logo

LGS SONUÇLARINI DOĞRU OKUMAK

LGS SONUÇLARINI DOĞRU OKUMAK

LGS SONUÇLARINI DOĞRU OKUMAK

Bazen ortaya koyduğunuz önermenin ya da fikrin doğruluğunu, başka gözlerin süzgecinden geçtiğinde anlarsınız. Zira siz hep olumlu/iyi tarafından bakar, arızalarını göremezsiniz. Bu yüzden üretim modülerinde son kontrole ve çıktıların değerlendirilmesine ihtiyaç duyar profesyonel üreticiler.

Milli Eğitim Bakanlığı, LGS sonuçları açıklanır açıklanmaz-adeta eleştirilerin önünü almak istercesine -yerleştirmelerdeki başarı yüzdesini okul türleri üzerinden kamuoyuyla paylaştı ve sosyal medya hesaplarından, LGS 2019 spotuyla yaptığı paylaşımlarında oldukça güzel bir tablo çizerek şu açıklamaları yaptı:

“Tercih yapan öğrencilerin %95’i istedikleri bir ortaöğretim kurumuna yerleşti. Sınavla öğrenci alan Fen Liseleri, Sosyal Bilimler Lisesi ve Anadolu Liseleri %100 doldu. Anadolu İmam Hatip Liseleri’nin %99,9’u doldu. Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerinin ise doluluk oranı  %98’e yükseldi. Anadolu İmam Hatip Liselerine yerleşen öğrencilerin %87’si ilk üç tercihlerinde yer alan bir Anadolu İmam Hatip Lisesine yerleştiler. Anadolu İmam Hatip Lisesine yerleşen öğrencilerin %52’si birinci tercihinde tercih ettikleri bir Anadolu İmam Hatip Lisesine yerleştiler. Mesleki ve Teknik Anadolu liselerine yerleşen öğrencilerin %41’i birinci tercihinde tercih ettikleri bir Mesleki ve Teknik Anadolu lisesine yerleştiler.”

Bu açıklamaları okuyunca “Yahu o zaman ikinci tercih ve nakil dönemine ihtiyaç kalamadı. Herkes yerleşti ve mutlu mesut okulların açılmasını bekliyor” diye düşünebilirsiniz.

Peki, durum gerçekten böyle midir?

LGS’ye ilintisi olan -ortaokul ve ortaöğretim- okul yöneticilerinin kapısını aşındıran veliler- rakamlar yalan söylemeyeceğine göre-  bu durumda acaba neyin peşindeler?

Yoksa gençlere kitap okuma çağrısı yapan MEB, bu aralar Eleanor H.Porter’in Pollyanna’sını mı okumaktadır?

O halde meselenin bizim cenahımızdan nasıl görüldüğünü tüm yerleştirmelerin sağlamasını yapmak adına,  kendi bölgemizden birkaç örnekle konuyu irdeleyelim:

-Beşiktaş, Sarıyer gibi çağ nüfusunun az olduğu ilçelerin gözde okulları (Yerel yerleştirme ile öğrenci alan) bu sene ikili öğretime geçti.

-Aynı ilçelerde ve daha birçok ilçede yerel yerleştirme ile öğrenci alan birçok meslek lisesi ve İmam Hatip Lisesinin- maalesef-kontenjanları boş kaldı.

Bakanlık -itiraf etmeliyiz ki- bu seneki yerleştirmede algoritmayı doğru işleterek başarıyı öncelemiştir. Mesleki Eğitim merkezlerini ikinci yerleştirmede tercih butonuna koydu. İlaveten kılavuzda yaptığı güncelleme ile ilk yerleştirmede de Mesleki eğitim merkezlerini tercih edebilmenin önünü açtı. Bu değişiklik her ne kadar gecikmiş olsa da yarın adına doğru bir hamledir.

LGS yerleştirmelerinde,  madalyonun diğer tarafından bakınca ne yazık ki Anadolu Liseleri –haksız rekabet ile- gereğinden fazla tercih edilen okul türü haline getirildiğini söylememiz gerekiyor. Ayrıca yerleştirmede rekor düzeyi yakalamak adına olsa gerek son kertede Anadolu liselerinin kontenjanları takriben %40 gibi artışla iyice şişirilmiş oldu. Buna bir de zaten ikili öğretim olarak mecburen planlanan okullara farkında olmadan ilave kontenjan eklenince ikili öğretimle dahi yönetilemez bir krizin eşiğinden dönüldü.Bu özensiz ve popülist kontenjan artırımı  hem Din Öğretimi hem de Mesleki Eğitim için orta ve uzun vadede büyük bir tehdittir.

Anadolu Liselerini -yönetilemez bir düzeyde- rağbet odağı haline getiren bu sorunlu anlayış,   hem yerel yerleştirme ile öğrenci alan -bu türdeki-okulları gelecekte ikili eğitime geçmeye mecbur bırakacak olması bir yana,  diğer türdeki okulların haksız yere gözden düşmesine ve içinin boşaltılmasına neden olacaktır. Bu durum ara elemanın ciddi ihtiyaç olduğu ülkemizde mesleki eğitimin gelişmesi adına umut ışığı olacak Mesleki Eğitim Merkezlerinin işlevsellik kazanması adına başlamadan bitecek bir hikâyenin müsebbibi olacaktır.

MEB,  en kısa sürede bir örneklem yapmak suretiyle -Türkiye’nin de özeti sayılabilecek- İstanbul’da, bu sene hangi okulların ikili eğitime ne tür gerekçelerle geçtiğini, gidişat böyle devam ederse önümüzdeki yıllarda hangi Anadolu Liselerinin ikili eğitime geçeceğini tespit etmelidir. Meslek liselerinin ve İmam Hatip lisesinin her sene rutin devam eden boş kontenjanlar yüzünden kapatılmak ile karşı karşıya kalacağını ve daha birçok görünmeyen/gösterilmeyen sorunu tespit için ivedilikle harekete geçmelidir.

Unutmayalım ki doğru tedavi için doğru teşhis gereklidir. Bakanlık yetkilileri,  aleyhte gibi lanse edilen eleştirel bakışları, düşünceleri ve teklifleri bir fırsat olarak değerlendirmeli;  yapılan yeniliklerin çıktılarının kabul oranı açısından,  bu yaklaşımların bir imkân olduğunu görmelidir.

Ayrıca şunu da belirtmek gerekir ki biz alanda gördüğümüz aksaklıkları MEB’in zaaflarını deşifre etmek niyetiyle değil, doğrunun görülmesini sağlamak amacıyla gündeme getiriyor ve bununla birlikte çözüm önerisi de sunuyoruz.

 Algının esaretinden kurtularak, gerçeğin ta kendisiyle yüzleşmek isteniyorsa bu anlamda yükselen tüm seslere ve tezlere kulak verilmelidir.

İdris Şekerci
Eğitim Bir Sen İstanbul 6 Nolu Şube Başkanı

Etiketler: »
1834 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.