile var. Üstelik öyle akşama kadar meşin koltuk ısıtmıyorlar. O köy senin bu kasaba benim milletin derdine derman olmak için çalışıyorlar. Şahidim ben. Var. Vallahi var. Billahi var. Allah onlardan razı olsun.

E, hadi bari siz de âmin deyin! Âmin!

Ha, söylemeyi unuttum: Ben de bu sistemin içindeyim. Ama durokrat mıyım yoksa bürokrat mı onu bilemiyorum. Sanırım bu soruyu en iyi, bana işi düşenler cevaplayabilir.

İlhan Kurt
Kağıthane İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » »
1546 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.