logo

GÂVURUN KILICINI SALLAYAN İÇİMİZDEKİLER!

GÂVURUN KILICINI SALLAYAN İÇİMİZDEKİLER!

İmam Şafi’ye sormuşlar; “Fitne zamanı hakkı tutanları nasıl anlarız?” diye. “Düşman okunu takip ediniz, o sizi hak ehline götürür.” Bilmem kaç asır önce bu sözüyle bize ışık tutan bu sözüyle İmam Şafi, flu vakitlerde ak ile kara’yı, eğri ile doğruyu, istikamet ile yoldan çıkmayı anlamanın şifresini sunmuş bize asırlar evvelinde.

Tarih hep tekerrür mü etmelidir? Dün “Kızıl Sultan” olarak etiketlenen, “İstibdat” ile suçlanan “eğrisiyle-doğrusuyla” ülkesini ayakta tutabilmek ve dört bir yandan saldıran ecnebi sırtlanlara milletini yem etmemek için çırpınan Abdulhamid’e de aynısını yapmamışlar mıydı?

Ne zaman ders alacağız? Tecrübe denen şeyin “geçmişin bakiyesinden çıkarılan dersler ve ibretlerle yarına bakmak” gerektiğini. Ya da “terazisi bozuk olanın tartısına itibar edilmez” gerçeğini ne zaman öğreneceğiz. Kendi aramızda rekabet ederken bize hakemlik yapmak isteyenlerin heybesinde taşıdıklarına ve cemaziyel evveline bakmadan söylediklerine nasıl olur da “hakikat sanarak” sarılabiliriz?

İtalya Başbakanı Draghi’nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Diktatör” ifadesiyle çemkirirken “içerideki İrlandalı” ve “Brütüs” lere şaşırmadığımı itiraf etmeliyim. Muhalefet yapmak adına “gavurun kılıcını sallayan” bu arkadaşların muvazene kabiliyetlerinin muhasara edildiğini düşünmek çok mu masum kalır bilemedim.

Yabancı dille konuşmak ile yabancı dille düşünmeyi karıştıran bir milletvekili eskisi, “Diktatör” kelimesinin anlamını TDK sözlüğünde anlamını ararken -acaba- üç dönem vekilliğini borçlu olduğu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bu yaftayı atan İtalya’nın tarihine ve Mussolini’ye de bakmayı akletmiş midir?

Eski Cumhur, Sayın Erdoğan’ın vakti zamanında “Kardeşim….” diyerek, nefsine tercih ettiği Abdullah Gül yine zor bir vakitte;

“Siz içeriye çeki düzen vermezseniz, darbe ve dış müdahale kaçınılmaz hale gelir” diyerek kumaşını ortaya koymuştu. Bu kumaşın etiketinde “Made Ine..” ne yazıyor?

Ya da izni takip eden “Devas”ı kendinden menkul adamlar ile “Gelecek”ini statükonun mümessili Kılıçdaroğlu’nun dostluğunda arayanların ajandasında ne var?

Daha birkaç gün öncesinde bir gece vakti “eski günlere özlem” öykünmesi ile malul,  ülkeye “çeki düzen verilmediği(!)” hezeyanı ile darbe çağrışımlı bildiri yayınlayan mütekait amiral efendilerin bildirisini, “Saçma sapan bir bildiri üzerinden mağduriyet algısı oluşturmak..” la suçlamak tespiti, “Dostlar ittifakı” nın ortak cümleleri olunca, bugün Erdoğan üzerinden Türkiye’ye  ayar vermek isteyen Draghi ve benzerlerinin -tarihin tekerrürü- haddi aşan ifadeleri karşısında “üç maymun”u oynamalarını daha iyi anlıyoruz.

İdris ŞEKERCİ
Eğitim Bir Sen İstanbul 6 No’lu Şube Başkanı

Etiketler:
367 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.