Son Dakika
Mevsimini yaşattı ömrümüzden geçip giden insanlar.
Kimi sonbahardı, çoğu sert bir kış.
Azı ilkbahar, ama yazı yok denecek kadar azdı.
Gelip geçen ömürlerin muteber durağı olmuştu yüreğimiz.
Ah şu zaman.
Onu hızla geride bırakırken, bir sadakatin yokluğuna takılıyor gözlerim.
Güya her şeyin çokça olduğu dönemlerdeyiz.
Herkes kendince hissediyor, biliyor, seviyor, koruyup kolluyor, bir şeylere sahipleniyordu.
Yalan. Vallahi yalan.
Ters giden bir şeyler var, bir suç var ortada.
Ama kimse suçu üstüne almıyor.
O iyilik gören ben olmalıydım diyor.
Ahh o iyiliği yapan ben olmalıydım demiyor kimse.
Herkes kendisine gelen ölümü komşunun üstüne atıyor.
Bak! Sende gör!
Bulunduğu zamandan firari tüm duygular.
Aşkı, vefayı, duyguyu, sevinci, sevgiyi ararken gördüm ki, bu zamanın mayasında bir bozukluk var.
Kimsenin kalbi mutmain değil.
Olmayacakta!
İnsan zaten dünyada az kalacak.
Yazık değil mi?
Ömür bu, geçip gidiyor.
İnsanın sevdikleri; ya yanında olmuyor ya hiç gelmiyor ya da ansızın bırakıp gidiyor.
Ama kimse kimseye yar olmuyor.
Ne evlat, ne ana baba, ne sevgili, ne eş dost, ne arkadaş.
İyi ki cennet var.
Eğer insan oraya varırsa Hz. Allah insanın gönlünü alacak.
Kim bilir belki biz de gönlü alınanlardan oluruz.
Dünyada yetim, öksüz, hasta, çaresiz, yalnız, aciz, bitkin, yorgun ve acılı kalabiliyorsun.
Kimse kimsenin kimsesi olamıyor.
Bir bakıyorsun insan öz canını,
Canından olanı bile inkâr ediyor.
Görmedim mi böylesini.
Gördüm!
Başıma gelmedi mi?
Geldi!
Şu gözlerim neler gördü, yüreğim kaç kez paramparça oldu.
Ağlayan gözlerim değil, kalbimdi.
Ezilen ruhumdu.
Hiç’e sayılan, sökülüp atılan canımdı.
Kim bildi anladı hâlimi.
Kim, kimin hâlini hakkıyla anladı ki.
Bunca şeye cevap vermek, bir izahta bulunmak zor elbet.
Şimdi ne yapmalı bilmiyorum.
Ne zaman bu anlamsız ve gereksiz karmaşa bitecek onu da bilmiyorum.
Tek bildiğim, toprak üstümü örttüğü zaman yokluğumun fark edilmeyecek olması.
Zaten birçok şeyi fark etmemişlerdi.
Yine fark etmeyecekler.
Dünya zaten yalan, ömür de o kadar kısaydı ki.
Değmedi bu kadar ah’a bu kadar vebalê.
Böyle mi olurdu yaşamak?
Bu değildi insan olmak!
Mine GÜLŞEN
Yorum yapabilmek için Giriş yapın.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
30 Nisan 2024 Din ve Yaşam, Genel, Gündem, Köşe Yazıları, Sivil Toplum, Siyaset, Tüm Manşetler
26 Mart 2024 Din ve Yaşam, Genel, Gündem, Kağıthane, Köşe Yazıları, Siyaset, Tüm Manşetler
13 Aralık 2023 Din ve Yaşam, Genel, Gündem, Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler
08 Ekim 2023 Din ve Yaşam, Genel, Gündem, Köşe Yazıları, Tüm Manşetler