logo

Sosyal Yaşam ve Kadraja Takılanlar

Sosyal Yaşam ve Kadraja Takılanlar

Halkımız her dönem bazı uygulamaları beğenir, bazı uygulamaları da beğenmez hatta tenkit eder. Toplumun algoritmasını çözen idareciler, uzun süre ayakta kalır çözemeyenler de zamanla eriyip gider.

İstanbul’da gözümüze takılan bazı yerlerden sizlere bahsetmek istiyorum;

İstanbul’un birçok yerinde hala ışıklarda bekleyen, bekletilen para isteyen çocuk ve yaşlılar var. Artık modern bir toplumda olmaması gereken ve sosyal yardım olarak çözülmüş olması gereken bir manzara bu.

Laleli’de işyerleri önüne konulan sabit beton uygulaması maalesef çok kötü olmuş. Arabalar geçerken ve park etmeye yer bulamazken yol daraltılmış ve hiçbir faydası olmadan kazık gibi dikilmiş.

İstanbul’un birçok semtinde uygulanan yol üzeri “ara betonlar” aslında trafiği rahatlatmak için düşünülse de bunu da abartmışız. Zaten dar olan caddeye –diyelim ki 8-10 mt- ancak bir İETT otobüsü sığmakta ve mezar taşı gibi bir taş ile bölmeler konmuş. Örneğin; Paşabahçe–Soğuksu arası yol. Bu görünüm ne Avrupa şehrine ne de İstanbul şehrine yakışıyor.

İstanbul’un her yerine hatta bazı ara sokaklara dahi konulan plastik ayırıcılara gelirsek, onu da abartmışız. Sürekli gerekli gereksiz her yere konulmuş. Bazı semtlerde arabalar bu plastik ayıraçları çiğneyip geçmektedir.

Bazı caddelerde ara bölmeler yapılıyor, içi çim veya çiçek ile besleniyor, belediye değişiyor 3-5 yıl içinde ara bölmeyi daraltıp sadece beton yığını şeklinde değiştiriyor. Sürekli yap-boz tahtası. Örneğin Üsküdar-NATO yolu.

Bir şehir planlanırken veya değişiklik yapılırken “Ergonomi” ilmi diye bir ilim var. Neden bu işin ergonomiye uygun olup olmadığına bakmıyorsunuz?

Acaba belediyelerimizde işin ergonomisi ile ilgili bir birim var mı? Şehrin manzarasına baktığımız zaman pekte var gibi gözükmüyor!

İşin parasal boyutuna girmek istemiyorum, bu işin müteahhidi veya müteahhitleri ne kadar memnun bilemem fakat görüntü maalesef pek iç açıcı değil. Maalesef bu yapılanlar herkesin cebinden ve vergisinden çıkmaktadır.

İyi ve güzel olanlar da var. Örneğin; İstanbul Anadolu Yakası sahil şeridi! Burada denize sıfır kazanılan sahil şeridi, yapılan yaya yolları, bisiklet yolu güzel bir uygulama. Hem insanımız denize yakın bir nefes almakta hem de boğaz birkaç zümrenin hakimiyetinden kurtulmuştur.

Yıllardır belirli bir zümre maalesef boğazlarımızı kullanıyor ve halk olarak deniz yerine bu malikâneleri seyrediyoruz.

Bölgesel ve ilçe bazlı imar planlarına bakarsak başka bir manzara görüyoruz. Yıllardır ilçelerden bazılarında yeni imar planını bekletilmektedir. Halkımız bu imar gecikmesinin seçim malzemesi olarak kullanılmasına karşı ve de haklı bir görüşteler.

Neden imar vb. şehri güzelleştirmek için yapılacak çalışmalar gecikiyor, zaten deprem bölgesindeyiz. Hızla bu işleri siyasetten uzak bir şekilde çözmeliyiz hem de zaman kaybetmeden.

Bazı bölgelerde ise belediyeler deprem için daha hızlı karar almak ve uygulamak zorunda. Yıkılacak binlerce yapı varken ve araziler de müsaitken neden örneğin ekolojik evler vb. kısa sürede inşa edilecek yapılarla işleri hızlandırmakta tereddüt ediyorsunuz? Tamamen kırsal kesimi olan ilçeler bu iş için gayet elverişli durumda. Biran evvel harekete geçmelisiniz.

Almanya’da veya bazı Avrupa ülkelerinde park ve millet bahçesi gibi yerlerde birçok uygulamalar var;

* Yerde satranç uygulaması,

* Sabit mermer veya malzemeden masa tenisi,

* Tenis kordu gibi.

İstanbul ve diğer şehir parklarında bunun gibi uygulamalarla pandemik sorunlar daha kolay aşılabilir. Halkımızın spor vs. aktiviteleri desteklenmelidir.

Birçok yerel belediyelerimiz güneş enerjisinden toplumsal alanlarda istifade etmekte fakat bu uygulama yetersiz kalmaktadır. Bu uygulama ile daha geniş bir kullanım ve enerji tasarrufu sağlanabilir.

Yerel belediyelerimiz 4G, 5G gibi veya radyasyon yayan teknolojik ürünlerden insanlarımızı korumak zorunda.

Sağlığımız açısından topluma açık mekânlarda şunları yapmalıyız:

* Radyasyon yayan ürünlere karşı ikaz levhaları konmalı,

* Radyasyonu azaltıcı mekanizmalar konmalı,

* Bilgilendirme ve bilinçlendirme yapılmalı,

* Bu cihaz ve malzemelerin atıkları değerlendirilmelidir.

Hepimizin geleceği için ümit ve beklenti içinde olduğumuzu bilmeklisiniz.

Toplum olarak çok daha iyi şeyler yapmamız gerekir.

Sevgi ve saygılarımla.

Fethullah FAKIOĞLU

686 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.