logo

EYLEMLER SÖYLEMLERİMİZİN YANSIMASI MI?

EYLEMLER SÖYLEMLERİMİZİN YANSIMASI MI?

“Eylemler” ile “söylemler” uyuşmadığında, orada bir “ahlaki sorun” var demektir. İnsan olmanın en önemli vasfı, “özü” ile “sözünün” bir olmasıdır. Güzel laf söylemek önemli değil, önemli olan söylediğini yapmaktır. Daha da önemlisi “güvenilir” olmaktır. Eskiden “ikiyüzlü insanlar” vardı, şimdi ise, “çok yüzlü insanlar” türedi. “Söylemleri” ile “eylemleri” biri birine uymayan o kadar çok insanlar var ki; “Yalanı” doğru olarak söylemek, “modern insanın adeta kişiliği olmuş.”

Eğitim sistemimiz eğitmiyor, öğütüyor

İnsanın yapmadığı şeyleri yapmış gibi söylemesi kişilik bozukluğunun başlıca nedenidir. Ne yazık ki onu dinleyenler, yalan olduğunu bildiği halde ona “iniyormuş gibi” görünenlerin sayıları oldukça fazladır. Çünkü oda onun gibi davranıyor. Ortam böyle diye kendini avutuyor. “Ailede, okulda” var olan eğitim sistemi, hep böyle işleyip gidiyor… Bizim eğitim sistemimiz “eğitmiyor, öğütüyor…” Sonunda böyle insan tiplemeleri ortaya çıkıyor.

Yalan sanat haline gelmiş

Ticarette yalan söylemeden alış veriş yapmanın çok zor olduğunu savunuyorlar. Politikada ise, “yalan sanat haline gelmiş.” Hiç ihtiyacı olmadan yalan söyleyenlerin sayıları giderek artıyor. Bazı  kişiler “narsistik duygularını” tatmin etmek için, bazıları da birbirine “üstünlük sağlamak” için deniyorlar. Daha fazla da “çıkarları” için yapıyorlar. Bu yola başvuranlar, başkalarını kandırdığını sanıyorlar. Aslında, kendilerini kandırıyorlar. Sonunda da “toplumda bozulmalar ve yozlaşmalar” yaygınlaşıyor.

Dine dayalı ahlak eğitimi verilmeli

Bu durumun “din eğitiminin” eksikliğinden olduğunu yorumlayanlar olabilir. Oysa dini eğitimden daha önemli olan başka bir kavram vardır. İşte bu kavram olmadığından, “toplumlar ve insanlar yozlaşıyor.” Evet, bu kavram da, “ahlak eğitimi kavramıdır.” Çünkü “cemiyetin tabii kaynağı ahlaktır.” Gerçek anlamda,“ahlak öğretilmediğinden” çok yüzlü insanlar türedi. Bu bağlamda, “din eğitimi” verilmeden önce, “ahlak eğitimi” verilmeli. Dine dayalı ahlak eğitimi verildiğinde, “iyi insan iyi vatandaş” o zaman yetişir.     

Önce ahlak ve maneviyat       

Sırf din eğitimi verildiğinde, kişi çok dini bilgiye sahip olur ama “ahlaki yönden zaafları” olur. Dini kariyeri olur ama “hak-hukuk” yönünden eksikleri olur. Din bilgisi alanında en yüksek mertebeye ulaşır ama “saygı ve sevgiden” mahrum olur. En yüksek mevkilere gelir ama dini bilgilerini, “para ve şöhret” için kullanır. Ahlak olmayınca, “benlik ve mağrurluk” hat safhaya ulaşır. Ne yazık ki, bu tür insanlar her tarafta boy gösteriyor. Bu açıdan, toplumlarda ve insanlarda “önce ahlak eğitimi, ondan sonrada “maneviyat eğitimini” almalı.

Mustafa K. TOPALOĞLU

504 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.