logo

KÜÇÜK DOKUNUŞLAR BÜYÜK KIRGINLIKLARI GİDERİR

KÜÇÜK DOKUNUŞLAR BÜYÜK KIRGINLIKLARI GİDERİR

Bizi diğerlerinden farklı kılan, “Ondan şikâyet, bundan şikâyet; orası yanlış, burası yanlış” diyerek yapılanları değersizleştiren müzmin muhalefet haleti ruhiyesi ile hareket etmeden yol yürümektir. Bizim sendikal anlayışımız, adresine bakmadan doğruyu ve yanlışı teslim etmektir.

Takdiri gıyabında -yapıcı/onarıcı -eleştiriyi yüzüne yapmanın, yüzüne karşı abartılı takdir ve teşekkür, gıyabında ise olabildiğince eleştiri yapmaktan daha hayırlı olduğuna inanıyorum. Eğitimde birçok kök sorunun çözüldüğü doğrudur. Ancak, organik olmayan her çözümün semptomlarını da hep birlikte yaşıyoruz.

Yan etkileri ile kök sorunlar üreten bir kaç konuyu ele alarak meramımızı ifade edelim:

Emaneti mülkiyeti sanan, oturduğu koltuğu tapulu malı gören baron bürokratların neden olduğu yönetsel sorunları gidermek adına görevden almayı kolaylaştıran merkez valilerden mülhem bir çözüm üretildi. Başlangıçta iyi bir şey zannedildiği doğrudur. Ancak günün sonunda yüzlerce araştırmacı ve şahsa bağlı uzman ile havuz doldu taştı. Atıl durumda bekletilen yüzlerce yönetici bankamatik memur haline getirildi. Mali hakları için çalmadık kapı bırakmayan 6639 sayılı KHK mağdurları için çözüm üretilmemesi adaleti inciten bir durum olarak kayıtlara geçmiştir.

Oysa basit bir adımla bu sorunu çözmek mümkündür. Mesela; teftiş alanında yaşanan insan kaynağı sorunu, araştırmacı ve uzman kadrosuna çekilen bu arkadaşlarla çözülebilir. Alt görev yönetici olarak değerlendirilebilir. Ya da bu insanların çözüm önerileri üzerinden orta bir yol bulunabilir.

Gelelim yönetici atama yönetmeliğine.

Ziya Selçuk zamanında yapılan yönetici atama yönetmeliğinin hakkaniyet ve adalet bakımından sorunlu olduğunu, Sayın Bakan Mahmut Özer bakan olduğu ilk günlerde itiraf etmişti. Ama sorun hâlen devam ediyor. Yönetmelik ile ilgili Danıştay’a taşınan gayri adil maddeler, bu ay içerisinde çözülmezse bu senenin takvimine de yetişmeyeceği ortada.

76. madde marifeti ile atama yapılarak tayin isteme zamanında manevra alanı iyice daraltılan şube müdürlerinin özlük hakları ise bir başka yakıcı sorun olarak varlığını devam ettirmektedir. Yargı kararları ile kitaba uymayan bu atamaları durdurmak yerine kitabına uydurmak için yol aramayı tercih etmek doğru mudur?

Sınavla atanan şube müdürleri, özlük ve mali haklarındaki yaşanan sorunların kendilerini ile istifaya zorlamak anlamına geldiği serzenişlerini duymamız gerekmez mi?

Maliye Bakanının öğretmenlerin aldığı maaşlara ilişkin açıklamasına ne demeli! Sayın Bakan, “Öğretmen maaşları yirmi bin liranın üzerinde” derken öğretmenlerin tamamının başöğretmen olduğunu mu düşünüyor?

Her zam döneminde, yapılan zam oranları kamuoyu ile paylaşılırken; hemşire veya polis maaşları 9/1 üzerinden açıklanması, öğretmenlerin maaş artışlarının ise  -emekliliklerine ramak kalmış- ¼ derece-kademe üzerinden açıklanması hep aynı sorunlu bakışın ürünüdür.

Bazen küçük dokunuşlar büyük kırgınlıkları ortadan kaldırır, devasa problemleri çözer. Yeter ki çözüm iradesi olsun.

İdris ŞEKERCİ

78 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.