Son Dakika
Tevrat Hz. Musa’ya, İncil ise Hz İsa’ya indirilmiş ilahi kitaplardır fakat yıllar içerisinde Musa’nın ve İsa’nın dinleri bozulmuş, kitapları deformasyona uğratılmıştır. Yani iki kitapta insan eliyle değiştirilmiştir. Şu an piyasada yüzlerce farklı çeşit İncil ve Tevrat var ve her birinin içeriği diğerinden farklıdır.
Hiç bir ilahi kitapta, insanı da geçtim, hiç bir canlının, hele de bir masumun öldürülmesi emredilmez, tavsiye edilmez.
Kur’anı Kerim bunun için var ve kıyamete kadar İslâm dini ve Kur’an-ı Kerim teminat altındadır ve nihai olarak diğer tüm kutsal kitapların hükmünü geçersiz kılmıştır. Ama şunu biliniz ki, hiç bir kitap, hele ki kutsal kitaplar öldürmeyi emretmez!
Şu an Filistin’de, Siyonist kâfirler işledikleri büyük insanlık suçuna; “Kitabımızda böyle yazıyor” diyerek son derece adi ve sürüngen bir kılıf uydurmuşlar.
Kur’an-ı Kerim’e göre de, insanî ve hayatî gidişata göre de, uhrevi ve dünyevî kurallara göre de açıkça görüyoruz ki yapılan zulmün hiç bir kutsal kitap ile veya hiçbir kural kaide ile uzaktan yakından alâkası yoktur.
Tüm amaç evvela Amerika’ya ve diğer tüm batıya hizmet etmektir ve kendine ait olmayan, Müslüman’a ait olan sahipli toprakları, akıl almaz zulüm ve işkencelerle haksız yere adice işgal etmektir.
Yıllar evvel Almanya’nın (Nazilerin) kendilerine yaptığı soykırımı şu an Yahudiler Müslümanlara yapıyor. Onlara bu cesareti ve gerekli finansı veren de yine Amerika ve diğer batı ülkeleri ve İslâm âleminin buna sessiz kalmasıdır.
Şu an biz Müslümanlar olarak evlerimizde, sıcak bir banyo yapmak, temiz ve serin bir su içmek, türlü çeşitleri ile bereketli bir sofraya oturmaktan dolayı büyük bir şükürle, mutlu ve huzurlu olacakken son derece mutsuz, azap içerisinde ve vicdan muhakemesi ile kıvranıyoruz.
Kardeşlerimiz aç, açıkta, ağır yaralarla tedavi imkânı olmadan, evsiz ve hiç bir insanî ihtiyaca ulaşamazken bizler nimetler içinde manen azaptayız.
Müslüman kardeşlerimiz, Siyonist kâfir Yahudiler tarafından kurşuna diziliyor, evleri bombalanıyor, bebekler ve kadınlar türlü işkencelerle öldürülüyor, insanlar diri diri yakılıyor, kadınlar tecavüze uğruyor ve dünya buna sessiz, tepkisiz.
Elbet bu ölüm sessizliği çok sürmeyecektir, kâfir bedel ödeyecektir, lakin korkarım ki çok geç kaldık çok.
Değerli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un buyurduğu gibi;
Hâlimiz merkeple kurdun aynı, aslâ farkı yok.
Burnumuzdan tuttu düşman; biz boğaz kaydındayız!
Bir bakın: Hâlâ mı hâlâ ihtiras ardındayız!
Saygısızlık elverir. Bir parça olsun arlanın:
Vakti çoktan geldi, hem geçmektedir arlanmanın!
Davranın haykırmadan kâfir çanları izmihlaliniz
Öyle bir buhrâna sapmıştır ki, zîrâ, hâliniz:
Zevke dalmak şöyle dursun, vaktiniz yok mâteme!
Davranın, zîrâ gülünç olduk bütün bir âleme,
Bekleşirken gökte yüz binlerce ervâh intikam;
Yerde kalmış, na’şa benzer kavm için durmak haram!
Irzımızdır çiğnenen, evlâdımızdır doğranan.
Hey sıkılmaz! Ağlamazsan, bâri gülmekten utan!..
Mine GÜLŞEN
Etiketler: filistin » Gazze » Haber » MİNE GÜLŞEN » şair » Şanlıurfa » Şehidin Makberi Göklerdir » Şiir » sondakika » Yazar Mine GülşenYorum yapabilmek için Giriş yapın.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
13 Aralık 2023 Din ve Yaşam, Genel, Gündem, Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler
08 Ekim 2023 Din ve Yaşam, Genel, Gündem, Köşe Yazıları, Tüm Manşetler
10 Temmuz 2023 Din ve Yaşam, Eğitim, Genel, Gündem, Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Sivil Toplum, Tüm Manşetler
31 Mayıs 2023 Din ve Yaşam, Eğitim, Genel, Gündem, Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler