logo

Hayatımızı Değiştirecek Düsturlar

Hayatımızı Değiştirecek Düsturlar

Hayatımızı Değiştirecek Düsturlar

 

Adamın biri bir hamam yaptırmış. Giriş kapısının yanı başına şu kitabeyi yazdırmış: “Ey hamama yıkanıp temizlenmek için gelen efendi! Önce içini temizle gönlün kalaylı tas gibi olsun.” Yani haramlardan, gıybetten, dedikodudan, kin-garaz ve kıskançlıktan uzak dur demektir. Sonra da hamama gir dışını temizle. O zaman göreceksin ki bereket ve huzurun artacak.

***

Bir aslan, dört öküzün otladığı bir çayıra gelmiş, öküzleri epeyce bir süre takip etmiş, birçok defa onlara hücum etmek istemiş, ama bir türlü isteğini yerine ge­tirememişti. Çünkü öküzler dışarıdan gelecek bir teh­likeye karşı hazırlıklıymışlar. Çayırın sakinleri, sırt sırta vererek boynuzları dışarı gelecek şekilde otlayarak, gü­ven içinde hayatlarını sürdürmekteydiler.

Aslan, kaç kere hücuma teşebbüs etmişse de, hep bu uçları ok gibi sivri boynuzlarla karşılaşmış. Bunun için de, hücumundan vazgeçip geri dönmek zorunda kalmıştı.

Nihayet bir gün öküzlerin dostluğu bozulmuş. Ara­larında müthiş bir kavga başlamış. Birbirleriyle dövüş­müş, boğuşmuş, boynuzlaşmış ve sonunda da birbir­lerinden ayrılmışlar, her biri çayırın başka bir köşesine çekilerek tek başlarına otlamaya koyulmuşlardı. İşte o zaman aslan, bundan çok memnun olmuştu. Artık hedefine kolayca ulaşabileceğini biliyordu. Böylece öküzler ayrı ayrı otlarken, onları birer birer yakalayıp parçalayarak yemişti. Birliğini sürdüremeyen öküzler de cezalarını canlarıyla ödediler.

Kardeşlerim, birliğimizi ve dirliğimizi bozmaya çalışan dış düşmanların aramıza sokmak istedikleri fitne ve fesat karşısında son derece uyanık ve tedbirli olalım.

***

Namaza başlayan yaşlı bir zat diyor ki; “namaza başlamadan ölseydim, ahirette komşum Ahmet efendiden şikâyetçi olacaktım. Çünkü 5 vakit cemaat namazlarına gidip gelirken günlerce aylarca bir defacık olsun, bana buyur komşu beraberce namaza gidelim demedi.” Biz de kendimizi kontrol edelim inşallah.

***

Resullah (s.a.v.) zaman zaman gündüzleyin toprağın üstündeki dostlarıyla buluşur, sohbet eder, İslamiyet’i anlatırdı. Geceleyin ise toprağın altındaki dostlarını Cennetül Baki mezarlığına gidip ziyaret eder. Ordaki dostlarıyla gönül diliyle konuşur, dertlerini dinlerdi. Bize böylece şu dersi veriyordu: Müslüman olarak ölümü gönlümüzden ve gündemimizden çıkarmamalıyız. Günlük hayatımızda; namaz, Kur’an ve ölümü hatırlama olmalıdır.

***

Kardeşlerim insanlara toplum içinde kilosunu, yaşını, maaşını, sağlığını sormayın. Belki rahatsızlığı vardır, söylemek istemez. Bu sorulardan en yakınız bile hoşlanmayabilir. Hani halk arasında dolaşan bir söz vardır; “Kadının yaşı, erkeğin maaşı sorulmaz” diye.

***

İbadet ondur, dokuzu helal lokmadır. Kişinin aldığı gıdanın dokuzu helal biri haram olsa, o kişinin duası müstecab olmaz. Onun için denilmiştir ki; midemiz tarla, gıdalar tohumdur. Oraya ne ekersen onu biçersin. Helal yersen hal ve hareketlerin de güzel olur. Gıdaların haram olursa, kabına sığmazsın. İnsanın yaşantısında imandan sonra en mühim şey helal lokmadır.

***

İnsanoğlu bir buluş icat ediyor. Bu icat makine olur, ilaç olur. İçine de bir kullanma kılavuzu koyuyor. İnsanı yaratan Allah (c.c.) da insanın tedavi ve istikameti için bir kullanma kılavuzu göndermiştir. O da Kur’an-ı Kerim’dir.

Yüce Rabbim cümlemizi, çoluk çocuğumuzu Kur’an-ın yolundan, Hz.Muhammed (s.a.v.)’in izinden ayırmasın.

Ölüm size gelinceye kadar ibadetlerinize sım sıkı sarılın ve Rabbinize ibadet ediniz.

Selam Hüda’ya tabi olanların üzerine olsun.

Muzaffer Coşkun 

Etiketler: » » » » » » » » » »
1588 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.