logo

OSMANLI DEVLET ARŞİVLERİ

OSMANLI DEVLET ARŞİVLERİ

OSMANLI DEVLET ARŞİVLERİ

Her devletin kendince kayıtlarını, evraklarını iyi şekilde korunabilmesi için uzmanlarca oluşan kurumlarını görevlendirdiği bilinmektedir. Osmanlı Devletinde aslen arşivlendirmeye XIX. yy. tanzimat döneminde başlanılmıştır. 1845 yılında Topkapı Sarayı’ndaki öncelikli belgeler zamane Maliye Nazırı Safveti Paşa’nın düzenlemesi sonrası 1,5 yıl sonrasında Mustafa Reşit Paşa’nın ilk sadaretinde, Bab-ı Aliye bağlı Hazine-i Evrak Nezareti’nin kurularak, arşiv binasının inşası için girişimlere başlatılmıştır. Hazine-i Evrak binasının inşası için Bab-ı Ali civarında dört müsait alan belirlenerek en iyisinin Bab-ı Ali’nin meclis dairesi karşısı seçilir.

Arşiv binası Mimar Fossati tarafından ilk olarak tek katlı düşünülmüşse de rutubete karşı bir tedbir olarak sonradan Meclis-i Vala’nın 23 Zilhicce 1262/12 Aralık 1846 tarihli İrade-i seniyye düzenlenerek ‘’Burada muhafaza edilecek evrak devletin elzem senedatı olduğundan, bunların her bakımdan rutubet ve tehlikeden korunması arzuya uygun olacağından, buna göre Hazine-i Evrak binasının iki kat olarak inşa edilmesi emredilmiştir.’’  Hazine-i Evrak binasının dört büyük salonunun Hariciye, Dahiliye, Adliye, Askeriye ve Bahriye vesikalarına, iki küçük salonun sicillere, iki odadan birinin müdüre, diğerinin memurlara tahsis edildiği görülmektedir.

Resmi ilk Osmanlı Mektubi-i sadr-ı ali sorumluluğuna Esseyyid Hasan Muhsin Efendi Hazine-i Evrak Müdürlüğü memuriyetine tayin atanır ki sonrasında 20 Şubat 1847 tarihinde İrade-i seniyye ile Hazine-i Evrak Nazırı olunarak emrine birçok memurlar verilmiştir. Önemli bir nokta ise Hazine-i Evrak başlangıçta Müdürlük olarak kurulmuş, kısa süre sonrasında Nezarete çevrilmiştir. Mamafih ileriki yıllarda Müdürlük olarak tekrar değişikliğe uğrayacaktır.

Mimar Fossati, Bab-ı Ali’ye, inşaatın bitişiyle anahtarı teslim ederek, kendisine yardımcı olan kardeşi için, bir kıt’a nişan talebiyle dördüncü numaradan hafifçe bir kıt’a nişan-ı ali itasına dair 18 Mayıs 1848 tarihli İrade-i seniyye takdim edilir.  Hazine-i Evrak binası 1848 senesinde tamamlandığında Devlete 1491 kese 190 küsur kuruşa mal olmuş olup, üst kata çıkan merdivenlerin demirleri özel olarak tersane’de döktürülerek, kubbe zarif resimlerle donatılmıştır.

Hazine-i Evrak belgelerinin devletin sırlarına ait olacağı dikkate alınarak, tecrübeli, sır saklayan, dürüst, güvenilir, eğitimli yani kısaca liyakatli memurların alınmasına itina gösterilmiştir. Hazine-i Evrak binasında Divan-ı Hümayün Kalemi, Amedi Odası, Sadaret Mektubi Kaleminin Dahiliye, Hariciye Odaları, Teşrifat Odalarına Meclis Kurulu tarafından liyakatli memurlar seçilmişlerdir. Devletin gizli belgelerinin açığa çıkartılması her daim vatan hainliği olup ağır cezalara muvaffak olunması gerçeğine vakıf zihniyetleri bir arada bulundurma zorunluluğu vardır.

Evrakların ilk etapta ayrıştırılarak ayrı ayrı sandıklara her kalem ve odalarınca evrak fihristi dizaynında düzenlenmesiyle başlanılmıştı. Her sandığın üstüne de hangi kalemin evrakı olduğu ve hangi tarihe kadar bulunduğunu belirten bir pusula yapıştırılarak numara verilip o sandıklar muhafaza edileceklerdir. Nazır Muhsin Efendi tarafından önem durumuna göre evraklar şu şekilde sıralanmış idi. Muahedata dair bilcümle tasdiknameler, Beyan ile tekarir üzerine keşide buyurulan hıfzaşayan hutut-ı hümayün, Kavanin mer’iyyeye dair defatir, Bidayet-i Tanzimat-ı hayriyyeden beri müracaata şayan irade-i seniyyeler, Ahkamlı takrir-i aliyyeler, Şayan-ı nazar-ı dikkat olan mükalemat mazbataları, Bilcümle muahedat temessükatı, Teşrifat-ı Devlet-i dair defatir, Umur-ı cesime ve nizamiyeyi mutazammın olup şayan-ı dikkat görünen mecalis takrirleri, Mülkiye ve maliye nizamat-ı daimesini şamil hıfz ve müracaata şayan evrak-ı münasibe vs. idi.

Volkan Yaşar BERBER

387 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.