logo

HAZAR Türk Tarihi-5

<strong>HAZAR Türk Tarihi-5</strong>

Bu bölüme 9. yüzyılda yazılan Rus yıllıklarına bakarak başlamak istiyorum. Bu asırda Hazar hâkimiyeti Dinyeper boylarını ve Kiev çevresi de dâhil olmak üzere kapsıyordu. Aşağıda bulunan Macarlar Hazarların hâkimiyetine bağlı idi Keza Bulgarlar da Karpatlar da öyle. Ruslar ise Baltık Havzası ve Oka Nehri boylarındaki Fin ve Slav kabilelerinden haraç toplayan İsveçli bir topluluk idi. Bugünkü Ukrayna topraklarında ise Slavlar ve diğer Türk unsurlar birlikte yaşamakta idi.

Bu İsveçli kabileler yani Ruslar 830’larda Dinyeper nehrini küçük gemi ve salları kullanarak aşağıya Karadeniz ve Azak denizine kadar inerler. Ancak bu iniş esnasında nehrin etrafındaki uluslara saldırarak ve kıyım yaparak adlarını duyururlar. Gün gelir Bizans kapısına dayanırlar. Bizans İmparatoru Hazar Kağanına elçi gönderir ve birlikte hareket etme kararı alırlar. Hazar’a bağlı Macar ve diğer tüm bağlı devletlerin unsurları batıya ve Baltık kıyılarına kadar karadan hareket ederler. Çünkü o döneme ait Hazar para biriminden olan dirhemler Baltık civarı kazılarda elde edilmiştir. Ruslar kara savaşına girmezler. Daha çok nehir yolunu kullanarak ve yağma yaparak geçinirler. Zamanla bunun zorluğunu görerek bundan vazgeçerler.

Rusların başında Vareng adıyla bilinen bir reisleri vardı. O da kendine Kağan derdi. Ancak bu Hazarlardan etkilenerek mi oldu? Bunu bilmiyoruz!

840 yılında batıya doğru yapılan Türk ordularının karadan harekâtı bu İsveçli savaşçıları askerlikten tüccarlığa itmiştir. Bunlar İbn Hurdadbih, Kostantinos Porphyrogenitus ve ilk Rus yıllığı Povest’in tarif ettiği üzere S. 207-208’de. Baktık’tan ırmak ve göl yollarını kullanarak şimdiki Smolensk civarına kadar geliyorlardı. Oradan uzun olmayan bir kara yolculuğundan sonra Dinyeper üzerinden Karadeniz’e iniyorlardı. Kırım’ın güneybatı köşesindeki başkenti Kerson’da Bizans yetkililerine öşürlerini verdikten sonra İstanbul’a ve Azak üzerinden Hazar’a gidiyorlardı.

Şimdi burada biraz düşünelim. Ben sizlere tarihin geçmiş arka planını, hem de Rus yıllıklarına atfen yazdım. Bugüne baktığımızda değişen bir şey var mı? Yok!

Ruslar tarihin her döneminde sıcak denizlere ulaşma hayali ile yaşadı. Bunun içinde, yakın tarih Suriye iç savaşını kullanarak Lazkiye’de deniz üssü kurdu. Tam 350 yıldır bu anı bekledi.

Ardından Kırım’ı ilhak ederek Azak Denizi’ni iç deniz yaptı. Ardından Kerson şehri ile Doneks bölgesini kendine bağladı. Benim kanaatim o dur ki. Dinyeper nehrini kontrol ederek Ukrayna dışında ikinci bir Ukrayna kurmak planıdır.

Tarih bize doğru mesajlar verir. Almasını bilene!

Sonra ki hedef ise İstanbul Boğazı.

Bu plan ABD ve Rus ortak planıdır.

1. Dünya Harbi sonrası paylaşım. Bugün yeni kimlik ile devam etmektedir.

Kara ve denizle çevrili bu topraklar komşu ülkeleri planlı yıkarak önce kaosu ardından yunan ve diğer ülkeleri de düşmanca söylem ve eyleme itmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi gafleti de hıyanet sayan birisiyim. Ancak ben bunun bir gaflet ötesi olduğunu düşünüyorum. Yıllardır hep derim, bu ülkeyi 1946’dan beri hep çapsız ve kimliksizler yönetti.

Bakın size daha somut bir örnek vereceğim. Mevcut kaosun ABD ve Rus planı olduğuna dair.

Petrol varili 70 dolardan 120 dolara çıktı. Bu ne demek? Rusya’ya her gün milyarlarca dolar ekstradan gelmesi demektir. Yani Rusya’ya ödülü verilmiştir.

28 Ağustos 1998’de Rusya ekonomik krizinde petrolün varil fiyatı 9 dolara geriledi. O gece 162 banka iflas etti. O gece Rusya, ABD ve batı tarafından teslim alındı.

Bugünkü pandemi, savaş, tahıl ve enerji krizi hepsi bir planın parçasıdır.

Ne diyeyim. Allah (c.c.) tüm insanlığa hayırlısı ne ise onu nasip etsin.

Necati YÜZÜAK

Etiketler:
224 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.