logo

Dünya Ekonomisi ve Danışmanlar ya da Danışılanlar

Dünya Ekonomisi ve Danışmanlar ya da Danışılanlar

Malum Dünya ekonomisine yön verenler var bunu hepimiz biliyoruz! Ayrıca Dünyayı kendi ekseni etrafında döndürmek isteyenler 300-400 yüzyıldır daha da etkin bir şekilde çalışmaktadır. Bir yandan ekonomik kriz üretenler diğer yandan ekonomik krizi bahane ederek ülkelerin siyasi hayatına müdahale edenler boş durmuyor…

Dünya’da ekonomik akımlar yeni değildir ve her zaman da olmaya devam edecektir. Başta Dünya Bankası, IMF, Merkez Bankaları Birliği ve diğer parayı yönetenlerin zaman zaman fonlama adı altında birçok ülkede sistemlere karıştıkları aşikârdır.

Bir yerde ekonomik kriz varsa o yerde; Siyasi belirsizlikler, istikrarsızlıklar arka arkaya gelmekte ve ülke yönetiminde değişiklikler olabilmektedir. İnsanlar arasında sosyal çekişmeler ve huzursuzluklar suni olarak çıkarılmaktadır. İnsanların gelir düzeyinde adaletsizlikler oluşturulmaktadır. Bunun neticesinde geçim derdi, toplumu değiştirmekte ve sıkıntılara yol açmaktadır.

Dünya’da büyük buhran yaşanırken 1930’lu yıllarda İngiliz Ekonomist Keynes para ile ekonomi ilişkisini faiz üzerinden kurmuştur. Model olarak düşük faiz ve devlet yatırımları ile çözüme gitmeyi öngörmüştür. Para piyasasındaki denge, faiz üzerinden sağlanmıştır. Keynes, Yeni Kuramsal İktisadın da kurucularındandır.

Jeremy Rifkin, 3. Sanayi Devrimi Küresel Masa Başkanlığı yapmış, aynı zamanda birçok ülkede ekonomik ve siyasi danışmanlık görevlerinde bulunmuş ve başkanlara da danışmanlık yapmıştır.

Dünya’da Davos zirvesi, ekonomilerin bir nevi geleceğine yön vermektedir. Geçen Davos zirvesi sonunda; hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı, dijital çağın başladığı, Dünya’nın yeniden resetlendiği hatta insanların beyinlerinden geçenlerin okunabileceği vs. birçok kuramlar ortaya atılmıştı.

Olur, olmaz bilinmez ama Dünya’da çok şeyin değişmeye başladığını görülmektedir. Bilhassa Covit-19 ile birlikte çok şeyin değiştiğini, değiştirildiğini de yaşadık ve gördük. İnsanların gen haritasından tutun da Dünya nüfusunun azaltılmaya çalışıldığına da şahit olduk, olmaktayız.

Önümüzdeki yıllar robot insanların devreye gireceği, savaşların eskisi gibi olmayacağı artık çok duyduğumuz konular arasında. Hatta ulus devletler yerini Global dünya devletine bırakacağı senaryoları hazırlanmış ve adım adım Dünya Pazar Ekonomisini uygulamaya geçirmişlerdir.

Dünya’yı yöneten akıl, danışmanları ile sistemleri ile ekonomik ve sosyal baskıları ile devreye girmiştir. Amerika Birleşik Devletlerinin doğu eyaletlerinden olan Pensilvanya, her neden ise devamlı karşımıza çıkmaktadır. Dün Keynes’ler, Kemal Derviş’ler bugün Jeremy’ler yarın kim bilir kimler sahnede olacak! Düşündürücü değil mi? İşin garibi ve utanılacak durumu ise bu kişiler neymiş “inancımızdaki ilim Çin’de dahi olsa alınız” düsturumuza uygunmuş. Milletin inancı ile alay ederek bu şahısları bize yutturmaya çalışanlar, çok güzel büyük senaryonun parçası olarak çalışmakta ve hatta bazen maalesef başarılı da olmaktadır.

Dünyada olup bitenleri ibretle seyrediyoruz; Irak’ın işgali Ortadoğu’daki dengeleri altüst etmiş hala da düzelmemiştir. Bağdat ve Irak talan edilmiştir. Afganistan önce Rusya tarafından sonra da ABD güçleri tarafından istila edilmiştir. Madenler ve yeraltı zenginlikleri peşkeş çekilmiştir. Afrika Fransa’nın etkisinden hala kurtulamamıştır. Sömürülmeye devam etmektedir. Tarımsal ürünler, madenler, yeraltı zenginlikleri belirli tabaka tarafından işletilmektedir. Suriye savaşı ve ülke yine petrol babaları tarafından istila edilerek halk göçe zorlanmıştır. Evlerinden, yurtlarından atılmıştır. Şimdi adı ne olursa olsun ister koalisyon, ister süper güç, ister YPG-SDG-PYD-KCK vs. uzantıları ile yeni bir “sahte devlet” kurarak petrolü ve hâkimiyetlerini devam ettirmek istemişlerdir.

24 Şubat 2022’de başlayan Ukrayna-Rusya Savaşı, Dünyadaki ekonomik krizin diğer adı ve yol açanı olmuştur. Savaş başladıktan sonra 11-12 milyon insan yerinden, yurdundan göçe mecbur kalmıştır.

Peki, savaş kimlerin işine gelmiştir:

1- Savaş ekonomisini yönetenlerin,

2- Silah tüccarları ve baronların,

3- Bu ülkeye para ve diğer malzeme satan firma ve ülkelerin,

4- Dünyadaki düzeni kurgulayan ve sistemi kontrol etmek isteyenlerin,

5- Siyasi güç göstererek kendi ülkelerindeki iktidar ve yönetimini sürdürmek isteyenlerin,

6- Dünya tarım ve petrol politikasını ele geçirmek ve zenginliklerine servet katmak isteyenlerin,

Geçen gün 4 ABD ve 4 İsrail uçağının yaptığı tatbikat neleri düşündürüyor? ABD’nin Yunanistan’a kaç senedir yaptığı yığınaklara bakılırsa ve güneydoğumuzdaki örgütlere yıllardır desteği dikkate alınır ise pek de rahat durmayacaklar gibi.

2023 takvimlerinde neler var bilinmez ama bir İran senaryosu olabilir mi? Elbette olabilir!

Uyanık olma zamanı, hele de seçimler arefesinde.

Allah ülkemizi kem gözlerden korusun, gençliğimiz ve geleceğimiz bizim için çok şey ifade ediyor. Gençlerimiz bu oyunları iyi görmeli ve yapılan algılara inanmamalıdır.

Sağlıcakla kalın.

Fethullah FAKIOĞLU

Etiketler: » » »
237 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.