logo

Hazar Türk Devleti 8.Bölüm

Hazar Türk Devleti 8.Bölüm

Hazar Türk Devleti 8.Bölüm

2019 yılı Ağustos başında başladığım Hazar Türk Devleti yazı dizisine bazı olağandışı şartlardan dolayı ara vermek zorunda kaldım. 7. Bölüm sonrası sonlandırma kararı verdim. Oysa bu konu bugünkü Orta Avrupa’nın, Balkanların, Rusya’nın, Ukrayna’nın, Kafkasların, Türkiye’nin ve İran Coğrafyasını şekillendirmesinde siyasi ve jeopolitik sonuçları olan bir konudur.

Dün verdiğim mesajlar, bugün nasıl okunmalı daha çok bununla ilgili yazmak istedim.

Yakın zamanda Azerbaycan Türk Devleti askeri bir harekât ile Dağlık Karabağ’ı tekrar topraklarına kattı. Ardından Nahçıvan koridoru tekrar açılarak Türkiye’nin yeniden Türkistan Coğrafyası ile buluşması sağlandı. Artık ne Rusya, ne de İran üzerinden kadim Türk topraklarına ve Türk devletlerine ulaşmada bir engel kalmadı. Bu askeri ve siyasi sonucun bir de uluslararası jeopolitik bir sonucu oluştu. Nedir bu?

Bugünkü yenidünya düzeni için Çin ve Avrupa’nın, Londra’nın kara ve tren yolu açılmış oldu. Yeni İpek yolu! ABD ve ortakları bu gelişmeden rahatsız! Çünkü deniz yolu taşımacılığı yerine kara ve demir yolları taşımacılığı güçlü bir şekilde oluşacak. Bu güzergâh üzerinde Türk devletleri var. Bunun sonucu İngiltere ve Çin Türkiye başta olmak üzere diğer Türk devletleri ile birlikte yeni bir dünyanın oluşma arefesinde mücadele vermektedir.

Türkiye ABD ve Atlantik paktının son 60 yılda yaptığı tüm operasyonlara karşı bir duruş sergilemek istemektedir. Bu çok doğaldır. Ancak bizim şimdi bir karar vermemiz gerekir. ABD’nin yerine İngiliz’i mi koyacağız. (Mandacı) Yoksa, eşit şartların ve çıkarların oluşması yönünde bir irade koyabilecek miyiz? Tüm sorun bu! Eğer bu iradeyi koyabilecek isek, bunun tüm yönlerini de ortaya koyabilmeliyiz.

Ne demek istiyorum?!

Bağımsız bir devlet olacak isek. Önce DİL sonra DİN sonra güvenlik sonra EĞİTİM sonra KALKINMA sonra gelir dağılımında EŞİTLİK sonra ADALET gibi birçok konuda da görünür ve uygulanabilir kararlar almamız gerekir.

Dili TÜRKÇE, dini ehlisünnet MATURİDİLİK, ordu tamamen MİLLİ, eğitim TÜRK EĞİTİM sistemi. (Gaspıralı İsmail ve arkadaşlarının uyguladığı metot) gelir dağılımında İSLAMİ kurallar (ne acı değil mi, gelir dağılımında bile İslam’dan uzağız!), ADALET’in kişiye özel değil, tamamen toplumu kuşatan ve herkesin orada kendini bulabileceği bir sistem, KALKINMA ise bazı şirketlerle değil (bu kapitalizm) kooperatifler olarak tüm toplumu kuşatabilmeli. ÜRETİM ise artık bu ülkenin birinci ve hayati önceliği olmalı. (bina, bina yap, ardından tüm ürünlerin şu anda % 35’ni ithal et.) böyle bir devletin sürdürülebilir olması mümkün müdür?

Demem o ki! Artık bırakın din tüccarlığını, bırakın hamasi milliyetçiliği, bırakın sosyalist olmayı, bırakın yabancı uşaklığını. Gün var olma ve yok olma yolunda vereceğimiz kararları alma günüdür.

Unutmayın ki toprağa sadece 3 metre bez ile gidiliyor.

Sanırım Müslümanım diyenlerde ahiret hayatına inanmıyorlar. Aksi olsa idi. 20 yıllık siyasal İslamcı iktidar dönemi en çok gelir adaletsizliği olan dönem olmazdı!

Allah (c.c.)’tan Korkun!

Necati YÜZÜAK

414 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.